GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:32
Tarih:12.12.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SEMA SİLKİN ÜN (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de sözlerimin başında, geçen yıl bu vakitlerde, bu kürsüde dünya gözüyle son kez gördüğümüz Hasan Bitmez ağabeyimize Allah'tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun inşallah.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ekmek gibi, su gibi bir ihtiyaca karşılık gelen barınma ihtiyacını karşılama sorumluluğunu hepimiz biliyoruz. Bu sorumluluğun bir lütfun eseri değil, asli bir görevin karşılığı olduğunu da biliyoruz. Şimdi, bu ihtiyaç ülkemizde bir krize evrildi, gelirler düştü, konut fiyatları yükseldi, faizler yükseldi. Sonra ne oldu? Konut alım gücü zayıf ülkelerin en başında yerimizi aldık.

Son bir yıl içerisinde konut alım gücü yüzde 65'ten yüzde 50'ye düşerken konut fiyatları yüzde 36 arttı. 2002 yılında yüzde 73 olan konut sahipliği oranı şimdi yüzde 56'ya geriledi. Bu, TÜİK'in rakamları arkadaşlar, itirazınız olmasın. 10 milyon konut üretiminin olduğu bir yerde ev sahibi olan vatandaşların sayısı düşüyorsa bunun nedeni konutu yatırım aracı hâline getiren, 9 kişiye bir pul, bir kişiye 9 pul politikanızdır. Bu yanlış politikalarla da kalmadı tabii ki, ekonominin kötü yönetiminden TOKİ hak sahipleri de fazlasıyla payını aldı. Vatandaşın aleyhine olan tüm güncellemeler yapıldı, sabit taksitle başlayan ödeme planlarını memur maaş artışlarına endekslediniz, yüzde 1 olan KDV'yi yüzde 10'a çıkardınız, iki yüz kırk aylık taksit planını yüz seksen aya indirdiniz. Birkaç yıl önce 900 lirayla başlayan taksitler bugün 20 bin liralara çıktı, 650 bin liradan başlayan ev fiyatları birkaç ay içerisinde 2-3 milyonu buldu. Başlangıçta ödenebilir gibi görünen bu taksitler yeni ödeme sisteminde astronomik şekilde arttığından vatandaş icra takiplerine düşmeye başladı.

Bakın, Sayıştayın 2021 raporu 25.700 taşınmazın taksitinin ödenmediğini, kamu bankaları aracılığıyla 20 binden fazla hak sahibine ihtarname gönderildiğini, binlercesine icra takibi başlatıldığını söylüyor. Bunun bugün daha da arttığını tahmin ediyoruz. Bu durumda vatandaş çözümü nerede buluyor biliyor musunuz? Karşısına çıkan fırsatçılara konut hakkını devretmekte. Vatandaşın ev sahibi olma hayali başkalarının kâr elde etmesine dönüşüyor.

Değerli milletvekilleri, iktidar 100 binli rakamlarla yeni konut müjdeleri açıklıyor, biz de bu haberlerle mutlu oluyoruz elbette ama bir önceki müjdenin daha arsasının belirlenmemiş, temelinin atılmamış olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı verileri 2003'ten 2022 sonuna kadar 372.925 konut üretildiğini söylüyor. Nerede bu milyonluk rakamlarla ifade edilen konutlar peki? Cumhurbaşkanlığı yanlış veri paylaşmayacağına göre "Son bir buçuk yılda ilave 992.075 konut ürettik." mi demek istiyorsunuz? Bu konunun aydınlatılmaya muhtaç olduğunu söylemek istiyorum. Yapılanlar için teşekkür etmekten imtina etmediğimizi bilirsiniz ama neden aynı devletin kurumlarının telaffuz ettiği rakamlar birbirinden bu denli astronomik şekilde fark arz ediyor, bunu merak ediyoruz.

Şimdi, şehrim Denizli'de yaşanan sorundan örnekle, beş yıldır konutları teslim edilmeyen mağdurlar adına Sayın Bakanımıza sormak istiyorum: 2019'da bir buçuk ila üç yıl içerisinde teslimine söz verilen Pamukkale-Kocadere-Yeniköy Projesi yoğun takibimizle, Sayın Bakanlığımızın da bu takibimize kayıtsız kalmaması neticesinde, inşallah, bir yıl sonra teslim edilebilecek. Şimdi, bu insanlar, doğal gaz altyapısı projeyle eşzamanlı organize edilmediği için şehrin merkezinde yıllarca doğal gaz kullanamayacaklar. Enerji şirketleri rantabl bulmadığı için hizmet götürmeyi ihmal ediyorsa eğer, bunun çözümünü bulmak kimin sorumluluğu? Çileyi vatandaşa çektirmek galiba en maliyetsiz bulunan çözüm.

Bir diğer mağduriyet de şu: Şimdi, Bakanlığımız kimi projeleri vaktinde başlatmadığı için, aynı kapsamda başka projeleri devam ettirdiği için ikisi arasında 12-15 katlık ödeme farkları oluştu. Bu nasıl bir insafsızlıktır arkadaşlar? Peki, burada vatandaşın bir suçu var mı? Tabii ki yok. Devlet, söz verdiği projeyi vaktinde yapmamış, geciktirmesinin bedelini vatandaşa ödetmiş.

Sayın Bakan, bu insanların ağırlıklı kısmı emekli maaşıyla, asgari ücretle geçimini sağlıyor yani bugün 12.500 lirayla, 17 bin lirayla bir ay boyunca ailelerine, çocuklarına bakıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.

SEMA SİLKİN ÜN (Devamla) - Bu gelirlerle bugünkü değeriyle 14 bin lira, 18 bin lira, 20 bin lira konut taksiti ödemenin zorluğunu sizin vicdanınız kaldırıyor mu? Bu mağduriyetleri hafifletecek bir çözüm bekliyoruz Sayın Bakandan.

Bakın, bugün "Nüfusumuz yaşlanıyor, aile kurumumuz alarm veriyor." diye dert yanıyorsunuz. Bunun en önemli sebeplerinden biri işte bu barınma problemi. 2025 yılında artık barınma sorununun ülkemizin gündeminden çıkması için en büyük görev size düşüyor Sayın Bakan.

Seneye çokça takdir ettiğimiz, azca tenkit ettiğimiz bir Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı görmek dileğiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)