GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:17
Tarih:12.11.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nazilerin Yahudilere uyguladığı ne kadar soykırımsa -trajik bir paradoks- Yahudi İsrail'in bugün Müslüman Filistinlilere reva gördüğü de o kadar soykırımdır. Bizim aklımızla değerlendirdiğimizde vardığımız sonuç da fikrimizle kabulümüz de kalbimizle hücrelerimize kadar inandığımız da budur. İsrail yönetimi, bütün dünyanın gözü önünde, insanlığa dair bütün değerlerin üzerinde pervasızca tepinen katiller sürüsündan başka hiçbir şey değildir; canidir, zalimdir, devlet görünümlü bir terör şebekesidir. Ancak her ne kadar tarihî, siyasi tartışmaların konusu olsa da böyle kararlar alan parlamentolar olsa da soykırım, esasen bir hukuki tanımdır. Soykırım ve soykırımcılığı, uluslararası geçerliliğe sahip, işlevsel, muhatabına yaptırımı olan bir hüküm olarak ancak bu yetkiye sahip uluslararası ceza mahkemeleri verebilir ve bu girişim, Filistin davasına hamilik iddiasında olan iktidar için ne acı ki Güney Afrika'dan gelmiştir. Buna rağmen, çıkardığı sesle orantısız da olsa Türkiye'nin en azından müdahillik başvurusunda bulunmuş olması da kıymetlidir. Keza benim hiç şüphem yok, inanıyorum, bu Meclisin kahir ekseriyeti de Gazze'de yaşanan soykırımın acısını paylaşırken samimidir. Zaten tam da bu yüzden Parlamentonun, parlamenterlerin gerçek duygusunu, gerçek düşüncesini, gerçek yürek yangınını, itirazını hiçleştirdiği için benim isyanım bu siyasi düzene, kirli sisteme. Biliyorum, bu sıralardaki birçok arkadaşımız duasından eksik etmiyor Gazze'yi ama görüyorum, yaşıyoruz işte her gün hep birlikte, bu yetmiyor terk etmelerine sistemin onlara dayattığı rolleri; kiminin ticari menfaati, kiminin siyasi ikbali, yalan dünyanın yalan işlerinin gölgesinde engelleniyor bu Meclisin vicdanda ortaklaşabilmesi. Dolayısıyla ben çoğu zaman zorlanıyorum aslında burada konuşurken çünkü "50 bin Filistinlinin katili" desem yüreğinizde karşılık bulacak eminim ama 40 binden fazla insanın katiliyle barışmayı normalleştirebilmiş bu kirli siyasi düzeni aşıp da önergeye destek oyu vermenizi sağlayamayacak. Ölen çocuklardan dem vursam daha bu sabah sosyal devletin valiliğinden, AK PARTİ'li bakanlıktan CHP'li belediyeye herkesin kaydı altında bulunan bir mezbelelikte 5 bebek diri diri yandı bu ülkede.

Hafta sonu Adana'daydık, tarım işçileriyle buluştuk. "Ne istiyorsunuz?" deyince ne istediler biliyor musunuz? Tel, hani şu İsrail'e tonlarcası giden dikenli tellerden istediler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Taşcı.

SELCAN TAŞCI (Devamla) - Dikenli tellerden istediler bizden; öyle tonlarca değil, 100 metre. Çünkü yerleşim alanlarındaki kanalın etrafına tel çekmeyi kimse umursamamıştı ve 2 evlatları orada boğularak can vermişti.

Saadet Partisinin önergesini, İsrail'in insanlık suçlarını ve duruşumuzu bir kere daha deklare etmeyi destekliyorum, önemsiyorum ama bunu bütün dünya tarafından önemsenir, ciddiye alınır kılacak olanın da haksızlığa, hukuksuzluğa, zulme karşı bu duruşu kendi bünyesinde de haksızlığa, hukuksuzluğa, zulme zinhar geçit vermeyen, adalet ve vicdan timsali bir ülke olarak yapıyor olmak olduğunu hatırlatmak istiyorum. Zira, dünya açısından çok da ikna edici olmayabilir kendi çocuklarını yaşatamayan bir ülkenin Gazzeli çocuklar ölmesin diye feryat etmesi.

Teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)