GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:18
Tarih:13.11.2024

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; hepinize iyi bir gece diliyorum.

Genelde hep anlatılır yani "Bir devletin dini adalettir." Kimi Hazreti Ali'ye ait olduğu söylenir, kimi Mustafa Kemal'e ait olduğu, kimi de Nizamülmülk'e ait olduğu söylenir. Kime ait olursa olsun; evet, üç önemli şahsiyetin söylediği gibi, bir devletin dinî adalettir ama ne hikmetse bu topraklarda adaletin hayat bulmadığını hepimiz biliyoruz. Yasalar değişiyor yani toplumun, halkın lehine yasalar değişmiyor; yasalar "Mevcut siyasal iktidarın gücünü daha nasıl artırabiliriz." diye, bu güce güç katmak için; yeri zamanı gelince oturursunuz, kendi yandaşlarınıza bir af yasası çıkarırsınız, bir infaz yasası çıkarırsınız. Hatta öyle olur ki sizin yandaşlarınız cezaevinde altmış altı yıl ceza almışlar ama o infaz yasasına altmış altı yıl girmez; otururlar, kanun yararına yeniden davalar görülür, altmış altı yıllar gelir, otuz altı yılı yeniden beraat edilir ve böylesi bir yargı süreci başlar. Böylesi bir ülkede yaşıyoruz.

Şimdi, dün burada konuşurken Meclisten, Genel Kuruldan ve Başkan, siz, hep birlikte temiz bir dil... Vallahi biz çok isteriz temiz bir dili, bu topraklarda temiz dili en çok biz istiyoruz. Hep aşağılanan biziz, grup toplantılarında hep tehdit edilen biziz, bu Genel Kurulda tehdit edilen biziz. Biri çıkıp buralarda yalan söyleyecekse...Sevgili arkadaşlar, bir yalancıya ne söylenir, siz nasıl hitap edersiniz bir yalancıya? Çıkıp burada yalanlar söyleniyor, halkı yanıltıyorlar; kayyum adına söylenen her söz vallahi yalan. Bakın, dün de söyledim, bugün de söylüyorum; o arkadaşımız halkın iradesinin gasbedildiği Şırnak'ta kayyumdu ve yalan söylüyordu, diyordu ki: "Cephanelik vardı." Allah aşkına, bugüne kadar bir tek arkadaşımız bir silahla ilgili yargılanmadı ama sen orada, totalde, bugünkü para birimiyle 5 maaş alıyordun, tam 400 bin lira para alıyordun. Onun için diyorsun ki: "Ben devletin kayyumuyum, ben kayyum olmaktan da onur duyarım." Hele hele bir siyasetçi bir kayyumu övüyorsa vallahi insanlığından utanması gerekir.

Şimdi, sevgili arkadaşlar, bizi farklı şekilde suçluyorsunuz, dönüp diyorsunuz ki: "Şuradan listeler belirlendi." Vallahi bakın, biz bu dönem ne yaptık biliyor musunuz? Size rol model olmak istiyoruz; 31 Mart seçimlerinde tam 100 bin insan sandık başına gittik çünkü bütün partiler genel başkanların kapı kuludurlar, bütün partiler... Biz de bunu kırmak adına yerel seçimlerde tam 100 bin insan -sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları- gittik, oy kullandık. Bizim bütün belediye başkanlarımız, eş başkanlarımız seçimle geldiler. Vallahi, asıl utanması gereken sizlersiniz çünkü siz gidip her seçimde genel merkezin kapısında kul, köle gibi duruyorsunuz. Vallahi, önümüzdeki dönem bizim milletvekillerimizi de belediye başkanlarımızı da belediye meclisi üyelerimizi de halk seçecek. Türkiye'ye burada bir model oluşturacağız; sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları, hepsi bunun içerisinde yer alacak, asıl "demokrasi" dediğimiz de budur. Herkes Kenan Evren'e verip veriştiriyor ya ama hâlâ utancımız olan Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu Kenan Evren'den kalma, bundan utanmıyorsunuz değil mi? Ve liderler de bunu değiştirmek istemiyorlar, istiyorlar ki bütün vekiller liderin kölesi olsun; adı ister MHP olsun, ister İYİ Parti olsun, ister Cumhuriyet Halk Partisi veya AK PARTİ olsun, bütün liderler bunu istiyor. Asıl Parlamentoya burada bir görev düşüyor; vallahi bunu reddetmeli, halka gitmeli ve halkla birlikte Parlamentoya dönmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Sakik.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Şimdi, sevgili arkadaşlar, "temiz dil" dediğinizde, vallahi biz de çok istiyoruz; şu Parlamentoda çok temiz bir dil olsun, şu ülkede çok temiz bir dil olsun. Şu ülkede, anne evini terk edip gidip çocuklarına ekmek almak için çalışırken dönüp geldiğinde 5 çocuğunun yanmadığı bir ülke istiyoruz; hukukun adil bir şekilde uygulandığı, halkın iradesine ipotek atanmadığı, kayyum atanmadığı tertemiz bir ülke istiyoruz vallahi ama siz bizim irademizi gasbediyorsunuz.

Bakın, bu ülkede sokaklarda kadınlar katlediliyor, çocuklar yoksul, emekliler yoksul, Türkiye'nin dört bir tarafında açlık ve yoksulluk var, özgürlükler askıya alınmış ve biz hâlâ dönüyoruz dolaşıyoruz, diyoruz ki: "Böyle bir dil..." Bu gruptaki herkes, hepiniz dilimize de üslubumuza da hep dikkat ediyoruz.

Herkese iyi bir akşam diliyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)