GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:14.12.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm Türkiye halkları ve cezaevindeki tüm siyasi mahpusları saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sayın Genel Kurul, bakınız, Orman Genel Müdürlüğünün bir sloganı var "Orman sadece ağaç değil; mutluluktur, sağlıktır, huzurdur." diye. Güzel bir slogan. İnsan bunu duyduğunda hakikaten yüzünde bir gülümseme beliriveriyor, hatta mutlu bile oluyor ama bu mutluluk, bu gülümseme fazla uzun sürmüyor, onu da belirteyim. İktidarın doğa düşmanı politikaları akla geldiğinde, hakikat, hemen ağızda buruk bir tat, yüzde de bir ekşime maalesef beliriveriyor çünkü AKP iktidarları boyunca ilk günden bugüne doğaya maalesef talan edilecek bir alan olarak bakıldı. Ağaç, kesilecek bir nesne olarak algılandı. Orman, korunmanın aksine, yok edilecek bir varlık olarak görüldü. Toplum-çevre ilişkisi sermaye uğruna dönüşsüz bir şekilde maalesef ortadan kaldırılmak istendi.

Şimdi, rakamlara bakalım biraz da. Orman Genel Müdürlüğü için bütçeden 45 milyar 494 milyon 330 bin lira ödenek ayrılması planlanıyor. Bu paranın yaklaşık 32,2 milyarının da ormanların ve doğanın korunması ile Sürdürülebilir Orman Yönetimi Programı'na ayrılması öngörülüyor. İsabetli bir karar, evet, tamam. Ayrıca, 2025 yılı bütçe gerekçelerinin yer aldığı kitapçığı okuduğumuzda özellikle ormanlar için sıkça kullanılan bir ifade var: "Orman varlığı korunacaktır." "Ağaçlandırma çalışmalarına yönelik projelere öncelik verilecektir, mücadele edilecektir." "Havadan, karadan sistemler güçlendirilecektir." Yetmedi, bir de "Yangınlarla mücadele için yapay zekâdan destek alınacaktır." Peki, hakikat bu mu, gerçek bu mu, uygulanan politika bu mu? Maalesef, tam tersi. Bakın, yıllardır aralıksız ağaç kıyımına, orman talanına devam ediliyor. Şırnak Cudi'de, Gabar'da, Besta'da, Beytüşşebap Komato bölgesinde, Siirt'in Eruh Herekol Dağı'nda, Diyarbakır Lice'de, Bingöl Cafran'da, bakın, Muş Şenyayla civarında, Dersim Ali Boğazı'nda asker gözetiminde korucuların eliyle maalesef kesmedik ağaç bırakmadınız. Yetti mi? Yetmedi. Kaz Dağları'nda, Çanakkale Bayramiç'te Cengiz Holdingin iş makineleri ağaç kıyımı yapmaya devam ediyor. Akbelen'de ağaç kıyımı devam ediyor. Yetmedi, bir de Orman Genel Müdürlüğü Akbelen'de katliam yapan şirkete takdir belgesi veriyor. Artvin'de Cankurtaran Geçidi'nde doğayı peşkeş çektiğiniz şirketlere karşı orman kıyımına "Dur." diyen 46 yaşındaki Reşit Kibar katledildi; buradan, bu kürsüden rahmetle, minnetle anıyorum. (DEM sıralarından alkışlar) Dava dosyası da gizlilik kararıyla şu an bırakılmış durumda. Hangi bilgiyi kimlerden saklıyorsunuz Sayın Bakan, merak ediyoruz.

Sayın milletvekilleri, kıyım yaptırdıkları şirketlere ise şu açıklamaları yaptırıyorlar, bakın: "Şu kadar ağaç kestik, 1 milyon fidan dikeceğiz. Şurayı yerle bir ettik, sonrasında rehabilite edeceğiz." Elbette ki bu açıklamaları başka yerlerden de tanıyoruz. Kimlerden? Cumhurbaşkanı Erdoğan da sürekli milyonlarca fidan diktiklerden bahsediyor. Tarım ve Orman Bakanı da insanlığa nefes için bu sene fidan sayısını 500 milyona ulaştırmayı hedeflediklerini belirtiyor. Bunların tamamı, bu açıklamaların tamamı maalesef ekokırımın, doğa katliamının gizlenmesi için hayal satmaktan başka bir şey değil, yurttaşı aldatma ve talancılığı görünmez kılma çabasından başka bir şey değil .

Kırım politikanız sadece Türkiye'yle sınırlı kalmıyor; güney kürdistanda ağaç kıyımına devam ediyorsunuz. İşgal altındaki Afrin'de Türkiye destekli çetelerin kesmediği zeytin ağacı kalmadı, binlerce ağaç tarumar edildi. Hatta zeytini, zeytin ağaçlıklarını Türkiye'ye kadar getirdiniz.

Son olarak belirtmek istiyorum ki insanlık için doğa her zamankinden daha da vazgeçilmezdir. Doğayla yaşamanın önemi katbekat artmış durumdadır. Bizler ekolojik olmayan hiçbir politikayı ve üretim modelini kabul etmiyoruz. Doğa dostu veya doğayla barışık ya da sürdürülebilir argümanların aldatmacasına kanmıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın Sayın İrmez.

MEHMET ZEKİ İRMEZ (Devamla) - Kapitalizmin kâra dayalı yıkımsal özüne, iktidarın ekonomik büyüme uğruna doğayı kırıma uğratan politikalarına karşı demokratik modernitenin doğayı tahakkümü altına almayan, sahiplilik yani mülkiyet ilişkisine girmeyen kent ve kır yaşamını esas alıyoruz. Petrol için, madenler için, para için, rant için hayatın kökten yok edilmesine karşı çıkıyoruz. Cudi'de, Gabar'da, Kaz Dağları'nda, Lice'de, Dersim'de, Akbelen'de -coğrafya fark etmeksizin- mücadele ağlarını hep birlikte öreceğiz. Bu gözü dönmüşlüğe asla boyun eğmeyeceğiz. Doğa talanına karşı, katliamına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)