| Konu: | BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 30.11.2011 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Evet, arkadaşlar, Anayasa'nın 138'inci maddesine göre hiçbir makam, kurum, kuruluşun yargıya telkin, tavsiye ve yol göstericiliğinde bulunmaması lazım, Anayasa suçudur. Bu konuda hemfikir miyiz? Peki, o zaman Sayın Başbakan neden "KCK soruşturmaları sürecek, tutuklamalara devam edeceğim." dedi? Bu yargıya müdahale değil mi şimdi? Bizzat icranın başı, Hükûmetin başındaki Başbakan bunu söylüyorsa bu yargıya müdahale değil mi? Bunu araştıracağız arkadaşlar.
Diğer bir konu: Burada gensoru görüşmelerinde hepimiz vardık. Bizzat İçişleri Bakanı KCK tutuklamalarıyla ilgili verdiği rakamlarda 8 bini aşkın gözaltı ve 4.500'ü aşkın tutuklama rakamını söylediğimizde 453 rakamından bahsetti. Ben sadece 450 tane kadın tutuklunun listesini burada İçişleri Bakanının önüne koyduk. Peki, o İçişleri Bakanı değil miydi "Gerekirse, o kadar sayıyı da tutuklarım." diyen? Bu yargıya müdahale değil mi arkadaşlar? Bunların ayrıcalığı mı var? Onlar konuştuğu zaman Anayasa'ya uygun, onlar konuştuğu zaman, özel mahkemeler istediği hâkimi atadığı zaman Anayasa'ya uygun, istediği savcı atadığı zaman Anayasa'ya uygun, polise istediği şeyi yaptırdığı zaman Anayasa'ya uygun. Arkadaşlar, bunun araştırılmasında binbir yarar var, Türkiye'nin demokrasisi, o barışı buna bağlı.
Bakın, en son 47 tane avukat hakkında tutuklama kararı çıktı. Deniliyor ki: "İmralı'dan talimat götürüyorlardı Kandil'e." Bugün basında bir açıklama var, Karayılan'ın. Lütfen, hepiniz, İnternet habere bakın ve burada ilginç bir iddia var: Hükûmetle aramızdaki görüşmelerde on tane el yazısıyla mektubunu İmralı'dan bizzat Hükûmet görevlileri, o mektupları bize Kandil'e getirdi, elimizdedir." diyorlar.
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Devlettir o devlet, yanlış anlamışsın sen!
HASİP KAPLAN (Devamla) - Bakın, Karayılan'ın bugünkü açıklaması. On tane mektubun postacılığını yapanlar yargıya müdahale etmiyorlar, talimat etmiyorlar ama savunma görevini yapan avukat yapıyor değil mi?
2006'da bir iddia daha var, 2006'da bir cumartesi günü, bir tatil günü Hükûmetin yetkilisi, sorumlusu ve Öcalan'ın şu alan tutuklanan bir avukatı birlikte İmralı'ya gidip görüşme yapıyorlar. Bunları araştırmayalım mı? Halkımızın hakkı yok mudur ne olup bittiğinden, Oslo görüşmesinden, Kandil görüşmesinden, İmralı görüşmesinden? Sınırlara 200 bin asker yığıp bu kadar can yanıyorsa bunu araştırma hakkı yok mu bu Meclisin? Bir süs kabağıyla mı uğraşacağız Mecliste, Türkiye'nin gerçek sorunlarıyla uğraşmayacağız? O zaman size söylüyorum: Yargıya müdahale etmesin Hükûmet. Gelin gereğini yapalım. Bu iddialara Hükûmet cevap versin.
Buyurun? (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.