| Konu: | TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI KANUNU TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 30.11.2011 |
FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 83 sıra sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı Kanunu Teklifi üzerinde şahsım adına söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, hiç kuşkusuz ki çok önemli bir iş yapıyoruz. 1983 yılından beri dokunulmayan, âdeta olağanüstü dönemin ürünü olan Meclisimizin, ki bu idari yapıyla beraber çalışıyoruz, bununla ilgili çok önemli bir reformu hayata geçiriyoruz. Bu noktada, Meclisin, Meclisteki bütün partilerin mutabakat içerisinde olmuş olması fevkalade sevindirici. Bunu 24'üncü Dönem için yeterli görmemeyi aslında hedeflemeliyiz ve bundan sonra da Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin kendine ait bir kanununun olması noktasında, biraz önce Sayın Şandır'ın burada ısrarla üzerinde durduğu konu üzerinde de Meclis olarak odaklanmalıyız. 24'üncü Dönem Parlamentosuna, bu Meclise inşallah yepyeni bir anayasa ve yepyeni bir meclis iç tüzüğü de nasip olur ve gerçekten 24'üncü Dönem gerek Meclis idari teşkilatı gerek yeni anayasa, yeni iç tüzük ve milletvekili kanunuyla cumhuriyet tarihinde önemli bir yer tutar.
Değerli arkadaşlarım, bu yeni kanun teklifinin neler getirdiğini çok uzun uzun anlatmak durumunda değilim, önemli değişiklikler yapıyor, Meclisin daha hızlı ve daha iyi çalışan idari bir yapıya kavuşması için gereken reformu getiriyor. Burada belki önemli noktalardan birisi de personel. Evet, Meclisimiz maalesef bugüne kadar kadrolarının tamamına neredeyse sınavsız eleman almış. Ama bu, sadece AK PARTİ'nin benimsediği bir yöntem değil. Şimdi AK PARTİ'nin iradesiyle ve Meclisimizde oluşan genel iradeyle artık bunu son derece sınırlıyoruz.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Kadrolar dolduktan sonra. Kadro kalmadı.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Çok ihtiyaç duyulan konuların dışında, artık istisnai kadroların dışında sınavsız eleman alımı kalkıyor. Elbette zararın neresinden dönülürse kârdır.
Değerli arkadaşlarım, ancak burada özellikle vurgulamam gereken bir konu var, bir siyaset etiği var: Burada Meclis kürsüsünde kendisinin cevap verme imkânı olmayan insanları isim zikrederek zan altında bırakmak siyasi etiğe uymaz. Biraz önce bir Sayın Milletvekili konuşmasını yaparken benim şahsen iyi tanıdığım ve Meclise yirmi yıldan daha fazla bir süre önce girmiş ve bugün Genel Sekreter Yardımcılığı koltuğuna gerçekten alın teriyle gelmiş İrfan Neziroğlu Beyefendi'nin ismini zikrederek, onun kayınbiraderini işe aldığını söyledi.
Değerli arkadaşlarım, yani biz siyasetçiyiz; bizim kendimize yaptığımız kötülüğü inanın bir başka kişi, grup veya kurum bize yapamıyor. Ya arkadaşlar, bir siyasetçinin yakınının bir yere gelmesi o insanın illa kötü olduğu anlamına mı gelir veya bir bürokratının yakınının bir yere gelmesi o insanın illa kötü, beceriksiz, elverişsiz, ehliyetsiz olduğu anlamına mı gelir?
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Usulü eleştiriyor, gelmesini değil; saptırma konuyu.
FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bakın, mantıkta temel bir hüküm var: Eksik bilgi yanlıştır. Sayın Milletvekili burada çıktı, Değerli Bürokratımızın kayınbiraderinin sınavsız işe alındığını söyledi. Sanki bundan önce herkes sınavla alınıyormuş da bu arkadaşımız sınavsız işe alınmış. Peki, hangi özelliğinden dolayı alınmış? Bunu söylemiyor. Hangi özelliğinden dolayı alındığını ben size söyleyeyim: Bu arkadaşımızın kayınbiraderi Mustafa Çakmakçı kendisi yeminli Arapça-Osmanlıca tercüman. Türkiye Büyük Millet Meclisinin de Osmanlıca -özellikle- arşivleriyle ilgili 8 tane eleman ihtiyacı oluyor, duyuru yapılıyor ve bu duyurunun sonunda bu arkadaşımız da her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının yaptığı gibi müracaatını yapıyor, bu müracaat sonunda yapılan değerlendirmelerde bu arkadaşımızın bu işi yapabilecek ehliyette ve liyakatte olduğuna sayın bürokrat değil, o bürokratın bağlı olduğu başkan karar veriyor ve işe alıyor.
Şimdi, arkadaşlar, bunun neresinde hata var? Yani biz, peki o zaman biz? Arkadaşlar, bakın, dönün kendi grubunuza da bakın. Bugün Sayın Kamer Genç'in oğlu bu Mecliste, sınavla mı alındı? Aydın Milletvekilimiz Metin Lütfi Baydar'ın eşi bu Mecliste, sınavla mı alındı? Sayın Muharrem İnce'nin danışmanı bu Mecliste, sınavla mı alındı? Bunların hangisi sınavla alındı da bir tek bu arkadaşımızın sınavla alınmadığı konusunda? Son sözüm: Dolduruşa gelmeyelim.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Bilgi işlem merkezine jeoloji mühendisi alınır mı?
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Işık.