GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 1'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:30
Tarih:10.12.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA HARUN MERTOĞLU (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Böyle bir günde, geçmiş dönem bir kurul üyesi olarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun bütçesi üzerine konuşmak benim için ayrı bir anlam taşımaktadır.

Sözlerime, Isparta'daki kazada şehit olan, bugün de ikindi namazı sonrasında Çayeli'de defnedilecek hemşehrimiz Teğmen Ceyhun Kalyoncu ve tüm kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileklerimle başlıyorum. Mekânları cennet olsun, milletimizin başı sağ olsun.

Değerli milletvekilleri, İnsan Hakları Günü insanlığın ortak vicdanını ve umudunu simgeleyen önemli bir gündür. Bugün, herkesin eşit ve onurlu bir yaşam hakkını savunma sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır. Bu hakların korunması tüm insanlığın ortak mücadelesidir. Her bireyin haklarına saygı göstermek ve bu hakları savunmak daha adil bir dünya için sorumluluğumuzdur. İnsan hakları, sadece bir hukuk meselesi değil vicdan ve ahlak mücadelesidir. Bu mücadele, toplumsal barış ve adaletin temelidir. Her bireyin haklarını koruyarak ve daha adil bir dünya inşa ederek bu bilinci yaşatmalıyız.

Değerli milletvekilleri, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi tüm insanların eşit ve onurlu doğduğunu vurgular ve hürriyet, adalet ve dünya barışının temeli olmasını amaçlar. Ancak bu ilkeler özellikle Batı dünyasında siyasi ve ekonomik çıkarlar söz konusu olduğunda göz ardı edilmektedir, gerçek bir insan hakları anlayışı sadece söylem değil sorumluluk gerektirir. Gazze'de sivillere yönelik saldırılar temel yaşam hakkının ihlalini gösteriyor. İsrail'in soykırımcı politikaları uluslararası toplumun ve Batı'nın sessizliğiyle desteklenmekte ve bu durum insan haklarının evrensel değerlerini zedelemektedir. Adalet ve barış, ilkelerin çıkar gözetmeksizin uygulanmasıyla mümkündür ancak mevcut uluslararası düzen bu hedefe ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Mazlum halkların hakkını savunmak ve insan haklarını korumak hepimizin sorumluluğudur.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, Filistin başta olmak üzere mazlumların uğradıkları haksızlıklara karşı uluslararası arenada kararlı bir duruş sergilemektedir. "Dünya 5’ten büyüktür." ve "Daha adil bir dünya mümkün." söylemleri hakkaniyet temelli bir düzen arayışının güçlü sembolleri olmuştur. Türkiye'nin mazlum halkların sesi olma konusundaki ısrarı, insan hakları ve adalet mücadelesinde evrensel bir çağrı niteliğindedir. Bu duruş, sessiz kalmamanın, insan haklarını ve evrensel adaleti savunmanın en güçlü ifadesidir.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarları döneminde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda pek çok düzenlemeler yapılmıştır. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirilmiş; kadın, çocuk, engelli, yaşlı ve dezavantajlı grupların hakları anayasal güvence altına alınmış, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve Kamu Denetçiliği Kurumuyla bireylerin hak arama yolları genişletilmiş, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılarak kişisel verilerin korunması anayasal bir hak hâline getirilmiştir. Bu reformlar, insan onurunu yücelten ve hak ve özgürlükleri odağına alan bir anlayışın ürünüdür. AK PARTİ insan hakları alanında toplumsal adaleti pekiştirme ve demokratik değerleri güçlendirme yolunda tarihî bir sorumluluğu yerine getirmiştir, bu yolda yürümeye de devam edecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TİHEK, Paris Prensiplerine uyumlu bir insan hakları kurumu olmakla birlikte, ayrıca; ayrımcılıkla, işkence ve kötü muameleyle mücadele eden ve OPCAT kapsamında ulusal önleme mekanizması görevi gören bir kurumdur. Kurum, hak ihlallerini resen ya da başvuru üzerine incelemekte, ayrımcılık yasağı ihlali durumunda idari yaptırım uygulamaktadır. Kurumun kararları icrai niteliktedir. Ayrımcılık yasağının ihlali durumunda ilgili kamu kurum ve özel hukuk tüzel kişileri ihlalin sona erdirilmesi ve tekrarlanmasının önlenmesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler. TİHEK, ayrıca özel raporlar da hazırlamaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen

HARUN MERTOĞLU (Devamla) - En son hazırlanan rapor, akademik bir heyetin katkısıyla oluşturulan ve iki hafta önce TBMM'de tanıtılan Filistin'de İnsan Hakları İhlalleri ve Gazze Soykırımı Raporu'dur. TİHEK'in görevlerini tam anlamıyla yerine getirmesi ve Ulusal İnsan Hakları Kurumları Küresel Ağı nezdinde ağ statüsünde akredite olabilmesi için desteklenmesi ve güçlendirilmesi gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye bugüne kadar herkesin kendini özgür ve demokratik hissettiği, lafzıyla ve ruhuyla toplumun tüm kesimlerinin ortak iradesine dayanan bir anayasa yapma fırsatını ne yazık ki yakalayamamıştır. Geçmişe baktığımızda, Anayasa yapma sürecinin hep darbelerle eş zamanlı yürüdüğünü görmekteyiz ancak bu tabuyu yıkarak milletin iradesini yansıtan bir anayasa yapma sorumluluğunu Gazi Meclisimizin omuzlaması gerektiğini düşünüyoruz. Yeni dönemde Türkiye'nin, yoluna, dayatmaların ürünü değil halkın iradesine dayalı yeni bir anayasayla devam etmesi gerektiğine yürekten inanıyorum.

2025 yılı bütçemizin hayırlı olmasını diliyor; Gazi Meclisimizi, bizleri izleyen tüm vatandaşlarımızı saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)