| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 20.11.2024 |
CHP GRUBU ADINA İSMAİL ATAKAN ÜNVER (Karaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
AKP, iktidara geldiği günden itibaren uygulayageldiği yandaşlara kaynak aktarma politikaları nedeniyle toplumun geniş kesimlerini yoksulluğa ve dahası sefalete itmiştir; sefalete itilen kesimlerin başında emekliler, asgari ücretliler ve bordrolu çalışan işçi ve memurlar gelmektedir ve bu kesimlerin ortak özelliği, gelirlerinin ve gelirlerindeki artış oranının Hükûmetçe belirleniyor olmasıdır. İktidar bu kesimlerin ücretlerindeki artışı TÜİK'in açıkladığı düzmece enflasyon oranına göre belirlemektedir. TÜİK'in enflasyonu nasıl hesapladığını hepimiz biliyoruz. Sokağa çıktığınızda TÜİK'in açıkladığı enflasyona inanan bir kişi dahi bulamazsınız. TÜRK-İŞ'e göre Ekim 2024 itibarıyla açlık sınırı 20.431 lira, yoksulluk sınırı ise 66.553 lira olarak hesaplanmıştır ama TÜİK ise oldukça düşük bir yoksulluk sınırı esas alarak Türkiye'deki yoksul sayısını 18 milyon olarak açıklamaktadır. Bu, her 5 kişiden 1'inin yoksul olduğunu göstermektedir. Ülkemizde yaşanan enflasyon sonucunda 2003'ten bu yana gıda fiyatları 31 kat artarken ortalama fiyatlar ise 21 kat artmıştır. Sizin düzmece TÜİK rakamlarına göre zam yapma ısrarınız gıdaya ulaşmanın her gün daha da zorlaştığı günümüzde emeklilerimizi, işçilerimizi ve memurlarımızı daha fazla açlığa sürüklemektedir. Mesela, 2002 yılında en düşük memur maaşıyla 14 buçuk çeyrek altın alınabiliyorken bugün 7,5 çeyrek altın alınabiliyor; kayıp 7 çeyrek altın. Yine, 2002 yılında asgari ücretle 7 çeyrek altın alınıyorken bugün ancak 3 çeyrek altın alınabiliyor; kayıp 4 çeyrek altın. Yine, en düşük emekli aylığı 2002 yılında 8 çeyrek altın ederken bugün sadece 2,5 çeyrek altın ediyor; kayıp 5,5 çeyrek altın. Memurun cebinden 7, asgari ücretlinin cebinden 4, emeklinin cebinden 5,5 çeyrek altını kim çaldı? 2002'den beri kimin serveti haksız şekilde arttıysa onlar ve onlara bu haksız kazancı sağlayanlar çaldı.
İktidarınızca 2008 yılında yapılan düzenlemelerden sonra Türkiye'de emeklilik sistemi maalesef çökmüştür. Mali yük getirdiği gerekçesiyle yıllarca çalışmış, prim ödemiş ve emekli olmuş vatandaşları açlık sınırının altında bir maaşla sefalete mahkûm ettiniz. Bugün sosyal güvenlik sistemi tarafından 16 milyon 480 bine yakın vatandaşa aylık ödenmektedir, bunlardan 4 milyona yakın vatandaşın maaşı kök aylıkları yetersiz kalması sebebiyle 12.500 liraya tamamlanmaktadır. Eğer acil bir yasa değişikliği yapılmaz ise bu vatandaşlarımız 2025 yılında da açlığa mahkûm olacaklardır. Tüm bunlar ortadayken başta Hazine ve Maliye Bakanı olmak üzere iktidar temsilcileri hedeflenen enflasyona göre ücret artışı yapılacağını söylemeye başladılar. Sizin hedeflediğiniz enflasyon rakamı ne zaman gerçekleşti ki önümüzdeki yıl gerçekleşsin. Daha geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini 2'nci defa artırdı. İki ay, üç ay sonrasını bile öngöremeyen bir iktidarın önümüzdeki bir yıl için hedef enflasyona göre ücretlere zam yapması akıl işi değildir, olsa olsa faiz ve sıcak para lobilerine, yandaşlara kaynak aktarmaktır. Yapılması gereken, ücretlere ve emekli aylıklarına gerçekleşmiş enflasyona göre artış sağlamaktır. Önümüzdeki yıl için asgari ücret en az 30 bin liraya yükseltilmeli, en düşük emekli aylığı da asgari ücrete eşitlenmelidir aksi takdirde zaten açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmiş toplum kesimleri yok oluşa sürüklenecektir. İktidarlar sorun değil çözüm üretmelidir. Ne yazık ki iktidarınız yirmi iki yıldır dar ve sabit gelirliler açısından çözüm değil sorunun kaynağı olmuştur.
Bu itibarla, ucube başkanlık sisteminin sebep, yoksulluğun sonuç olduğu ekonomik krizden çıkış yollarının aranması başta emekliler, ücretli çalışanlar, dar ve sabit gelirlilerin yaşadığı sorunların çözümü, yoksulluğun önlenmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)