| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 12.12.2024 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın milletvekilleri, ekranları başlarında bizleri izleyen kıymetli Türkiye halkları ve cezaevinde rehin tutulan tüm yoldaşlarımız; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle Sayın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bir soru sorarak başlamak istiyorum: Gerçekten istifa etmek için daha neyi bekliyorsunuz? Kıyametin kopmasını mı yoksa surun üflenmesini mi bekliyorsunuz? (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Sizin açıklamalarınıza göre, son bir asırda 130 bin yurttaş depremde hayatını kaybetmiştir. Bunların yarısından fazlası sizin döneminizde hayatını kaybetmiştir ve siz hâlen o koltukta oturuyorsunuz. Maden felaketlerinde, sel felaketlerinde, çığ düşmelerinde, orman yangınlarında sizin döneminizde yaşamını yitirenlerin sayısı binin üzerindeyken hangi motivasyonla hâlen orada oturduğunuzu gerçekten çok merak ediyorum.
Sayın Bakan, adınızı duyan göl kuruyor; işte, Dipsiz Göl, Salda, Uzungöl, daha niceleri. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Adınızı duyan derelerin, nehirlerin üzerine HES'ler yapılıyor, barajlar yapılıyor. Adınızı duyan ormanlar ya yanıyor ya da kesilip oteller için, lüks villalar için peşkeş çekiliyor. Adınızı duyan meralar, tarlalar, yaylalar maden sahasına dönüyor. Bu talanın, rantın, tahribatın, deprem karşısındaki acizliğin son bulması için sizin ve iktidarınızın adının çevreyle, şehircilikle, iklim değişikliğiyle anılmaması tüm ülkenin hayrınadır. İşte, hakikat budur, bu hakikat da çarşaf çarşaf herkesin önündedir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye bir afet ülkesidir, bir deprem ülkesidir. 99'da Gölcük depremi, 2003'te Bingöl depremi, 2011'de Van depremi, 2017'de Ege depremi, 2020'de Elâzığ depremi ve son olarak da 2023'te Maraş merkezli depremi yaşadık. Bugün, İstanbul için, Bingöl için çok büyük deprem uyarıları yapılmaya devam ediliyor. Biz gerçekten artık şaşırdık; sizden mi korkalım, depremden mi korkalım? (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Niye bu soruyu soruyorum? Çünkü deprem vergisi diye topladığınız milyarlarca lirayı utanmadan duble yollara harcadığınızı itiraf ettiniz çünkü denetim yapmıyorsunuz; rüşvete, ranta göz yumuyorsunuz. Dükkânlarını genişletmek için kolon kesenleri takip etmiyorsunuz. Sayın Bakanım, en önemlisi, işte bu, sizin sayfanızdan aldım; imar barışı. Ölüm belgesi diye her seçim öncesinde oy için yürürlüğe sokuyorsunuz. Ne diyor Sayın Bakan bu metinde biliyor musunuz? "Vatandaşlarımızla devletimizi helalleştiriyoruz." diyor. Yurttaşına tuzak kurmanın adı helalleştirme olmuş. İşte, AKP iktidarı budur; o yüzden depremden değil sizlerden korkuyoruz.
Hatay'da, Adıyaman'da, Maraş'ta, Elâzığ'da çamurun içinde yaşam mücadelesi veren yurttaşlar, dört yıldır evine, ahırına ağır hasarlı raporu verilen Bingöl'deki yurttaşlar, Van'da on iki yıldır evleri teslim edilmeyen 70'ten fazla aile depremden çekmediği kadar sizden çekiyor. Akşam bu kürsüye geleceksiniz ve Türkiye Yüzyılı tekerlemesini söylemeye devam edeceksiniz ama hayaller Türkiye Yüzyılı, gerçekler sefalet yüzyılı. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, sözde Türkiye Yüzyılı'nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AKP'nin vesayeti altında rant bakanlığına dönüşmüştür, bu rant anlayışı Türkiye'nin sınırlarını da aşmıştır. Bu rantçı akıl Rojova'ya, Suriye'ye bakınca işte bunu görüyor: 400 milyar dolarlık inşaatın öncüsü Türkiye olacak. Bu rantçı akıl, bu talancı zihniyet Suriye'ye, Rojava'ya bakınca savaş ganimeti görüyor. Rojava'ya bakıp da göremediğiniz şey Orta Doğu'da barışın tesis edildiği, demokratik, yeni bir yaşam modelidir. O yüzden, şu uyarıyı üzerine basarak tekrar yapıyoruz: Rojova'da, kuzey Suriye'de yapmanız gereken konut inşa etmek değil barışı inşa etmektir, barışı. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Barışın getireceği çark sizleri memnun etmese de Rojava'ya saldırmaktan, savaşı desteklemekten vazgeçin; barışı, müzakereyi diyaloğun önüne çıkarın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Orta Doğu'da barışın sağlanması Kürt halkı ve Türk halklarının tarihsel ittifakından geçmektedir, bu fırsatı heba etmeyin.
Hepinize teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)