Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 18 |
Tarih: | 13.11.2024 |
CHP GRUBU ADINA NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kayyum atamalarının kadınlar ve toplumsal etkileri üzerine söz almış bulunuyorum.
Pazartesi günü Esenyurt'taydım, demokrasi nöbetindeydim ve orada, demokrasi nöbetinde gördüğüm şey şuydu; belediyeye girmemiz konusunda en sonunda bir anlaşma sağlandı ve içeri girerken hayretler içerisinde kaldım, dedim ki: "Ya, burası Gazze gibi." Resmen ablukaya alınmış, her yer inanılmaz barikatlarla dolu. Belediyenin içerisine girdik, çalışanlar mutsuz, vatandaş giremiyor, kayyum bir karabasan gibi çökmüş. Diğer yandan, Belediye Meclis üyeleri, bakın, seçilmiş Belediye Meclis üyeleri haklarında hiçbir iddia, soruşturma, evrak vesaire yokken belediyeye alınmıyor.
Şimdi, biz Türkiye'yi, milleti temsil eden vekilleriz. O arkadaşlarımız da seçildikleri ilçeyi, ili temsil eden vekiller, yerel vekiller bir nevi. Kendinizi onların yerine koyun, birileri hukuksuz bir şekilde bizleri bu Meclise sokmazsa biz bunu nasıl tanımlıyoruz değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri? Bunun adı "darbe" değil mi? İşte sizin yaptığınız, karşı durmadığınız şey Esenyurt'ta ve diğer illerde, kayyum atanan bütün yerlerde gerçekleştirilen şey darbedir. Bunun başka bir adı, tanımlaması yoktur.
Oradan sonra bir mahalleye gittik, mahalle 30 bin nüfuslu, Esenyurt 1 milyon nüfuslu. Mahalle muhtarı dedi ki: " 2 tane okul var, biri ilkokul, biri ortaokul; başka okul yok, kreş yok." Bir tane devlet hastanesi var koca 1 milyon nüfuslu ilçede. Buna karşılık bizim Belediye Başkanımız 31 Marttan beri neler yapmış? Birçok sosyal yardım yapmış kadınları güçlendirmek için, çocukları güçlendirmek için yani hepsini saymayayım ama kadınlar ve çocuklarla ilgili birçok proje hayata geçirmiş. 1 kreş açmış, 3'ünün temelini atmış ama sizler, bizim kadınları güçlendirmememiz için, kadınlardan destek almamamız için durmadan belediyelere saldırıyorsunuz; kadın projelerini iptal ediyorsunuz, kadınlarla ilgili çalışmalara köstek vuruyorsunuz çünkü kadınların özgürleşmesini, kadınların ekonomik olarak bağımsızlaşmasını, kadınlar için açılacak kreşleri vesaireyi engelleyerek kadınların yükünün hafifletilmesini istemiyorsunuz. Kadınların sırtında hep bir yük olsun istiyorsunuz çünkü sizin zihniyetiniz bu.
Bakın, balık baştan kokar. İçişleri Bakanı Meclise geldiğinde bizim Komisyonda ne dedi biliyor musunuz? Tutanaklarda vardır. Kadın cinayetlerini yok sayar bir anlayışla "Erkekler de öldürülüyor." dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Kayışoğlu.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - "Kadınlar gibi erkekler de öldürülüyor." dedi. Dolayısıyla yani kadınların şiddete uğrama sorununu kabul etmeyen bir anlayışın atadığı kayyumlar da aynı zihniyette, gittiğimiz yerlerde konuştuğumuz mülki amirler de aynı zihniyette. Sürekli kadınları suçlayan, kadınların öldürülmesinin altında kadınların sorumluluğunu arayan bir zihniyete sahipler. O yüzden bu kayyumlar da belediyelerin sizin eksik bıraktığınız noktaları tamamlamak için yaptığı kadınlara yönelik projelerini ortadan kaldırıyorlar. Oysa biz ne diyoruz? Kadınları güçlendirmemiz, kadınları desteklememiz gerekiyor. Siz de diyorsunuz ki: "Kadınlar özgür olmasın, kadınlar bağımsız olmasın." Kadınları okutmuyorsunuz, kadınları çalıştırmıyorsunuz, meslek edindirmiyorsunuz sonra da diyorsunuz ki: "Ya, bu erkekler kadınlara nafaka ödüyor." Kadınlar da istemiyor zaten. Kadınlar da özgür olmak istiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Hemen tamamlıyorum, son sözüm Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Kayda geçsin.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Devamla) - Kadınlar da erkeklere muhtaç olmak istemiyorlar ama siz, kadınlar hem muhtaç olsun istiyorsunuz hem de ekonomik anlamda bağımsız olmasın, kendi ayakları üstünde durmasın istiyorsunuz. Bunu her türlü kayyum politikaları dâhil olmak üzere, her türlü politikanızla hayata geçiriyorsunuz. Kadınlara yaşam hakkı tanımıyorsunuz. Bu yüzden bu önergeyi destekliyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)