Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 35 |
Tarih: | 15.12.2024 |
TURAN TAŞKIN ÖZER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisi saygıyla selamlarım.
Tabii, Bakanlar geldi, metinlerini güzel güzel okudular; bazıları metinleri okurken biraz şaştı, polemiklere girdi. Biz alıştık Sayın Bakanın polemiklerine "Polemikçi Bakan!" diyorum kendisine. (CHP sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından "Sen de okuma!" sesleri, gürültüler)
Şimdi, bize söylüyor... Bir lider düşünün, Kurtuluş Savaşı'nın en can alıcı günlerinde, 15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Ankara'da Maarif Kongresi'ni topluyor... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Sayın Başkanım, uyarır mısınız?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, kürsüdeki hatibin söz hakkına saygı duyalım; varsa itirazınız daha sonra tekrar...
(AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Lütfen sayın milletvekilleri... Sayın milletvekilleri...
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Baştan başlatır mısınız Başkanım süremi?
BAŞKAN - Buyurun Sayın Özer.
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Şimdi, bir lider düşünün...
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Oku, oku; güzel oku!
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - ...Kurtuluş Savaşı'nın en can alıcı günlerinde, 15-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında Ankara'da Maarif Kongresi'ni topluyor ve tarihin kimi çok iyi yazdığını biz çok iyi biliyoruz; bakın, orada, arkamda yazıyor tarihin kimi çok iyi yazdığı. (CHP sıralarından alkışlar) Madem "millî eğitim ve millî eğitimde uzlaşı" diyorsunuz, bir kere bu öngörüyü anlayacaksınız; siz bu öngörüyü anlamamışsınız.
Bakın, kongrenin açılış konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk orada hazır bulunan, dikkat ediniz, kadın ve erkek öğretmenlere ne diyor: "Milletimizin temiz karakteri yetenekle doludur ancak bu doğal yeteneği ortaya çıkarabilecek yöntemlerle donatılmış vatandaşlar gereklidir. Bu görev de sizlere düşüyor." Yani her zaman ifade ettiğimiz bir husus var, kurucu irade. İşte, o kurucu ayarlar bize milletimizin temiz karakterinin ve yeteneğinin ortaya çıkarılmasının ön koşulunun doğru yöntemlerle eğitilen bir nesille mümkün olabileceğini söylemiş ama görünen o ki Sayın Tekin bu hususu ısrarla atlıyor.
Peki, nedir doğru yöntem? Bilimdir, fendir, analitik ve eleştirel düşünmeyi öğreten millî ve laik bir eğitim modelidir. Sayın Bakanın Müsteşar olarak atandığı 2013 yılından bu yana sistem bu şekilde mi yürümüş? Kesinlikle hayır. Muhalefet vekilleri teknik birçok hususu anlatırken ciddiyetten uzak dinlemeyi tercih etseniz de biz kitabın ortasından konuşalım Sayın Bakan; o tarihten bu yana yaşanan gelişmeler, sizin alelade veya öylesine atanmış bir bürokrat olmadığınızı, Bakan olmadığınız ortaya koyuyor.
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (İstanbul) - Elbette.
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Hayallerinizde ve kafanızda yer bulan ideolojik bir proje olduğunu ve sizin o projenin bir parçası olduğunu anlıyoruz, biliyoruz.
Millî eğitim önemli bir meseledir Sayın Bakan ve hizmet etmesi gereken şey, ulus bilincinin, kültürünün yeni nesillere aktarılmasıdır yoksa, cemaatleri ya da tarikatleri, köhne amaç ve öğretileri devletin bir parçasına çevirmek, millî eğitimi kendi düşünce dünyanızın bir parçası hâline getirmek değildir. (CHP sıralarından alkışlar)
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Oku, oku; iyi okuyorsun!
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Bakın, bunun için icat çıkarıyorsunuz; geçtiğimiz günlerde muhalefetin ve eğitimcilerin her türlü itirazına rağmen, bilginizi ya da sorumluluğunuzu değil, sadece sayısal çoğunluğunuzu kullanarak "Öğretmenlik Meslek Yasası" diye bir garabeti Meclisten geçirdiniz.
ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Orada öyle yazmıyor, iyi oku!
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Bu yasayla Millî Eğitim Akademisi açacaksınız. Ne yapacaksınız bu Akademiyle? Eğitim fakültesinden mezun olup KPSS'yi kazananları Akademiye alacak, Akademiyi bitirenleri sözleşmeli öğretmen yapacaksınız, burada başarısız sayılanlarsa öğretmenlikten çıkarılarak geri hizmete alınacaklar. Yani fakülte eğitimi yetmedi, o "Kaldıracağız." dediğiniz mülakatlardaki elemeleriniz yetmedi, bir de Akademi eğitimine sokacaksınız ve buradaki mezuniyetin kriteri de yine sizin cumhuriyet karşıtı hayallerinize, zihninize uygunluk olacak.
NAZIM ELMAS (Giresun) - Niyet okuma, niyet okuma!
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - Bu sistemin bir benzeri Diyanet'te var, Diyanet Akademisi ama daha önce de başka bir yerde yapıldı ve çok acı sonuçları oldu; yargıda. Adalet Bakanlığı da zamanında hâkimler ve savcılar için Adalet Akademisi kurmuştu; sonra o Akademi ne olmuştu? Bir zamanlar birlikte yol yürüdüğünüz ama yol bitince terör örgütü olduğunu daha sonradan çok geç anladığınız FETÖ'nün örgüt yuvası olmuştu. (CHP sıralarından alkışlar) O dönemde Akademinin içini temizleyemeyince de çareyi kapatmakta bulmuştunuz. Artık bir ders alın, ders! Bu milleti bu acı sonuçlarla baş başa bırakmaktan da vazgeçin.
Yirmi iki yıllık iktidarınızda 17 kere eğitim sistemini değiştirdiniz; siz bu yapboz sisteminin 8'inci Bakanısınız, hâlâ çıkmışsınız kürsüye "Biz şöyle yapacağız, biz böyle yapacağız." diye "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" anlatıyorsunuz. Bakalım, bundan sonra tarihe hangi yol arkadaşınızla geçeceksiniz! Bakalım geçebilecek misiniz?
Sayın Bakan, öğretmenlerin yeterliliğini denetlemekteki ısrarcı tavrınızı cemaat ve tarikat yurtları için de görmek isterdik. Hoş, siz onlara "cemaat" ya da "tarikat" demiyorsunuz, "STK" diyorsunuz; yetmiyor, bir de gidip minnetlerinizi sunuyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Alanya'da bu övgüler dizdiğiniz, minnetlerinizi sunduğunuz STK'lerde, o yurtlarda küçücük öğrencilere cinsel istismarlar uygulanıyor ama kamu görevlilerinin soruşturmalarına dair en ufak bir ilerleme yok. (CHP sıralarından alkışlar) Ama konu Atatürk olunca, konu laiklik olunca, Cumhuriyet Halk Partisi olunca...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET BAYKAN (Konya) - Atatürk bütün milletin Atatürk'ü.
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
TURAN TAŞKIN ÖZER (Devamla) - ...Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin açtığı kreşler olunca, belediye başkanları olunca size özel çıkarılan KHK nedeniyle yapamadığınız profesörlüğü yapmayı, konuşmayı marifetten sayıyorsunuz ama sizin "STK" dediğiniz oluşumların yurtlarıyla ilgili ağzınızdan çıkan tek bir cümle yok. İstediğiniz bütçeyi de ne için harcayacağınızı buradan çok net anlıyoruz. Sizin ne öğrencilerin beslenmesiyle ne kitabıyla ne okuluyla ne ulaşımıyla derdiniz var, ne okulsuz bıraktığınız eğitimcilerle ne de "MESEM" adı altında ölüme gönderilen stajyer öğrencilerle derdiniz var. (CHP sıralarından alkışlar) Ne yükseköğretimle ne genç beyinlerin yurt dışına göçüyle alakanız var. Derdiniz, hayallerinizi süsleyen antilaik, cumhuriyet karşıtı projenizi hayata geçirmek. Olmadı, olmuyor, olmayacak; bunu o karanlık fikirlerle kaplı beyninize kazımanızı dilerim.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (CHP sıralarından alkışlar)