GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:22
Tarih:21.11.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA SELAMİ ALTINOK (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle, Ali Öztunç'un birçok fikrine katılmamakla beraber bu yaptığı olumlu konuşma için teşekkür ediyorum yani pozitif bir konuşmaydı, teşekkür ediyorum. Teşekkür etmesini de biliyoruz Ali, görüyorsun.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Çok teşekkür ederim Sayın Bakanım.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerinde sona yaklaştık. En son, gene bölümü adına konuşmacı da benim, sabrınızı da zorlamadan konuşmamı tamamlamak istiyorum.

Çok önemli bir kanun değişikliği yapıyoruz. Farklı kanunlarda toplumun ihtiyaç duyduğu, toplumumuzun yaşantısına katkı verebilecek, aynı zamanda da İçişleri Bakanlığının, İçişleri Bakanlığı birimlerinin daha rahatlıkla çalışabileceği, çalışma ortamlarının iyileştirilebileceği imkânları sunan bir kanun teklifini biraz sonra inşallah oylarımızla kabul etmiş olacağız. Ama öncelikle şunu özellikle belirtmek istiyorum: Konuşmaya çıkmadan önce buradaki kanun teklifini özellikle anlatmak istiyordum ama bazı arkadaşlarımızın burada yaptıkları konuşmalarda, cevap verme hakkı olmayan, kamu görevi yürüten insanlarla alakalı akla hayale gelmeyen, gerçekle hiç alakası olmayan, iftira nitelikli iddialarına mutlaka değinmek zorundayım ve değinmek ihtiyacı hissediyorum. O ismi verilen arkadaşlarımızın büyük bir kısmı ben kamu görevi yürütürken ve Bakanlık yaptığımda çok yakın çalıştığım arkadaşlardır.

Değerli arkadaşlar, kamu görevlileriyle alakalı, özellikle güvenlik biriminde çalışan arkadaşlarımızla alakalı konuşma yaparken elinizde bilgi ve belge varsa buyurun, ortaya koyun, beraber değerlendirelim. Yanlışı varsa, hatası varsa birlikte onun yasal işlem sürecini başlatalım ve yapalım ama kulaktan duyma, akşam kahvehanede otururken "Emmimin oğlu böyle dedi." "Dayımın oğlu anlattı." laflarıyla devletin şerefli kamu görevlileriyle alakalı konuşmak doğru değildir.

Şimdi ismini vereceğim, Engin Dinç'le alakalı konuşan arkadaşımızın konuştuklarının tamamı yalandır. Yetmez, akşam İçişleri Bakanlığının Komisyonunda İstihbarat Başkanı Selami Yıldız'la alakalı konuşan arkadaşımızın konuştuklarının tamamı yalandır.

Şimdi, Mustafa Çalışkan'la alakalı konuşuluyor -bunların hepsiyle ben İstanbul'da çalıştım Gökhan Bey, biliyorsun- Mustafa Çalışkan namuslu ve şerefli bir adamdır. 15 Temmuz gecesinde birçok insan yastığının altına saklanırken silahların karşısında direnen ve o mücadeleyi veren insanlardan birisidir.

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Hatibimiz o konuda desteğini açıkladı, kıymetli bir insan olduğunu söyledi.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Açıklamadı.

Yurt dışına gönderiliyormuş... Kim diyor? Emniyet Genel Müdür Yardımcısı şu anda, Emniyetteki iki numaralı adam.

Değerli arkadaşlar, konuşurken... Tabii ki öyle, biz siyasetçiyiz, birbirimizle alakalı konuşabiliriz, birbirimizle alakalı bir şeyler söyleyebiliriz ama burada olmayan, cevap verme durumu olmayan -kendimi burada vazifeli sayıyorum, mecbur sayıyorum çünkü o arkadaşlarımız benim emrimde de çalıştılar, beraber silah arkadaşlığı yaptık, gece nöbetler tuttuk; düşmana karşı, hainlere karşı, terör örgütlerine karşı o mücadeleyi birlikte verdik- arkadaşlarımızla alakalı şeyler söylerken -mutlaka hataları vardır, eksikleri olabilir- elimizde bilgi ve belgelerimizin olması lazımdır. İnsanları töhmet altında bırakmanın mana ve ehemmiyeti yoktur.

Kanuna gelelim istiyorum. Kanunla, özellikle...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Açık bilinen bilgilerden bahsetti, nokta bilgi söylemedi Sayın Bakan.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Gazete haberiyle, kahvehane haberiyle olan bilgilerle burada konuşmak doğru değildir.

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - İnternet sitelerindeki bilgileri paylaştı.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Ya, internet sitelerinde elli türlü şey yazılıyor kardeşim, ben de okuyorum onları.

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Kurumların internet sitelerinde...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Yenidoğan çetesi de burada yok ama hakkında konuşuyoruz.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Ya, sevgili dostum, bak, konuşmasını yaptı o arkadaşımız, çekti gitti, bekleseydi cevabını verirdi.

HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Hayır, cevap hakkı olacak.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Sizlerin bilip bilmediğiniz konularda cevap vermeye kalkmanıza gerek yok.

Bir başka arkadaşımız, burada, AK PARTİ'de 2 dönem milletvekili olduğunda, Genel Başkan Yardımcısı olduğunda pirüpak her taraf; geliyor, başka bir yere geçtiğinde, kendi görev yaptığı süreyle alakalı da hiç sanki burada bulunmamış gibi başlıyor sallamaya. Yok öyle bir şey kardeşim, gelir hatırlatırım ben sana. AK PARTİ'de Genel Başkan Yardımcısı olduğun dönemlerde, 2 dönem milletvekili olduğun dönemlerde hiç böyle konuşmuyordun, şimdi gelip konuşuyorsun. Senin dönemlerini ne yapacağız? Konuştuklarının hepsi yanlış, hepsi yalan, hepsi iftira ama sen geliyorsun, burada sanki hiç bulunmamışsın gibi, AK PARTİ'de Genel Başkan Yardımcılığı yapmamışsın gibi AK PARTİ'yle alakalı bir sürü şey konuşuyorsun; bunlar doğru şeyler değil. Bakın, camdan köşkte oturanlar başkasının penceresine taş atmayacak, atarsanız birileri de sizin pencerenize taş atarlar; bu çok hoş olmaz diye düşünüyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bu taşlardan vazgeçelim, topluma kötü örnek...

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Fethi Bey, hayırdır?

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Başkanım, taş işini çok konuşmayalım.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - "Taştan vazgeç, kayaya gel." diyor.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu kanunla 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu'nda bir kısım değişiklikler yapılıyor. Kaymakam alımında kaynak çeşitliliğini artırabilme adına, özellikle hukuk, siyasal, iktisadi ve idari bilimler, kamu yönetimi, çalışma ekonomisi gibi bölümlerin yurt dışında denklikleri sağlanmış olan üniversitelerde okuyanlara da bu imkânı açıyoruz; birincisi bu.

İkincisi: Kaynak çeşitliliğini daha da artırabilme adına, özellikle üniversitelerin mühendislik bölümlerini; tarih, sosyoloji bölümlerini bitirip daha sonra kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, hukuk, maliye gibi bölümlerde yüksek lisansını tamamlayanların da kaymakamlık mesleğine girebilmelerine imkân sağlanıyor ki ben mesleğe girdiğimde, kaymakamlık mesleğine girdiğimde sadece Ankara, İstanbul Siyasal ve Hukuk Fakülteleri giriyordu, daha sonraki yıllarda iktisadi ve idari birimlerin bütün bölümleri için bu imkânı sağladık. Şimdi getirilen imkânla da kaynak çeşitliliğini artırabilme noktasında çok büyük imkânlar, büyük bir alan açılıyor. Bunun mesleğin kalitesi açısından, mesleğin geleceği açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Yine, dün akşam bir arkadaşımız söyledi, dinledim. 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu'nda bir başka maddede de en az üç yıl kaymakamlık yapmış olanlardan farklı bakanlıklarda, farklı kurumlarda üst düzey görevlere atananlara bu atandıkları görevde kaldıkları sürenin meslekten sayılmasıyla alakalı bir imkân getiriliyor. Niye? Ben de kaymakamlık yaptığım yılların son dört yılını Genel Sekreter olarak geçirdim özel idarelerde. Birinci sınıfa ayrılabilmeleri için kaymakamların meslekte en az on beş yıl geçirmeleri gerekiyor; başka bir kurumda görev yaptığı takdirde kendi dönemlerinden, devrelerinden geriye kalıyorlar. Onlar da geriye kalmasınlar diye, onlar da aynı, eşit haklardan yararlansınlar diye çok güzel bir madde var burada. O maddenin de kaymakamlarımız için hayırlı olacağını düşünüyorum.

Yine, valilerle alakalı bir madde getiriliyor. Valiler merkez valiliğine atandığında merkez valisi ve mülkiye başmüfettişi olarak atanıyorlar, sonra Bakanlığın farklı birimlerinde, genel müdürlük gibi pozisyonlarda veya başkanlık pozisyonlarında görevlendirildiklerinde il valisi oldukları dönemden daha az bir ücret alma durumları söz konusu oluyor. Valilerin de yine fiilî olarak görev yaptıkları sürede hak kaybına uğramamaları için getirilmiş güzel bir madde. Bunun da valilerimiz için hayırlara vesile olmasını özellikle diliyorum.

Yine, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'yla, Jandarma Teşkilat Kanunu'yla veya Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu'yla da bu noktada, özellikle üstün görev yapan personele üstün cesaret ve feragat madalyası, şeref madalyası, üstün hizmet madalyası verilebilmesi imkânı sağlanıyor.

Yine, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'da yapılan farklı düzenlemelerde -çok zamanınızı almak istemiyorum- burada özellikle silah aparatlarının farklı kanallardan temin edilmesi ve kaçakçılığının önlenmesi, silahla alakalı hukuka aykırı işlemlerin önlenebilmesi için çeşitli maddelerimiz var. Ayrıca, şehit yakınlarının ruhsatlı silah alma imkânları var, bu imkânları gazilerimizin yakınlarına ve gazilerimize de getiriyoruz. Burada da gazilerimizle alakalı güzel bir değerlendirme, güzel bir çalışma olacağına inanıyorum.

Yine, 6136 sayılı Kanun'da silahını çaldıran -1, 2, 3- veya kaybedenlerle alakalı nasıl bir yol izleneceğine dair bir düzenleme var, onun da hayırlara vesile olacağına inanıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Bitti mi Başkanım?

BAŞKAN - Teşekkürler.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Ben daha çok konuşacaktım.

BAŞKAN - Oradan devam edebilirsiniz, arkadaşlar dinleyebilir sizi.

SELAMİ ALTINOK (Devamla) - Bütün arkadaşlarımı ve kanunda emeği geçen bütün çalışanları buradan tebrik ediyor, hepinize saygı ve hürmetlerimi iletiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)