| Konu: | Cumhuriyet Halk Partisinin 3’üncü Genel Başkanı Bülent Ecevit’in ölüm yıl dönümüne, Beşiktaş’ın bir İsrail takımıyla yapacağı maça, kayyum atamalarına, Devlet Bahçeli’nin MHP’nin bugünkü grup toplantısında yaptığı açıklamalara ve Anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 05.11.2024 |
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 5 Kasım, bundan on sekiz yıl önce Cumhuriyet Halk Partisinin, partimizin 3'üncü Genel Başkanı, Başbakanımız Sayın Bülent Ecevit'i kaybettik. Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu, Genel Başkanımız, parti yönetimi kabrinin başındaydık; saygıyla, özlemle kendisini andık. Kendisi nezaketiyle ama bir o kadar da kararlı duruşuyla, kendisi vatan sevgisiyle dünyaya örnek olmuş bir siyasetçiydi. Evet, Kıbrıs'ta bir zulüm yaşanırken ABD "Bir gün daha bekler misin?" dediğinde beklemeden Kıbrıs semalarını kıpkırmızı yapmıştı Mehmetçik ve Türk Bayrağı’yla. Kendisiyle gurur duyuyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) 1998-1999-2000-2001-2002 yıllarında Başbakan olarak görev yaptığında terörle etkin bir şekilde mücadele etmiş ve kendisi AKP iktidarına bu güzel ülkeyi sıfır terörle teslim etmiştir. Sınır güvenliğimiz, iç ve dış güvenliğimiz belki de tarihin en önemli seviyelerindeydi ama nereye geldik? Bakın, bugün bir karar alındı, Beşiktaş bir İsrail takımıyla maç yapacak, UEFA diyor ki: "Türkiye'de oynanabilir." İktidar "Güvenlik sebebiyle Türkiye'de oynanamaz." diyor. Aslında UEFA bu kararı aldığında bu iktidar çıldırmalıydı, tepki vermeliydi. Bakın, nereden nereye geldik? Beşiktaş taraftarının, Türkiye'nin ne suçu var? Gelsin İsrailli futbolcular; 50 bin Beşiktaş taraftarı bu iktidarın yapmadığını yapar, Filistin meselesinde koyamadığı tepkiyi koyar. Aa, orada da o takımın güvenliğini düşünüyorlar, Türk taraftarını düşünmüyorlar. Ya, ben merak ediyorum -bu utanç verici bir mesele- UEFA’ya “Bu takımın güvenliğini sağlayamıyoruz.” nasıl diyorsunuz 11 futbolcunun nasıl diyorsunuz? Siz, bu ülkeye, 86 milyona bizleri utandırmak için mi var oldunuz, geldiniz? Merak ediyorum, utanıyorum artık. Nereden nereye geldiğimizi söylemek istiyorum bakın. Sayın Başkanım, sayın milletvekilleri; şimdi, on beş gündür Türkiye'de çok garip olaylar yaşanıyor. El uzatılıyor, Meclis kürsüsünden davetler ediliyor, barış sözcükleri kullanılıyor, sonra TUSAŞ bombalanıyor; sonra Esenyurt’a bir operasyon, Belediye Başkanı tutuklanıyor, kayyum atanıyor. Sonra bu ülkenin Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanıyla, aralarında kan davası olan iki aileyi barıştırıyor, barış yemeği yiyor, sonra Mardin Belediyesine kayyum atanıyor. Yahu, biz nereye gidiyoruz? Madem terörle iltisaklıydı Sayın Ahmet Türk; Cevdet Yılmaz onu bir barış yemeğinde kullandı, telefonla görüştü, yemek yedi; niye o koltukta oturuyor? Terörle iltisaklı… Barış yemeğinde, bu ülkenin güvenliğinde, iki ailenin bir araya getirilmesinde Ahmet Türk makbul bir adam, Belediye Başkanı, siyasetçi ama aradan geçiyor dört gün, terörle iltisaklı. Biz nereye gidiyoruz? Esenyurt Belediye Başkanımız -yahu ben Mersinliyim- Toros Üniversitesinde yıllarca Rektör Yardımcılığı yaptı. Telefonları dinlenmiş, soruşturmalar yürümüş; kardeşim, niye on iki yıldır siz bu adamla ilgili tek bir tahkikat yürütmediniz? Terör dosyaları, bu “tape”ler, bu dinlemeler sizin dipfrize koyduğunuz, yeri ve zamanı geldiğinde çıkardığınız birer siyaset aracınız mı? Neden bu adama Rektör Yardımcısı olarak öğrencileri teslim ettiniz o zaman, soruyorum size? Ha, sizin için bu ülkenin bütünlüğü de bu ülkenin huzuru da terör soruşturmaları da maalesef ki bir algı aracı yoksa Türkiye on beş günde bu iklimi yaşar mı? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bakın, Bülent Ecevit'in, Sayın Bülent Ecevit'in ölüm yıl dönümünden bahsettim; hani CHP'yi çok eleştirirler ya, 2 kez gelmiş kendisi; birinde Kıbrıs’ı kurtarmış, birinde de terörbaşını almış, Türkiye’ye getirmiş. Ama bugün bir partinin Genel Başkanı olayları açıklıyor, Meclis kürsüsünde aynı teklifi yeniliyor, arkasında duruyor; sonra bir şey daha söylüyor, bakın: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aday olmalı, Anayasa değişmeli.” Bu Anayasa'yı ben yapmadım, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu yapmadı. Bu Anayasa'yı siz yaptınız, siz; maalesef ki siz yaptınız, utanarak söylüyorum ki siz yaptınız; 2017’de tek adama bu ülkeyi teslim ettiniz. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Neymiş? Anayasa değişirse, Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha aday olup Cumhurbaşkanı olursa yoksulluk bitecekmiş, terör bitecekmiş. Yahu, yirmi iki yılda terörün de bu hâle gelmesi, yoksulluğun da bu hâle gelmesi, dış politikanın da bu hâle gelmesi, devletin bu hâle gelmesi sizin suçunuz, sizin! Kurumları altüst ettiniz; yargıya güven yok, yasamaya güven yok, şu yasamaya güven yok, hiç kimse bir şey bilmiyor. Bir barış süreci… Bakın, yanımda AKP Grup Başkan Vekili oturuyor; bırakın, barış sürecinde konuşulanları, haftaya bu Meclise ne geleceğini bilmiyor bu adam. Hakaret etmiyorum, yanlış anlama Sayın Başkan, bilmiyorsun. Haftaya buraya ne geleceğini bilmiyor. NURETTİN ALAN (İstanbul) – Biliyor. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Ben de bilmiyorum, ben de bilmiyorum. NURETTİN ALAN (İstanbul) – Bilmen lazım, komisyondan geçti Başkanım. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Burada İYİ Parti Grup Başkan Vekili de bilmiyor. Bilmen lazım diyorum, aynı şeyi söylüyorum. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) NURETTİN ALAN (İstanbul) – Başkanım, komisyondan geçti, komisyondan. Komisyondan geçti, bilmeniz lazım. BAŞKAN – Buyurun Sayın Başarır. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Anayasa’yı değiştirelim ya, refah gelecek ya, bir kez daha Tayyip Bey aday olsun ya… Ya, devlet kurumlarının itibarı kalmadı. RTÜK Başkanı çıkmış diyor ki: “Ben hangi programa ceza versem daha çok izleniyor.” Bir köfteciye ceza veriyor Bakanlık, köftecinin önünde kuyruklar var çünkü daha çok güveniyor; Köfteci Yusuf’a Bakandan daha çok güveniyor bu halk. Devlet kurumları bu hâlde, yargıya kimse güvenmiyor. Anayasa'yı değiştirip Recep Tayyip Erdoğan'ı bir daha aday... Recep Tayyip Erdoğan -Anayasa 101, 116 net- bir daha aday olamaz, olamaz. (CHP sıralarından alkışlar) Beyefendiye göre Anayasa'yı değiştiremeyiz. Bunu siz yaptınız. YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Korkmayın, korkmayın. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Şükürler olsun ki Allah'tan başka kimseden korkmayız. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Buyurun, buyurun. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ama bu Anayasa'yı yaptınız, "2 kez aday olabilir." dediniz. 2023'te bile bence şaibeli bir şekilde aday oldu. Şimdi “Bir daha aday yapalım…" Neden ya, neden? Mademki bu ülkede, işte Sayın Bahçeli, ekonomik sorunları kabul etmiş, terörü kabul etmiş, güvenliği kabul etmiş -konuşmasından çıkıyor bunlar- o zaman bu ülkeyi yönetemiyorsunuz demektir. Ha, mademki yeni bir anayasa istiyorsunuz baharda getirin sandığı, kazanan yapsın Anayasa'yı. Ben, bugün, 31 Mart seçimlerinde 1'inci olan partinin Grup Başkan Vekili olarak bu teklifi yapıyorum. Haydi... Ha, oradan tehdit, buradan tehdit; burada olgu, orada olgu; kapalı kapılar arkasında görüşme… Sonuçta "Toplanalım, Anayasa'yı değiştirelim…" Niye? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – 10’uncu dakikadayız, buyurun. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - "Tayyip Bey, bir daha aday olsun…" Bu Meclis, kendisinin aparatı değil; istediği zaman bu Anayasa'yı değiştirecek, istediği zaman rafa kaldıracak, istediği zaman Anayasa'yı ihlal edip milletvekillerini, belediye başkanlarını tutuklayacak, kayyum atayacak, sonra Anayasa değişikliği… Hayır, hayır, hayır… Bu oyunu biz yirmi iki yıldır yaşıyoruz. Ülkede huzur kalmadı, milyonlarca yek ekmeğe muhtaç, ülkede güvenlik kalmadı; ülkede futbol maçlarını yaptırmak ve taraftarı korumaktan âciz bir iktidar var. BAŞKAN - Peki, teşekkür ederim. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bitiriyorum Başkanım; özel bir gün, özel şartlar var. Bir dakika daha alırsam bitireceğim konuşmamı. Şimdi, bu durumda, Anayasa'yı tartışıyoruz. Hayır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bakın, bütçe geldi. BAŞKAN - Buyurun. ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bütçe geldi, bütçe; insanların hâli orada konuşuluyor; bakanlıkların hâlini insanlar görüyor, milletvekilleri görüyor. Sayıştay rapor vermekten âciz. Binlerce sayfalık raporlar 200 sayfaya düşmüş, bakanlıkların 30 sayfaya düşmüş; yolsuzluk almış başını gidiyor, yoksulluk almış başını gidiyor. Biz, on beş gündür çok kötü bir tiyatroyu seyrediyoruz, buna izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin gerçek gündemini konuşmaya, tartışmaya devam edeceğiz. Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)