GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:14.12.2024

CHP GRUBU ADINA HASAN UFUK ÇAKIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, televizyonları başında izleyen sevgili yurttaşlarımız, değerli Mersinli hemşehrilerim; 1970 yılında İskenderun Demir Çelik Fabrikasının temeli atıldı, bu fabrikayı Ruslar yaptırdı. Biz bu parayı nasıl ödedik? Biz bu parayı narenciyeyle ödedik, narenciye verdik Ruslara yani narenciyeyi veriyorduk, gidip Ziraat Bankasından paramızı alıyorduk. Şimdi, kimyasal ilacı getiriyoruz, ihraç ediyoruz malı fakat gönderdiğimiz zaman obanın adamı diyor ki bize: "Yahu, senin malını almıyorum." Neden? "Üzerinde kimyasal var." diyor. Ya, bize bu kimyasalı, bu ilacı satan kim? Yurt dışından. Peki, Sayın Bakan, yurt dışından gelen bu ilacı neden kontrol etmiyorsunuz? Bu, in midir, cin midir; neyin nesidir? Bizim domates, bizim Rusya'ya gönderdiğimiz limon zaten para etmiyor; neden geri gönderiliyor? Buna nasıl izin veriyorsunuz? "Bu ilacı hangi adamlar ithal ediyor da yolunu buluyor, para kazanıyor?" diye sormuyor musunuz? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Şimdi, gelelim... Limonun en kalitelisi "Aydın" adını verdiğimiz dikenli limon, öbür ismi de Eureka'dır; çok kaliteli bir limondur. Kaç lira biliyor musunuz? 6 lira, 7 lira. Bakın, şu anda ağacın başında kaldı. Yevmiyeciye "Kes." diyeceğim dibine düşsün, ağaç uyansın diye. Ağaç niye uyanmaz? Ağaç şimdi uyuyor, yeni sene gene mal verecek; ne yapsın? Çiftçinin karnını yarmışlar, her sene "yeni sene" çıkmış.

Şimdi, en iyi portakal kaç lira? 6 lira. Greyfurt kaç lira? 7 lira. "W. Murcott" dediğimiz, İngiltere'ye gönderdiğimiz çok güzel bir mandalina var, bir tek o ne? 15 lira. Şimdi, gübrenin 25 kilogram olanı en kalitelisidir. Emin olun, 1 milyon 200, 1,5 milyon arasıdır. Zaten çiftçinin yüzde 80'i de artık tarlasına, tarımına gübre kullanmıyor, buna imkânı yok. Amonyumun 50 kiloluk fiyatı 800-900 lira olmuş, yağlı ilaç -60 kiloluk- 1 milyon 800 olmuş. Düşünebiliyor musunuz 5-6 defa ilaç verdiğini bu adamın? Yani buradan yevmiyesi 1.250'ye, 1.500'e adam bulamıyoruz .

Şimdi, bir de Sayın Bakanım, Mersin'imizin Mut ilçesinin dağ köyünde yaşayan Muhammet'in, Yörük Muhammet'in size selamı var. Selamı da şu: "Sayın Bakanım, bizim suçumuz neci?" diyor. "Bizim Brezilya'yla, Uruguay'la işimiz neci?" diyor. "Brezilya'dan, Uruguay'dan eti getiriyon bu yanna, zaten bizim mal, et para etmiyor, süt para etmiyor." Sütün kilosu 11 lira. Zaten 18 liranın altına kilosunu satarsan geçmiş ola o yörük Muhammet'e. Yörük Muhammet'e söz verdiğim için bunu size söylüyorum ama İç Tüzük'e göre aykırıymış, yoksa video gönderdi, onu konuşturacaktım size. (CHP sıralarından alkışlar)

Dünyada üreterek zarar eden tek çiftçi Türk çiftçisidir; hem üretiyor hem zarar ediyor. (CHP sıralarından alkışlar) Evet, Gülnar'ın Örtülü köyünden selam getirdim, Süleyman emmiden. Süleyman emmi Gülnar'ın Örtülü köyünün muhtarı. Buranın ağaçları 25 yaşında zeytin ağaçları. Ya, kesiliyor... Yirmi beş senedir bu orman memuru ni yandaydı da, ne taraftaydı? "Ni yanda" demek "ne tarafta" demek. Ben Yörük çocuğuyum. Bunu niye kesmedin de büyürken bakmadın da bu adam 25 yaşına kadar bunu büyüttü, "Kes zeytini." diyorsun. Yahu, niye kessin? Ekonomiye katkısı var. Aynı zamanda, Gülnar Örtülü Sulama Kooperatifi Başkanı Hüseyin'in de selamı var. Bunlar size göre basit olabilir ama bunlar deve dişi gibi adamlardır. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, 55 yaşındaki limon ağacı kesiliyor, 80 yaşındaki Hatice Bacı'nın, Ayşe Nine'nin ellerine kelepçeyi vuruyorsunuz, götürüyorsunuz savcının önüne. "Ne yapayım." diyorsun, atıyorsun onu içeri. Yahu, bu adamın ağacı elli beş senedir burada, "Orman vasfını yitirdi." diyorsun. Bu adama bu işin çözümünü bulsana, versene bunu adama geri. Ne ister bu adam, eli nasırlı, ayağı tabak olmuş, kafası güneşin altında yanmış, temmuzun sıcağını yemiş adamlar bunlar; alın terinden, göz nurundan başka bir şey bilmezler. Bunları konuşmazsan, bunları konuşmayan bir milletvekili varsa sen onu gönder memleketine.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çakır, lütfen tamamlayın.

HASAN UFUK ÇAKIR (Devamla) - Toroslar'da, Çağlarca'da -yani öteki adı Sunturas- kivi üreticisine de aynısını yapıyorsunuz, "Kesin kiviyi." diyorsunuz. Tarım ve Orman Bakanıma söylüyorum: Lütfen, artık buna dikkat edin. Ya, bu işi kaldırın ya, neci bu ya! Buna bir çare bulun.

Akdeniz sineği... Sizi Sarılar köyünden aradım ben. "Ya, tuzak verin." "Vermem, 250 lira." diyorsun. "Ya, bu parayı nereden... Uçakla ilaçla." "O da olmaz." Peki, ne yapacağız Sayın Bakanım biz? Ölsün mü bu millet? Zaten muzcunun, Anamurlunun hâli perişan, ona hiç gelmiyorum. Öte yandan, atanamayan ziraat mühendislerini size havale ediyorum. Öte yandan da Erdemli'nin Karacaoğlan Göleti ile Kayrakkeşli'nin barajının neden, niye olmadığını; Erçel'in göletine niye bir şey vermediğinizi buradan Mersinlilere şikâyet ediyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)