GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:34
Tarih:14.12.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, değerli Bakanlar; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Üç Bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. Çoğunlukla üç tane yan yana olur birbirine bağlantılı olanlar. Mesela, tarımda çiftçiyi mağdur edersiniz, köylü arazisini terk eder, güvenlik sorunu doğar; onun için Tarım ile İçişleri Bakanlıkları yan yana. Çalışma Bakanlığı görevini düzgün yapmaz. Mesela, kamu kurumu görevini yapmaz, onun için de huzursuzluk, güvensizlik doğar.

Değerli milletvekilleri, yasalara en fazla bağlı olması gerekenler kamu kurumlarıdır. Çalışma Bakanımıza hitaben diyorum ki Türkiye Büyük Millet Meclisi kaçak eleman çalıştırıyor, çalıştırdığı sözleşmeli elemanlara tazminat ödemiyor, elemanlara işten ayrıldıkları takdirde İşsizlik Fonu ödemiyor; müfettişlerinizi göreve davet ediyorum.

Diyanet İşleri Başkanlığı fahri Kur'an kursu öğreticilerine ayda sekiz gün sigorta yapıyor, on iki yıl çalışmış birisi en fazla üç yıl sigorta sahibi; müfettişlerinizi göreve davet ediyorum.

Pek çok kamu kurumu "engelli personel" kadrosunu boş bırakıyor; cezaya girmesi gerekir, müfettişlerinizi göreve davet ediyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Millî Eğitim Bakanlığı ücretli öğretmen istihdam ediyor, ayda ödediği para asgari ücretten daha az; suç işliyorlar; kurumunuzu, müfettişlerinizi göreve davet ediyorum. Sosyologlar, psikologlar, ücretli öğretmenler bir dünya; bugün siz eğer kamuya kanuna bağlılığı öğretmezseniz hiç kimse bağlı kalamaz.

Değerli milletvekilleri, asgari ücret açlık sınırıdır ama birçok kurum, Diyanet, Millî Eğitim bu açlık sınırındaki rakamı bile ödemiyor; buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Bir taraftan, taşeronluk meselesi tamamen çağ dışı bir uygulama; çağdaş sömürü aracı olarak görevde.

Değerli milletvekilleri, Tarım Bakanımız burada. Her işin kolayı yasaklamak. "Beyaz etin fiyatı yükseldi." diyerek ihracat yasağı getirildi. Ne olacak? "Rahatlayacak." Bakın, şu anda kırmızı etin kilosu 500 lira, 600 lira ama on iki yıldan beri hayvan ithal ediyoruz, köylü cesaret edip de üretim yapmıyor. Niye? Hemen birileri tarafından canlı hayvan ithal ettirip dünyanın öbür ucundaki çiftçinin istihdam sorununu çözüyorsunuz ama bizim çiftçiler boş. Şimdi, burada bir dünya laf anlatacaksınız. Rakamları anlatmak kolay ama gerçekler farklı. Bugün küçük çiftçimiz ölüyor, köyler boşalıyor. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Niye boşalıyor? İşte, bu politikalardan dolayı. Bu açıdan da eğer bu ülkede huzur istiyorsak çiftçilerin, köylülerin desteklenmesi, üretimin desteklenmesi gerekiyor. Şunu düşünmeniz yeterli: Et 600 lira olduğu hâlde hayvan varlığımız eksiliyor, canlı hayvan üretilmiyor, hâlen ithal ediyoruz. Hani, bir yıl olsa anlarım, on iki yıldan beri hâlen devam ediyor, şimdi birazdan dinleyeceğiz. Onun için net olarak tarımsal varlığımız geriliyor.

"Şu kadar bin ağaç ektik." diyebilirsiniz ama yanan ormanlar ortada. Bana gelmiş helikopter sayısını söylüyor. Kardeşim, senin arazin belli. Sen, her gün yangın çıkıp bu yangına günlerce müdahale edemeyen bir ülkesin, üç gün sonra ancak yangın kontrol altına alınıyor. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Çıkmış, buradan bana diyorlar ki: "Falan ülkede şu kadar oldu." Bunlar asla kabul edilemez.

Ve en kötüsü, siz, çiftçiyi bankalara esir ediyorsunuz. Tüm tapular, araziler, traktörler ipotek altında. Buna çözüm bulun!

Tabii, İçişleri Bakanımız da burada, Komisyonda ifade ettim, tekrar ediyorum bazılarını. Bu ülkede 2024 yılında 100'e yakın polis intihar etti. Ya, Allah için böcek değil bunlar ya! Ne için intihar ediyor bunlar? Hangi mobbingle karşı karşıya kalmış? Hangi stresi, depresyonu yaşamış ki böyle bir problemle karşı karşıya? Burada kamuoyunu bilgilendirmeniz ve gereğini yapmanız gerekiyor.

Bakın, polislerin şikâyetleri: Mobbing uygulaması, fazla çalışma saatleri, mesai ücretinin ödenmemesi, ikinci şark yani bütçe falan demenize gerek yok. Evet, Mehmet Şimşek birçok alanda kesiyor ama bunların hepsi idari tasarruf, düzgün yönetiminiz olsa bunlara tedbir alır, çözersiniz. Bunların hiçbiri para isteyen şeyler değil ama yeter ki düzgün iş yapın.

İl içi tayin... Ya, bir memur...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET BAYKAN (Konya) - Necmettin Bey, bugün çok hararetlisin ya!

BAŞKAN - Sayın Çalışkan, lütfen tamamlayın.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Herhangi bir memur bir yöneticinin iki dudağı arasına bırakılamaz. Bu mobbing aracı olarak kullanılıyor, il içi tayin memurları amirlerin inisiyatifine bırakıyor. Ve ne yapıyorsunuz? Filistin eylemi yapanları coplatıyorsunuz. İşte, 9 gencin durumu da o, adaletle ilgili başlı başına birer sorun. Onun için de toplumda huzur gerekli, huzur da ancak kamu yöneticilerinin yani Bakanların düzgün kararlar alıp yönetmesiyle mümkün.

Bu arada göç meselemizde artık mademki yeni bir sürece giriyoruz, göç politikası belirlenmesi gerekir. Buraya geldiniz, sadece bize rakamları... "Şu kadar bine indi, bu kadar çıktı." Bunlar var. Hâlbuki biz bundan sonra, 2025 yılında göçte nasıl bir manzarayla karşı karşıya kalacağız? Bunları görmek istiyoruz. "Senin adresin Antep'te ama Hatay'da yakaladık, sınır dışı ediyoruz?" mu diyeceksiniz, hukuka bağlı mı kalacaksınız?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başkanım, 3 Bakanlıkla ilgili konuştuğum için...

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum, 2025'in bütçemize de hayırlı olmasını diliyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)