| Konu: | Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 162 sıra sayılı 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 163 sıra sayılı 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin birinci tur görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 30 |
| Tarih: | 10.12.2024 |
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle Sayın Adalet Bakanına çok kısa bir görüşümü ileteceğim. Birçok rakam verdiniz, bu rakamlar bizim övünebileceğimiz rakamlar değil Sayın Bakan. Neden-sonuç ilişkileriyle adalet meselesine bakmak gerekiyor. "11 milyondan fazla dava" dediniz yani seçmen başına göre hesaplarsak 5 seçmenden 1'i aslında bir suç ilişkisinde ve bunların 6,5 milyonu ceza davası. Düşünebiliyor musunuz toplum nasıl bir suça sürükleniyor?
Hapishane sayısı, mahkeme sayısı, yargıç sayısı; bu sayıların artması o ülkede adalet olduğu anlamına gelmez, tam tersine ülkenin nasıl suça hızla sürüklendiği anlamına gelir. Bir ülkede adaletin olup olmadığının en önemli göstergesi, evet, sokağa çıktığınızda huzur içinde, barış içinde bir toplumun olup olmamasıyla ölçülür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Temelli.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Bu toplum, barışından yoksundur, dolayısıyla esas mesele bunu tesis etmektir.
Sayın Dışişleri Bakanı da konuşmasına başlarken rasyonellikten ve sahicilikten bahsetti; evet, çok önemli bir şey. Hele hele on üç yıldır bölgeye çok hâkimsiniz ve rasyonalite konusunda demek ki bayağı deneyim biriktirdiniz. Fakat sonra konuşmanızı dinleyince anladık ki vay hâlimize! Sizin rasyonaliteniz buysa gerçekten hem bölgenin hem ülkemizin vay hâline! Stratejik derinlikten başladınız değerli yalnızlıktan çıktınız, "Dostum Esad"dan başladınız "Esed"den çıktınız; şimdi kutlama yapıyorsunuz. Yok ÖSO'lar, yok SMO'lar, yok HTŞ'ler, El Nusra'lar, yok yok ama içlerinde bunların Suriyeli yok, bunlar ya Afganistan'dan gelmiş ya Çeçenistan'dan gelmiş yani avara kasnak gibi bir dış politika var, bize dış politikada rasyonaliteden bahsediyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Temelli.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Dış politikada rasyonaliteden bahsedebilmek için bölgenin gerçekliğine hâkim olmak gerekiyor. Evet, "Bölgede sadece Kürtler var." demiyoruz; tam tersine, sizin saydığınız bütün halkları önemseyen bir yerden bölge gerçekliğine bakıyoruz ve biz saydıkça siz zaten bu halkları öğrendiniz, daha önce bunların hiçbirinin adını ağzınıza almıyordunuz.
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Yok artık! Yok artık!
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Bunu da nasıl öğrendiniz özellikle Suriye'de? Suriye'deki demokratik meclisler sayesinde, orada var edilmiş demokratik sistem sayesinde öğrendiniz. Bakın, o bölgede, Rojava bölgesinde huzur var, orada bütün halkların birlikte oluşturduğu bir sistem var. Siz, sürekli orayı suçlayan, Kürtleri suçlayan, "Kürtler hariç bir Suriye tamamına bakalım." dediğinizde bu yanılgı bizi yeniden kaosa sürükler, krize sürükler. Bunlara bütüncül bakmak gerekiyor. "Suriye'nin tamamına bakalım." derken "Kürtler hariç." diyemezsiniz, birlikte bakmak zorundasınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VEYSAL TİPİOĞLU (Kocaeli) - PKK hariç.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Tamamlıyorum.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Temelli.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Birlikte, beraber, demokratik bir çözüm için Suriye'de çalışmak gerekiyor. Suçlayarak değil, itham ederek değil, hedef göstererek değil, saldırarak değil, çetelerin arkasına dizilerek değil; tam tersine, çetelerle savaşan kimse onun yanında yer alarak ancak Suriye'ye barış ve huzur gelir.
Filistin meselesinde ne güzel söylediniz: "Ateşkes..." Gelin, bütün bölge için topyekûn bir ateşkesten bahsedin. Filistin için İsrail'e karşı çıkarken ne güzel söylediniz "Tampon bölge olmaz." diye. Evet, olmaz; ne İsrail'in böyle bir hakkı var ne de bizim böyle bir hakkımız var. "Toprak bütünlüğü" diyorsanız herkes için toprak bütünlüğü; bize gelince başka, oraya gelince başka olmaz, böyle bir ikili anlayışla dış politika olmaz.
Dolayısıyla bir de bir kavram ürettiniz "Sınıf atlayın." diye, vallahi biz sınıfımızdan memnunuz. Biz işçi sınıfıyız, emekçilerin sınıfındayız. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Temelli, lütfen tamamlayın.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Sınıf atlamak istiyorsanız, sermaye partisindesiniz zaten, atlayın, sermayenin kayığında dolaşmaya devam edin.