GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:31
Tarih:11.12.2024

CHP GRUBU ADINA KAYIHAN PALA (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldım.

Önce şöyle söyleyelim, biliyorsunuz, bütçe dağılımında sağlığa öncelik verilmesi siyasi bir tercihtir. Eğer sağlığın gerçekten hak olduğu konusunda samimiyseniz, genel bütçenin -Dünya Sağlık Örgütünün dediği gibi- en az yüzde 10'unu sağlığa ayırmak zorundasınız. Oysa yıllardır söylüyoruz, şu anda bu bütçede merkezî bütçeden ayrılan pay yalnızca yüzde 6,9. Üstelik, 2022'de gayrisafi yurt içi hasıla içerisinde sağlık harcamalarının oranı yüzde 3,7'ye kadar düştü; OECD ortalaması yüzde 9,1, bunun neredeyse üçte 1'i. Çok açık söyleyelim, sağlığa çok daha fazla kaynak aktarmazsanız ne bu ülkedeki hastaların sorunlarını çözebilirsiniz ne sağlık çalışanlarının özlük haklarında bir iyileşme yaratabilirsiniz ne de atanmayı bekleyen on binlerce sağlık personelini Bakanlıkta istihdam edebilirsiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, az önce söylendi ama tekrar etmekte yarar var; hem az bütçe bırakılıyor Sağlık Bakanlığına hem de şehir hastaneleri bu bütçeyi maalesef, rehin almış durumda. Şehir hastanelerine aktarılacak para bir günde 286 milyon TL. Eğer bu rakamı aktarmayacak olsanız hem ilaca erişmekte sıkıntı yaşayanların sorunlarını çözebilirsiniz hem de atanmayan 150 binin üzerindeki sağlık personelini hemen istihdam edebilirsiniz; bu tercihten vazgeçmek gerekir.

Geçen yıl, Sayın Fahrettin Koca şehir hastanelerinin ülkeye maliyetinin 322 milyar euro olarak yirmi beş yıl için planlandığından söz etmişti, bunu azaltma gayretlerinden söz etmişti. Gerçekten bu kadar büyük bir parayı küresel sermayeye aktarmak ne sağlık hakkıyla ne de sağlık çalışanlarının emeğiyle bağdaşır bir tutum değil; bir kez daha bunu söylemek isterim. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar) Bu arada, hem az para koyuyorsunuz hem de tercihler yanlış; paranın büyük bir bölümünü hastanelere ayırıyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, Sağlık Bakanlığının birinci görevi, insanların hastalanmasını önlemek, onların sağlıklarını geliştirmek. Siz daha fazla parayı tedavi edici hizmetlere ayırarak yalnızca sağlık sermayesinin yararını gözetiyorsunuz. Bu ülkede yaşayanların daha uzun bir ömür ve daha sağlıklı bir ömür geçirebilmeleri için kaynak aktarmak gerekirken özel sektörü destekliyorsunuz. Özel sektörün yatak sayısı 3 katına, hastane sayısı 2 katına çıktı; birazdan değineceğim, onların olumsuz sonuçlarını da görüyoruz.

Bu arada, koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payı geçen yıl da burada eksik olarak nitelendirmiştik, o zaman yüzde 28'di, şimdi bunu yüzde 26'lara indiriyorsunuz; gerçekten anlamak mümkün değil. Neden koruyucu hizmetlerin bu ülkede güçlenmesini istemiyorsunuz? Akılcı sistemler önce birinci basamağı, önce koruyucu hizmetleri değerlendirir.

Çok önemli bir şey, biliyorsunuz, yeniden değerleme oranı yüzde 43,93; Sağlık Bakanlığı bütçesindeki artış yalnızca yüzde 39. Burada bütçeyi hazırlayanlara soruyorum: Gerçekten yeniden değerleme oranı kadar bile bir artışı neden sağlık alanından esirgiyorsunuz? Sağlık bu kadar geride tutulacak bir kavram mı? Ülkede insanlar ölüyor, bebekler ölüyor. Onların ölümlerini engelleyebilmek için her şeyden önce iyi yönetimle ilgili buraya kaynak aktarmanız gerekir. Bu düşük bütçe, maalesef, insanların sırtına yüklenen harcamaları artırıyor. TÜİK yeni açıkladı, biliyorsunuz, 2023 yılında bir önceki yıla göre cepten yapılan sağlık harcamalarındaki artış yüzde 97. İnsanlar kamu bütçesinden karşılanamayınca mecburen kendileri karşılamak zorunda kalıyorlar.

Değerli milletvekilleri, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın performansı çok düşük. Bunu Plan ve Bütçede kanıtlarıyla ortaya koyduk ve elbette Bakanlık yetkilileri buna yanıt veremedi. Bir örnek: Bebek ölüm hızındaki artış binde 9'lardan binde 10'lara çıktı. Sordum Bakanlığa: "Bunu nasıl yorumluyorsunuz? diye. "Deprem." dediler. Değerli milletvekilleri, 51 ilde bebek ölüm hızı arttı. 51 ilde mi oldu deprem, soruyorum size. 11 ilde oldu. (CHP sıralarından alkışlar) 11 ildeki depremde ölen bebekleri çıkartıp yaptığımız hesaplamalarda, onları çıkardıktan sonra bile 1 il dışındaki 10 ilin tamamında bebek ölüm hızında artış var. Eğer bir sağlık sistemi bebekleri yaşatmayı beceremiyorsa çok güçsüz bir sağlık sistemidir, bırakın erişkinlere sağlık hizmeti sunulmasını.

Bugün ülkemizde Sağlıkta Dönüşüm Programı "3Ç"yle anılıyor, biliyorsunuz: Çürüme, çeteleşme ve çöküş. Bakın, bu çürüme öylesine bir noktaya geldi ki gerçekten artık "sağlık" denilince akıllara çeteler, yenidoğan çeteleri, Burdur'da ölenler, görüntüleme sistemindeki aksaklıklar ve çeteleşme karşımıza çıkıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Pala, lütfen tamamlayın.

KAYIHAN PALA (Devamla) - Buradan Sayın Memişoğlu'na seslenmek isterim: Neden araştırma komisyonuna gelmediniz Sayın Bakan? Neden Bakan Yardımcılarını gönderiyorsunuz? Sizin gelmeniz yetmez, dönemin Bakanı Fahrettin Koca'nın ve hastanesinin ruhsatı iptal edilen eski Bakan Mehmet Müezzinoğlu'nun gelmesi lazım, hatta Recep Akdağ'ın gelmesi lazım. (CHP sıralarından alkışlar) Neden biliyor musunuz? 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı açıklarken biz bu programın sağlığı ticarileştirdiğini, yalnızca sağlık sermayesine kaynak aktarmakla sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda da kötü kullanıma açık olduğunu söylemiştik. O zaman Sayın Recep Akdağ literatüre de geçen sözleriyle kürek çeken değil, dümen tutan bir Sağlık Bakanlığı kuracaklarını ve çok sıkı denetleyeceklerini söylemişlerdi.

Konuşmamı şu soruyla bitireyim: Sizin tuttuğunuz dümen gerçekten bu mudur?

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve Saadet Partisi sıralalarından alkışlar)