GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 4'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:33
Tarih:13.12.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA GEORGE ASLAN (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yurt içinde ve yurt dışında bizleri izleyen halklarımızı ve cezaevlerindeki siyasi tutsakları saygıyla selamlıyorum. (DEM Parti sıralarından alkışlar)

Biraz önceki konuşmasında MHP Grup Başkan Vekili Sayın Filiz Kılıç şöyle bir söz kullandı: "Kültürünü koruyamayanlar tarihte yok olmuştur." Çok doğru bir söz. Biz Süryaniler de topal ördek gibi bu kültürümüzü korumaya çalışıyoruz.

Sayın milletvekilleri, konuşmamda azınlık vakıflarının yaşadıkları sorunlara değineceğim. Bu sorunun geçmişi Osmanlı Dönemi'ne kadar uzanmaktadır. Azınlık vakıflarına ait mülklere el konma ve vakıflarının mal edinme sorunları günümüzde de devam etmektedir. Osmanlı Dönemi'nde nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan Hristiyan halklar, 1915'le başlayan 1923 nüfus mübadelesi, 1942 Varlık Vergisi, 6-7 Eylül pogromu ve günümüze kadar süregelen baskıcı uygulamalar sonucunda büyük bir nüfus kaybına uğratılmıştır. Buna paralel olarak mülksüzleştirme politikaları da çok yönlü bir şekilde yürütülmüştür. Azınlık vakıflarına ait taşınmazlara el koyma süresi 1935 yılında Vakıflar Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle ve daha sonra 1936 yılında, devletin bütün azınlık vakıflarından ellerindeki mevcut malları beyan etmelerini istemesiyle başlamıştır. Azınlık vakıflarının tapulu taşınmazlarının hukuk dışı yollarla ellerinden alınmasına yönelik 1936 Beyannamesi ve mazbut vakıf gibi uygulamalar bürokrasi tarafından geliştirilmiş ve yürütülmüşse de yargı eliyle buna bir yasal meşruiyet kazandırılmak istenmiştir. 1974'te Yargıtay tarafından verilen bir kararla, azınlık vakıflarının yeni mal edinmeleri engellenmiştir. Akabinde, bu karara istinaden açılan davalar sonucunda Ermeni, Rum, Süryani ve Musevilere ait yüzlerce taşınmaza el konulmuştur. Bunların arasında Tuzla Ermeni Yetimhanesi, Mardin'de günümüzde müze olarak kullanılan Süryani Katoliklere ait patrikhane binası gibi dinî ve tarihî yapılar var. Bu Süryani Katolik Patrikhanesi 1989'a kadar patrikliğin merkeziydi, 1989'dan sonra müze yapıldı ve niçin müze yapıldığını bugüne kadar ben şahsen anlamış değilim; Süryani Katolik Vakfına neden devredilmiyor, onu da bilmiyoruz.

Azınlık vakıflarının seçimlerini düzenleyen yönetmelik 19 Ocak 2013 tarihinde iptal edilmişti ve azınlık toplumları 2022'ye kadar yaklaşık on yıl boyunca vakıf yönetim kurulu seçimlerini yapamamaktaydı. Bu da azınlık toplumlarının kurumlarının idaresini zorlaştırmış, azınlık vakıfları yönetim kurullarını yenileyememiş ve bu da örgütlenme özgürlüğü açısından önemli hak kaybına yol açmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP hükûmetleri döneminde azınlıklara yönelik birtakım mülkiyet hakkı ihlallerinin giderilmesi yönünde bazı ilerlemeler kaydedildi ancak bunlar yetersizdir. Çözüm bekleyen "el konulmuş taşınmazlar" sorunu devam ediyor. El konulmuş yüzlerce taşınmazın iadesi için azınlık vakıflarınca müracaat edilmesine rağmen bunlardan çok azı iade edildi, müracaatların büyük bir kısmı ise reddedilmiştir. Azınlık vakıfları, azınlık toplumlarının dinî, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan kilise, sinagog, okul ve hastanelerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için büyük önem taşır. Kapsayıcı bir çözüm için Vakıflar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1935 tarihinden itibaren Ermeni, Rum, Süryani ve Musevilere ait mazbutaya alınmış vakıflar ve üçüncü şahıslara satılmış taşınmazlar da dâhil olmak üzere el konulmuş tüm mülk ve taşınmazlar iade edilmelidir.

Diğer önemli konulardan biri, Heybeliada Ruhban Okulu meselesidir. Ruhban Okulu faaliyet gösterdiği 1844-1971 yılları arasında Ortodokslar için önemli ilahiyat okullarından biriydi ancak elli yılı aşkın süredir faaliyetleri durdurulmuş, kapatılmış durumdadır. Okulun açılmasıyla ilgili son zamanlarda bazı olumlu haberler basına yansımaktadır, umarız ki en kısa zamanda açılır.

Son olarak, Sayın Turizm Bakanına Komisyon görüşmelerinde, Hakkâri'de bulunan, Doğu Asur Kilisesi'nin patrik merkezliğine ev sahipliği yapmış kiliseye ilişkin sorduğumuz soruya verdiğiniz yazılı cevapta, kilisenin onarımı için kapsamlı bir restorasyona ihtiyaç duyulduğunu, Bakanlığınız tarafından restorasyonunun yapılabilmesi için öncelikle kamu mülkiyetine geçirilmesi gerektiğini söylüyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GEORGE ASLAN (Devamla) - Başkanım...

BAŞKAN - Buyurun.

GEORGE ASLAN (Devamla) - Peki, bunu kim yapacak? Bizim sizden talebimiz tam da budur; kilisenin restore edilmesi ve tapusunun hak sahiplerine iade edilmesidir diyor ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)