GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/2249) esas numaralı Ekonomik ve Sosyal Konsey Kurulması Hakkında Kanun Teklifi’nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/84) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:20
Tarih:19.11.2024

UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anadolu'da çeşit çeşit değirmen var, bu değirmenlerin de çeşit çeşit şakşakları var. Bunlardan bir tanesi, buğdayın yukardan geldiği, herhangi bir kovadan veya çuvaldan döküldüğü, altında da taş arasında buğdayın ezildiği değirmen. Bunun şakşağı şöyle işliyor: Çuvalın veya o kutunun içine, buğdayın olduğu yerin içine bir nal koyuyorlar, bir ip bağlıyorlar, ipin altında da bir nal var; buğday aktıkça, buğday eridikçe, buğday azaldıkça alttaki nal da yere doğru çöküyor. Alttaki nal ne zaman değirmen taşına değiyor? Buğday bittiğinde. Şimdi, artık bizim memlekette bu değirmen taşının şakşağı zırıl zırıl ötmekte. Niye? Buğday bitmekte. Değirmen bu devletin mekanizması, buğday ekonomi, bu şakşak da sokaklar. Siz maalesef buğdayın bittiğinden haberdar değilsiniz çünkü sokaktan artık çok uzaktasınız. Biz tüm milletvekillerimizle bu hafta sonu sokaktaydık, alandaydık. İki şey var. Bir: Ekonomi niye böyle? İki: İktidar partisinin temsilcileri, milletvekilleri, belediye başkanları, yöneticileri niye insan içine çıkmıyorlar, vatandaşla bir araya gelemiyorlar. Bunun sebebi şu...

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Nereden çıkarıyorsun!

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Her yerde, her yerde. İlinizi söyleyin...

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Konya Milletvekiliyim.

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Ben Samsun'daydım, Samsun'da; ben Samsun'da kulaklarımla duydum, Ankara'da duydum. Bunun sebebi yok edilen kurumlar, kurullar. Hiç inkâr etmeyin, sokağa çıkacak hâliniz, sokağa çıkacak yüzünüz yok; karnenizi düzelteceksiniz, ondan sonra sokağa çıkacaksınız, bu kadar basit. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)

Şimdi, ortadan kaldırdığınız kurumlardan bir tanesi Ekonomik ve Sosyal Konsey. Düşündünüz "Biz bu Anayasa'yı nasıl çiğneyebiliriz?" diye; atlayarak Anayasa çiğniyorsunuz, zıplayarak Anayasa çiğniyorsunuz, hoplayarak Anayasa çiğniyorsunuz; dediniz bir de kıtlayarak Anayasa çiğneyelim. Nasıl? Ya, bir Ekonomik ve Sosyal Konsey var, 1995'te bir genelgeyle kurulmuş, 2001 yılında yasayla kurulmuş. Daha sonra bir Anayasa yapmışsınız, bu Anayasa'yı yapan sizsiniz. 2010 yılında, FETÖ'nün size en çok destek verdiği yıllarda bir Anayasa yaptınız, buna bir madde yazdınız "166'ncı madde" 166'ncı maddede bir sürü şeyden bahsediyorsunuz. Niye bu maddeyi yazdınız ben de anlamadım çünkü maddede bahsedilenler ile sizin hiç alakanız yok; "Ekonomik, sosyal, kültürel kalkınma" yanınızdan geçmez, "Sanayi ve tarımdaki gelişim" vallahi sizde yok, "Ülke kaynaklarının verimli kullanımı" katiyen sizin kenarınızdan, köşenizden geçmiyor. Ama yazmışsınız buraya: "Cumhurbaşkanına istişari nitelikte görüş bildirmek amacıyla bir konsey toplanır." Estağfurullah, estağfurullah! Cumhurbaşkanına kim görüş bildirebilir, hem de istişari amaçla? Cumhurbaşkanı büyük ekonomist(!) Daron Acemoğlu, Erinç Yeldan, Güven Sak, Özgür Demirtaş, Selin Sayek Böke, Ümit Özlale, Şükrü Kızılot, Yalçın Karatepe; işinize bakın, bu ülkenin büyük ekonomisti var! Kim? Recep Tayyip Erdoğan. Niye alkışlamadığınızı bilmiyorum.

Şimdi, ortaklık yok, bu kurulu toplamıyorsunuz. Ekonomik ve Sosyal Konseyi daha gelişmiş hâle getirmek zorundasınız. En son ne zaman toplamışsınız? Bakın, 1999'da, 2000'de, 2001'de toplanmış. Siz göreve gelmişsiniz, 2002'de toplanmış, 2003'te 3 kere toplanmış; 2005'te, 2009'da toplanmış. Sonra 2010'da Anayasa'ya yazdıktan sonra toplamama kararı almışsınız. Toplamayacaktınız, ha buraya niye yazdınız? Buraya yazdınız, niye toplamıyorsunuz? Bakın, en son 2009'da toplamışsınız, o zaman TÜFE 6,5; bugün TÜFE 48,5. 2009'da en son toplamışsınız, dolar 1,8; bugün dolar 34,5. O gün en son topladığınızda euro 2,3; bugün euro 36,5.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Hemen toparlıyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun.

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - O gün Ekonomik Sosyal Konseyi topladığınızda -buradan kastım sadece bu değil- kurumlara, kurallara önem verdiğinizde, bastığınız 200 TL'yle o gün 500 ekmek alınıyordu, bugün 20 ekmek alınıyor. O gün bu kurullara, kurallara -tırnak içinde- önem verdiğiniz dönemde 200 TL'yle 3 çeyrek altın alıyordunuz, bugün 1 çeyrek altınla 25 tane 200 lira alıyorsunuz. Sokağa çıkamıyorsunuz, çıkamazsınız çünkü bir yıl içerisinde domatese yüzde 180 zam gelmiş, sivri bibere yüzde 181 zam gelmiş, salatalığa yüzde 200 zam gelmiş. Asgari ücrete yüzde 25, BAĞ-KUR'luya, SGK'liye yüzde 15 zam yapmaya kalkıyorsunuz; yapmayın, bu sokak, bu çarşı, bu pazar gök kubbeyi başınıza yıkar, yapmayın. (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler)

Aç millet, aç; sokakta insanlar açlıktan sürünüyorlar ya, gülüyor milletvekili de burada.

AYHAN SALMAN (Bursa) - Şov yapıyor, şov!

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - İnsanlar çocuklarının beslenme çantasını dolduramıyor Beyefendi, neyine gülüyorsun sen?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Dolduramıyor, dolduramıyor; neyine gülüyorsun!

AYHAN SALMAN (Bursa) - Az önce sen gülüyordun, az önce sen gülüyordun!

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Yarın gel, Altındağ'da, Keçiören'de, Mamak'ta, Yenimahalle'de, Etimesgut'ta seninle birlikte sokağa çıkalım; var mısınız, var mısınız, var mısınız? İşte, yoksunuz. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Akdoğan.

AYHAN SALMAN (Bursa) - Tamam, gidelim.

NAZIM ELMAS (Giresun) - Tamam, beraber gidelim, gel!

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - İşte, bu kadarsınız, saraya sığınmışlar sizi!

NAZIM ELMAS (Giresun) - Giresun'a gel, beraber gezelim, Giresun'a gel!

UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Sokaktan bihabersiniz, siz saraya sığının ancak! (CHP sıralarından alkışlar)