GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:21
Tarih:20.11.2024

MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, bugün görüşmekte olduğumuz 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu'yla ilgili teklifin 1'inci maddesinde yer alan kaymakam adayı adaylarının atanma şartlarına ilişkin düzenleme üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Yüce Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu değişiklik teklifi Türkiye'nin idari yapısını ve kamu yönetimini doğrudan etkileyecek bir değişiklik niteliği taşımaktadır. Kaymakamlık sadece yönetsel bir görev değildir. Bu meslek halkla doğrudan temas kurarak kamu düzenini sağlamak, vatandaşların ihtiyaçlarına hızlı ve etkin çözümler üretmek, hukuki sorumlulukları yerine getirmek ve kamu kaynaklarını doğru bir şekilde yönetmek gibi çok yönlü bir uzmanlık gerektirir. Bu nedenle kaymakamlık mesleğine kabul edilecek bireylerin yalnızca genel bir üniversite eğitimi almış olmaları değil aynı zamanda bu mesleğin temel gerekliliklerini karşılayacak bilgi birikimi ve akademik altyapıya sahip olmaları gerekmektedir. Yeni düzenlemeyle kaymakam adayı adaylığına başvuruda bulunabilecek bölümler genişletilmiş ve bunun dışında kalan bölümlere yüksek lisans yapma şartı getirilmiştir. Bu durum, kaymakamlık mesleğinin temel gereklilikleriyle örtüşmeyen bireylerin eksik bilgi altyapısıyla bu kritik pozisyonlarda yer almasına yol açabilecektir. Lisans eğitimi bireylere geniş tabanlı bir bilgi altyapısı kazandırırken yüksek lisans eğitimi dar bir alanda uzmanlaşmayı hedefler. Yüksek lisans düzeyinde alınan eğitim, ilgili meslek için gerekli olan temel bilgiyi sağlamak yerine mevcut bilgi üzerine inşa edilen bir derinleşme sürecidir. Söz konusu düzenleme, mesleğin gerektirdiği idari bilgi, hukuki donanım ve kamusal yönetim becerilerinden yoksun bireylerin yalnızca bir yüksek lisans eğitimiyle kaymakamlık pozisyonuna geçiş yapmalarına zemin hazırlamaktadır. Bu durum idari yapı içerisinde bilgi ve tecrübe eksikliklerinden kaynaklanan yönetim zaafına yol açabilir. Bunun yanında, kaymakamlık vatandaşların devlete duyduğu güvenin somutlaştığı bir noktada yer alır. Bir kaymakamın bilgi, beceri ve yetkinlik açısından yetersiz olması yalnızca o kişinin başarısızlığıyla sınırlı kalmaz, aynı zamanda devletin otoritesine ve kamu hizmetinin etkinliğine olan güveni de zedeler.

Değerli milletvekilleri, bu düzenlemenin doğurabileceği riskleri azaltmak ve kaymakamlık mesleğinin gerektirdiği yüksek standartları korumak adına bazı öneriler dikkate alınmalıdır. Kamu yönetimi, hukuk, uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi gibi doğrudan meslekle ilgili bölümlerden mezun olan adaylar lisansüstü eğitim şartı aranmadan kaymakam adaylığına kabul edilmelidir. Farklı disiplinlerden gelen adaylar için daha kapsamlı ve uzun süreli meslek içi eğitim programları düzenlenmelidir. Bu süreçte, adayların hukuki bilgi, kamu yönetimi, toplumsal ilişki becerileri geliştirilmelidir. Yalnızca yüksek lisans yapmış adayların mesleğe kabulü belirli kriterlere bağlanmalı ve kaymakamlık mesleğine özgü temel bilgi ve beceriler sınavlarla ölçülmelidir. Aday havuzunu genişletmek için yaş sınırında esneklik sağlanabilir ancak temel mesleki bilgi ve becerilere sahip olma şartı kesinlikle korunmalıdır.

Sonuç olarak, bu düzenleme kamu yönetiminin temel taşlarından biri olan kaymakamlık mesleğini daha geniş bir aday havuzuna açmayı amaçlasa da bu genişlemeyi doğru bir şekilde yönetmezsek kamu hizmetlerinin niteliğini tehlikeye atmış oluruz. Kaymakamlık mesleğinin gerektirdiği bilgi, beceri ve yetkinlikler yalnızca belirli bir eğitim geçmişine sahip bireyler tarafından tam anlamıyla karşılanabilir.

Bu nedenle, düzenlemenin eleştirilen kısımlarının gözden geçirilmesi, eksikliklerinin giderilerek meslek standartlarının korunması gerekmektedir diyor, yüce Meclisi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)