GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İkinci oturumda Genel Kurulda yaşananlar sonrası Divanda Grup Başkan Vekilleriyle yaptıkları değerlendirmeye ve konuyla ilgili kendi fikirlerine; bütçe maratonu başladığında temiz bir dil, sakin bir ortam, fiziksel müdahalelerden uzak bir tartışma zemini konusunda mutabık kalındığına ilişkin konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:32
Tarih:12.12.2024

BAŞKAN - Sayın Grup Başkan Vekilleriyle biraz önceki hoş olmayan hadiseyi Divanda değerlendirdik; herkes hem itirazlarını hem önerilerini hem tavsiyelerini dile getirdi, izninizle bunu Genel Kurulla paylaşmak istiyorum. Benim fikrim değil yani ben kendi fikrimi ayrıca söyleyeceğim.

Kürsüde hitabeti ve anlatılan meseleyi kuvvetlendirecek her türlü görsel, afiş, tablo, grafik ve benzeri şeyler ve belli nesneler kullanılabilir, kullanılıyor geçmişten beri. Bu, makul ve Parlamentonun ritüellerinin arasında bir şey; meşrudur, caizdir fakat onun dışında, bakanların bulunduğu yere ya da herhangi bir milletvekilinin oturduğu sıraya, kendi rızası olmadan, kendi daveti olmadan herhangi bir şeyi götürmek, bırakmaya çalışmak, bunlar bizim kabul edebileceğimiz şeyler değil.

HALUK İPEK (Amasya) - Malzeme caiz mi Başkanım? Öyle bir laf söylediniz.

BAŞKAN - Bir saniye, bir saniye…

HALUK İPEK (Amasya) - Ama öyle bir şey yok ki.

BAŞKAN - Dediğim gibi, bu benim görüşüm değil, Grup Başkan Vekillerinin ortak görüşü.

HALUK İPEK (Amasya) - Hayır canım, İç Tüzük’e bakın, böyle bir şey mi olur!

BAŞKAN - Bir saniye efendim, ne diyorsunuz?

Buyurun.

HALUK İPEK (Amasya) - Ya, kardeşim…

(CHP ve DEM PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Bir dakika arkadaşlar…

HALUK İPEK (Amasya) - Ya, Başkan, buraya herkes her şeyi getirir o zaman, öyle şey mi olur ya! Böyle bir şey yok.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Sınırını siz mi belirliyorsunuz?

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir dakika, bir izin verin.

Anlatımı kuvvetlendirecek dedim, bundan rahatsız olunacak hiçbir şey göremiyorum, çok zorlama bir hassasiyet olur o. Bu, bütün Parlamentolarda vardır. Hani, ortalığı sakinleştirmeye çalışırken biz birbirimize girmeyelim.

HALUK İPEK (Amasya) - Hayır, kural ihlal edemezsiniz, olmaz ya!

BAŞKAN - Sayın Bakanlar buraya bir çuval grafikle çıkıyorlar kardeşim, bu meşrudur yani. Bir çuval afişle çıkılıyor buraya. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

HALUK İPEK (Amasya) - Ya, grafik başka, öbürü başka.

BAŞKAN - Onun için arkadaşlar…

HALUK İPEK (Amasya) - Ya, Başkan, doğru değil, burası sirke döner, olmaz!

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sizin bu laflarınızdan dolayı sirke döner, laf atmayın sürekli.

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir dakika… Arkadaşlar, bir dakika...

MURAT EMİR (Ankara) - İç Tüzük açık, İç Tüzük’te var bunların hepsi.

RUKEN KİLERCİ (Ağrı) - Hayır, yok, "döviz" dışında başka bir şey yok.

BAŞKAN - Bunu böyle söylemek en başta kendi partinizin hatiplerine de haksızlık olur deyip bu meseleyi fazla uzatmadan geçeyim.

Kürsüde anlatımı kuvvetlendirecek nesneler, tablolar, diğer enstrümanlar kullanılabilir. Kullanılmamasına mutabık kaldığımız şeyler de var; cep telefonu, benzeri görüntü izletme falan. Bunlar, bu tartışmalar geride kalmış yani tekrar, yeni baştan bunları tartışmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Dediğim gibi, burada bütçe sunumunda en çok kullanan sayın bakanlar hatta sizin hatipleriniz.

Gelelim -dediğim gibi- ne bir milletvekilinin ne de bakanın ki onlar misafirimiz burada... Aslolan iletişim, etkili iletişim kanallarını açık tutmak, bunda da sayın bakanlara en az buradaki sayın milletvekilleri kadar görev ve sorumluluk düşüyor. Biraz daha tahammül, biraz daha yaratıcı, biraz daha ortamı yatıştıracak şey çünkü -tırnak içinde- öfke bize, tahammül size. Buradaki her milletvekilinin arkasında kendi seçim çevresinin, kendi parti çevresinin, kendi anlayış çevresinin, halkın önemli bir baskı ve tazyiki var, sayın vekillerin tümü burada bunun dile getireni. Onun için, aslında muhatabınızın bir milletvekili olduğu gerçeğinden çok halkın bir kesimi, o milletvekiline o temsiliyeti veren halk olduğunu da hatırdan uzak tutmamak lazım.

Sevgili arkadaşlar, buraya kadarı arkada bütün Grup Başkan Vekillerinin mutabık kaldığı ve benim seslendirmemi talep ettikleri şeydi. Şimdi, ben şahsi görüşümü sadece bir cümleyle söyleyeyim oturumu yöneten Başkan Vekili olarak ve bir kardeşiniz olarak. Deneyimli bir vekil sayılırım, saçımız ağardı, şu tecrübemi bütün arkadaşlarıma ve bütün yüreğimle paylaşmak istiyorum ki bu tür öfkenin sahibi de maruz kalanı da daha sonra derin bir mahcubiyet duyuyor yani bu mahcubiyet için üzerinden aylar geçmesi gerekmiyor. Bu görüntü, buradaki adrenalin böyle birtakım kontrolsüz şeylere yol açıyor ama halkın da bunu tasvip ettiğini söyleyemeyiz. Halk biraz temaşayı seviyor, izliyor ama son tahlilde bizden burada beklenen, etkili iletişim kanallarını açık tutmak, en etkili bir şekilde bize emanet edilen dertleri burada görünür kılmak ve buna da tahammül edilmesi.

Bütçe maratonu başladığında yine Grup Başkan Vekilleri, Meclis Başkanı, Başkan Vekilleri olarak temiz bir dil, sakin bir ortam, fiziksel müdahalelerden uzak bir tartışma zemini konusunda mutabık kalınmıştı. Bu mutabakata da herkesin canıgönülden uyacağını düşünüyor ve böyle inanıyorum.

Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. (CHP, DEM PARTİ, İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)