| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 20.11.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir özelliğimi sizinle paylaşmak istiyorum. 27 Mayıs 1960'tan başlayarak cumhuriyet tarihimizin bütün askerî darbelerini ve darbe girişimlerini yaşadım, yakından tanık oldum. Sanırım bütün milletvekilleri arasında benim bu durumuma benzer çok az sayıda kişi vardır. 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980'den gayrı 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963'te Harp Okulu Komutanı Talat Aydemir'in darbe girişimlerini izledim. 1997 yılındaki 28 Şubat darbesine "postmodern darbe" adını koyan benim, patent hakkı bana ait. O ismi ben bir köşe yazısının başına koydum ve "postmodern darbe" adı herkesin hafızasına yerleşti ve 28 Şubatçı zihniyet ve o dönemin Genelkurmayı tarafından "Andıç" diye bilinen komplonun hedefi oldum. Demem odur ki askerî vesayet nedir gayet iyi bilirim ve onun mağduruyum. O nedenle, askerî vesayet, darbeci anlayış ve girişimlere hâliyle bir bağışıklık kazandım. Gelgelelim hayat tecrübesi, darbeciliğin sadece askerî darbe anlamına gelmediğini, bir de otoriter, otokratik rejimlerde sivil darbenin de yapıldığını öğretti. Örneğin, 15 Temmuz sonrası yürürlüğe sokulan olağanüstü hâl rejimi ve o dönemde çıkarılan kararnameler sivil darbeciliğin sayısız örnekleriyle doludur. Seçme, seçilme hakkının ihlali, açıkça ve kabaca ihlali olan, Anayasa’nın 127'nci maddesine aykırılığı söz konusu olan yerel yönetimlere ilişkin kayyum uygulanması bunun çarpıcı, somut bir örneğidir. Sivil darbeden medet umanların askerî vesayet ve askerî darbe ihtimalinden söz etmesinin ahlaki zemini pek yoktur.
Toplumumuzun yüz yüze bulunduğu en temel sorunlardan biri de kutuplaşmadır. Kara Harp Okulundaki mezuniyet töreninde teğmenlerin davranışı hakkında yürüyen tartışma tam da bu sayısız kutuplaşma alanlarından biri hâline dönüşmüştür. Arkadaşımız Sevilay Çelenk dünkü konuşmasında isabetle bu konuda şunları söyledi, tekrarında yarar görüyorum, dedi ki: "Biz meseleleri etraflıca konuşma imkânının önüne geçen 'Ya o, ya bu.' diye dayatan bütün söylemlere mesafeli bir partiyiz. Meseleleri bu şekilde ele almayı doğru bulmuyoruz."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
"Her şeyden evvel partimizin üçüncü yol yaklaşımı ve felsefesi bunu gerektiriyor. Sözüm ona, askerî vesayet karşıtı bir iktidar fakat kayyım politikaları etrafında bütün dünyanın gördüğü gibi darbeci bir anlayışı ve bu yöndeki müdahaleleri toplum hayatında süreklileştirmek için ne gerekirse yapıyor, bu ülkeyi mahvetmiş olan darbeci anlayışı yerleşik hâle getiriyor. Dolayısıyla demokratikleşme, yalnızca belli hakların verilmesi ya da belli yapıların tasfiye edilmesiyle sınırlı bir süreç değildir."
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Çandar, toparlayın lütfen.
OSMAN CENGİZ ÇANDAR (Devamla) - Bu bakış açısıyla söz konusu önerge hakkındaki görüşlerimizi özetlemiş oldum.
Teşekkür ederim. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)