Konu: | Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 27 |
Tarih: | 04.12.2024 |
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
12’nci madde yapı denetimiyle ilgili. Burada insan, vicdan sahibi birisi şu soruyu sorar: 1999 depreminin üzerinden tam yirmi beş yıl geçti, bu yirmi beş yılın yirmi üç yılı AK PARTİ iktidarı döneminde gerçekleşti, yirmi üç yıldır yapılmayan bu yapı denetimiyle ilgili düzenleme nasıl oldu da bugün gündeme geldi, acaba birkaç deprem daha mı bekleyecektik? Şunu söylemeden edemiyor insan: Eğer siz gecikmeseydiniz, bu yasayı zamanında getirseydiniz belki depremde bu kadar kaybımız olmayacaktı.
Yasa teklifinin adı Köy Kanunu. Ne köy olur ne kasaba çünkü değerli milletvekilleri, bu yasa teklifinin özü şu: Bakanlık müteahhitlerini destekle, sivil müteahhitleri köstekle; Bakanlığın yetkisini artır, belediyelerin yetkisini durdur; özü bu. Tabii, ismi gerçekten ilginç, tam bir duygu sömürüsü. AK PARTİ'li arkadaşlar, siz köyün ismine bile düşmansınız. Büyükşehirlerin tümünde “köy” ismini ortadan kaldırdınız, köylere “mahalle” dediniz. Siz, köyü boşaltan siz, çiftçiyi bankaya esir eden siz, üreticiyi tüccara mahkûm eden siz, hayvan ithal eden siz ama müteahhitlikle ilgili bir yasa çıkıyor, okus pokus, bakıyorsunuz ki birbenbire “köy” diye bir isim ortaya çıkıyor; anlamak mümkün değil. Siz, uçan kuştan vergi almak isteyen siz; siz, açık havada teneffüs etme vergisi, adım atma vergisi almayı bile düşünecek siz nasıl oluyor da müteahhitlere gelince bonkör kesiliyorsunuz? Müteahhitlerin vergileri affedilecek. Bir taraftan yapı denetimi ama bir taraftan da enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketler denetim dışı. Niye, ne özellikleri var? Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi de pekâlâ büyük yatırımlar olacağı için bunlar... Bir gariban başını sokacak ev yaptırdığında yapı denetimine tabiyse pekâlâ, bu sektörler de mutlaka yapı denetimine tabi olmalı. Maalesef, acı bir gerçeği itiraf etmek durumundayız. Şöyle geçmişe yönelik tefekkür ettiğimizde buraya gelen yasalar Maden Yasası, Enerji Yasası, Ticaret Kanunu, Turizm Kanunu; şimdi de müteahhitlik kanunu. Bütün kanunlar belli güç odaklarının talebini yerine getirmeye yönelik. Maalesef ki iktidarın gündeminde halkımız yok, garip gureba yok, emekliler yok, ücretli öğretmenler yok, KHK’liler yok, öğrenciler yok, hiçbiri yok; sadece güç odakları var. Arkadaşlara tavsiyem, şu havuz medya kanallarından başka haberleri de seyretseniz pekâlâ iyi olur. Siz o medya kanallarına bakarak yandaş kanallardan belki de ülkeyi pembe tablo, güllük gülistanlık görüyorsunuz ama gerçekler çok çok acı, çok çok farklı.
Değerli milletvekilleri, yasa niçin çıkıyor? Yasanın temel gerekçesi de şu: Bir yasa çıkarmışlar, Anayasa Mahkemesi iptal etmiş. Anayasa Mahkemesi çok mübarek bir yer mi, tartışılır ama yasanın iptalinde diyor ki: “Bu, şehir estetiğine aykırı; bu, insan sağlığına aykırı; bunda kamu yararı yok.” Üçü de kapsam dışı bırakılmış, yeniden aynı yasa okus pokus gündeme getiriliyor. “İnsanlar işsizlikten kıvranıyor, ölüyor insanlar; işçi ölümlerini gündeme almayanlar şehir estetiğini mi gündeme alacak; safdillilik.” diyeceksiniz, o da sizin takdiriniz.
İkinci olarak, bakanlıkların yetki daralmaları oluyor, tıkanmışlar bir yerde, çözemiyorlar, yasalar onu çözmek üzere geliyor. Bakın, bütün maddeler böyle "Bakanlığın elini rahatlatalım..." AFAD kurulmuş, deprem bölgesi, bunlar çözülecek… Tabii, arz ettiğim gibi, güç odaklarının problemlerini…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Çalışkan.
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Onun için de değerli milletvekilleri, maddeden bağımsız olarak söylüyorum: Buraya gelecek kanunların milletin, memleketin yararına olması gerekir; garip gurebayı önceleyen yasalar olmalı. Herhangi bir vatandaşımız interneti açsa, maddeleri baştan sona okusa hiçbir yerde kendini bulamayacak. Müteahhitse KDV’si iade olacak, falan vergiden muafiyeti olacak. Bunlar lazım olabilir ama gündeminizde halk olması gerekir, halk hiçbir şekilde yok. Onun için maddenin içeriğinin kaldırılmasına yönelik teklifimizi bir yana bırakıyorum “Köy Kanunu” ismini lütfen değiştirin; bu, Köy Kanunu değil, bu, müteahhitlere vergi muafiyeti, müteahhitlere KDV istisnası yasasıdır diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)