Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 22 |
Tarih: | 21.11.2024 |
CHP GRUBU ADINA SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çok kıymetli yurttaşlarımız; bugün Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in 16 Kasım 2024'te Batman'da AKP ilçe kongresinde yapmış olduğu konuşmadaki laiklik karşıtı söylemleri üzerine CHP Grubunun genel görüşme isteğine yönelik söz almış bulunuyorum.
Anayasa'mızda da yer alan laiklik, en genel ve en kısa tarifiyle devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil akla, mantığa ve bilime dayandırılması olarak tanımlanmıştır. Vatandaşların din ve vicdan hürriyetlerine sahip olmayı, inançları doğrultusunda ibadetlerini yapmayı, kanunlara aykırı olmamak koşuluyla dinî törenlerinin sorgulanmamasını ve engellenmemesini içerir. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Batman'da yaptığı konuşmada "Beni eleştiriyorlar, diyorlar ki: 'Laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters.' Ben de diyorum ki: 'Size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey ile vatandaşın anladığı şey arasında terslik var.'" ve devam ediyor bu ülkenin Bakanı: "1940'lı yıllara hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kuran-ı Kerim öğrenmesini yasaklamak; sizin laiklikten anladığınız şey bu. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey de benimle aynı şey değil." diyor. Bu derece bir düpedüz yalan, gözle görülür, ilkokul üçüncü sınıf düzeyinde yobazların yıllarca yaptıkları yalanlar bunlar.
Elimde 1929 tarihinde Reisicumhur Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasıyla Sultanahmet Camisi'nin tamiratı var. Yine, Reisicumhur Mustafa Kemal'in imzasıyla İstanbul Eyüp Camisi'nin tamiratı var. Reisicumhur İsmet İnönü Konya'da bulunan Selçuklu eserlerinden İplikçi Camisi'nin tamiri var. Kars vilayetinin Sarıkamış kazasındaki caminin tamir var, Ankara'da Cebeci civarında Cenabi Ahmet Paşa Camisi'nin tamiri var; bunların tamamı var. Peki, başka ne var? Başka bir şey var: Yusuf Tekin ve arkadaşlarının, Yusuf Tekin ve onun ideolojik arkadaşlarının yıllardır söylediği "Camileri ahır yaptılar, camilere sokmadılar." yalanı var. Olmuş mu bu?
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Olmuş, olmuş.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Olmuş? Nasıl olmuş? Şöyle olmuş: Topkapı Sarayı'nda kutsal emanetler var, Hazreti Muhammed'in kılıcı var, sancağı var, Hırkai Saadet var, Hazreti Osman'ın kanlı Kuran-ı Kerim'i var. Almanlar bütün Avrupa'yı ele geçirmişler, hepsini yağmalamışlar. Başka ülkelerdeki bu emanetleri, bu tarihî eserleri, sanat eserlerini Berlin'e götürmüşler, bazılarını yok etmişler. Ne yapmış İsmet Paşa? Tam 48 vagona yerleştirmiş, Niğde'ye göndermiş. Emanetler, Topkapı Sarayı İkinci Müdürü Lütfü Turanbek Başkanlığındaki 30 görevli, aileleri ve çocuklarıyla beraber Niğde'ye gönderilmiş. Kutsal emanetler Niğde'de Ak Medrese, Saruhan ve Ulukışla'ya yerleştirilmiş. İsmet Paşa içeriye kimsenin alınmaması talimatını vermiş. Tarihî binaların etrafına nöbetçi askerler dikilmiş, dönemin koşulları çerçevesinde askerlerin atları ve yanlarındaki malzemeler de o bölgede kalmış. Hatta İsmet Paşa o kadar ileri gitmiş ki 28 Ocak 1943'te Adana'ya Churchill'le görüşmeye giderken uğramış ama içeriye girmemiş. Şimdi, gerçek bu mudur? Gerçek budur. Bu ülkede seksen senedir "Camiler kapatıldı, camiler ahıra çevrildi." diye ilkokul üçüncü sınıf seviyesinde bir yalan dolanı söyleyen bir Millî Eğitim Bakanı var. Peki, o Millî Eğitim Bakanı... Bu arada sormuş İsmet Paşa Turanbek'e "Asker nöbetini aksatmıyor, camilere kimse alınmıyor değil mi? Aman gözüm arkada kalmasın." Ne yapsaydı İsmet Paşa? Sizin yaptığınız gibi Süleyman Şah Türbesi'ni bir gece gizlice PKK'dan izin alarak kaçırsa mıydı? Onu mu yapsaydı İsmet Paşa? (CHP sıralarından alkışlar)
Peki, sizin Bakanınızın asıl yapmak istediği nedir? Okulları temizleyemiyorsunuz, çocukların MESEM'lerde ölümünü engelleyemiyorsunuz. Yaz saati uygulamalarında çocukların sabahın kör karanlığında, akşamın kör karanlığında gelmesini devam ettiriyorsunuz.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Tarihi iyi oku, tarihi! Tarihi iyi oku!
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Tarihi fesli Kadir'den okuma! Fesli Kadir'den okuma da dinle tarihi!
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Yalan söyleyen tarih utansın!
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'yle çocukların geleceğe hazırlanma haklarını elinden alıyorsunuz. Mülakatlarda yaptığınız haksızlıklarla mülakat mağdurlarını Bakanlığın önünde ağlatıyorsunuz.
Bir başka marifetiniz daha var, aha, burada, göstereyim; daha dün Konya Ereğli İlçe Millî Eğitim Müdürlüğüne atanan arkadaşımız, ismi de var, İlhan Yılmaz, diyor ki: "Görevime katkı sunan, bu göreve gelmemi sağlayan Konya Milletvekilimiz Latif Selvi Bey'e, AK PARTİ İlçe Başkanımız Sayın İbrahim Erol Bey'e, yönetimine, Konya MEMUR-SEN'e, EĞİTİM-BİR-SEN'e teşekkür ediyorum." Siz busunuz! Bunları gizlemek için söylüyorsunuz.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - İşte bu kadar!
EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Liyakat, liyakat!
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Liyakat!
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Elâzığ İl Başkanınız televizyonlara çıkıyor, televizyonlara...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Bitti mi? Bir dakika süre vermiyor musunuz?
BAŞKAN - Yok efendim, siz devam edin, son sözlerinizi söyleyin.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Elâzığ İl Başkanınızın televizyon konuşmasını izleyin, siz busunuz. Diyor ki: "Doğaldır, hakkımızdır -ama çok demokrat birisi- İlçe Başkanlığına bıraktım atamayı." Övünebilirsiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Yalan söyleyen tarihten utansın. Yalan söyleyen daha çok utansın.
SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Videoyu izle, fesli Kadir'i dinlemeyeceksin, tarih kitabı okuyacaksın. Tarih kitabı okuyacaksın. İsmet Paşa'ya kurban olun siz.