| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 11.12.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanlar ve bizleri ekranları başında takip eden değerli izleyiciler; Ulaştırma Bakanlığı bütçesi üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Elbette, ben de bu bütçenin rakamsal verileriyle ilgili konuşmayacağım, ulaştırma hizmetleriyle ilgili bazı sorunlara işaret edeceğim. Bu bütçe görüşmelerine başladığımız 9 Aralık 2024'te yani iki gün önce, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz yaptıkları konuşmada, Türkiye'de demir yolu ulaşımını önemli ölçüde güçlendirecekleri anlamına gelen bir taahhütte bulundu. Tabii, buna hiçbirimiz karşı çıkamayız, çok güzel ama Türkiye'yi yeterince tanımayan biri bu konuşmayı izleseydi herhâlde şöyle düşünürdü: Adalet ve Kalkınma Partisi henüz iktidara geldi, böylece geleceğe yönelik vizyonunu kamuoyuyla paylaşıyor. Elbette böyle değil; yirmi iki yıldan bu yana, maalesef, Adalet ve Kalkınma Partisi, demir yolu ulaşımına ilişkin olumlu hizmetler yerine getiremedi. Daha vahim olanı ise şu: Maalesef, bu Hükûmetin demir yolu ulaşımıyla ilgili sicili hiç de parlak değil. Neden mi? 4 Haziran 2004'te İstanbul-Ankara hattında hızlı tren ulaşımı sağlanacağı beyan edildi, bu hizmet başladı ve tam bir buçuk ay sonra, 22 Temmuz 2004'te Pamukova mevkisinde feci bir kaza ortaya çıktı. Neden? Çünkü altyapı çalışması yapılmamıştı ama kamuoyunun algı yönetimini yapmak için, gerçekleştirmek için hızlı tren sisteminin kurulduğu ifade edilmişti ve 41 kişi can verdi bu kazada. Eğer bu olay demokrasi kültürünün ve vicdani değerlerin güçlü olduğu bir ortamda yaşansaydı herhâlde en geç ertesi gün Ulaştırma Bakanının istifa etmesi gerekirdi, tabii ki böyle olmadı. Sonra, 8 Temmuz 2018'de büyük Çorlu tren kazası ortaya çıktı, bu kazada tam 25 kişi öldü. Tabii, gene Sayın Bakan istifa etmedi ama bir tesadüf yardım etti, hemen ertesi gün Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmişti, böylece önceki Bakanlar Kurulu ortadan kalkmış, yeni Cumhurbaşkanlığı kabinesi kurulmuştu; bu sayede Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna oturan şahıs değişmiş oldu. Peki, sonra ne oldu? Sonra 13 Aralık 2018'de, bu kez Ankara-Konya hattında bir tren kazası daha ortaya çıktı ve 9 kişi can verdi. Tabii, gene istifa falan gerçekleşmedi.
Dolayısıyla, değerli milletvekilleri, Türkiye'de demir yolu ulaşımına yeterince önem verilmemesinin ve bunun yirmi iki yıl boyunca ihmal edilmesinin çok ciddi maliyetleri olduğu ortada ama tabii, bunun sonuçları bu bahsettiklerimden ibaret değil. Eğer bugüne kadar demir yolu ulaşımına yeterli ağırlık tanınmış olsaydı birçok önemli avantaj yaşamış olacaktık, her şeyden önce ağır can ve mal kaybına sebep olan kara yollarında ortaya çıkan trafik kazaları yaşanmamış olacaktı. Özellikle Afyon-Sandıklı mevkisi -hepiniz takip ediyorsunuzdur- yaz ve kış aylarında maalesef can kayıplarıyla sonuçlanan ciddi trafik kazalarına sahne oluyor. Halbuki, bu mevki Ankara'yı İzmir'e, Ankara'yı Muğla'ya bağlayan önemli bir hat ve bu kazalarda hep ağır can kayıpları yaşanıyor. Eğer Ankara-İzmir arasında hızlı tren hattı kurulmuş olsa bu sorunlar yaşanmayacak. Elbette ben kara yolları taşımacılığından vazgeçelim demiyorum, bunun standardını yükselterek devam edebiliriz.
Öte yandan, eğer biz demir yolu ulaşımına ağırlık verecek olsak benim seçim bölgem olan Antalya'yla ilgili çok ciddi avantajlar elde edebiliriz. Neden mi? Çünkü Antalya Türkiye'nin tarımsal ürün ihtiyacının çok önemli bir bölümünü karşılıyor. Dolayısıyla, burada elde edilen ürünler Ankara'ya, İzmir'e, İstanbul'a ve çeşitli illere eğer demir yolu ulaşımıyla nakledilecek olsa bu maddelerin, bu tarım ürünlerinin maliyeti düşecek; böylece, gıda enflasyonu aşağı çekilmiş olacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yacızı Özbudun, lütfen tamamlayın.
SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Devamla) - Tamamlıyorum.
Keza, Antalya şehir merkezi ile Alanya arasında da demir yolu ulaşımı sağlansa bu da turizme önemli katkılar sağlayacak. Dolayısıyla, biz bu açıklamaları dinlerken elbette güvenmek istiyoruz ama ne yazık ki bunlar sözde kalıyor. Ben ümit ediyorum ki bu vaatler yerine getirilir, bugün bize demir yolu ulaşımıyla ilgili Sayın Kaan Koç da bu yönde vaatte bulundular. Ümit ederim bu vaatler gerçekleşir, Türkiye'deki trafik kazalarının önü alınmış olur ve tarım ürünlerinin, turizm hizmetlerinin maliyeti düşürülmüş olur.
Herkesi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi, CHP, DEM PARTİ ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)