| Konu: | Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 16.12.2024 |
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de Sayın Akbaşoğlu'na bazı verilerle yanıt vereyim çünkü veriler ortaya çıktığı zaman, gerçekler ortaya çıktığı zaman yalanlar, yanlışlar susmak zorunda kalıyor.
Yirmi iki yıl boyunca verdiğiniz dış ticaret açığı 1,4 trilyon dolar; bundan kimse bahsetmez; 1,4 trilyon dolar. Peki, bu nereye gelmiş Sayın Bakan? Son iki yıl boyunca ihracatınız yılda 250 milyar doları istikrarlı olarak aşmış yani 2023 hedefiniz olan 500 milyar doların yarısına ulaşmışsınız ama söylemediğiniz bir başka gerçek daha var; ithalatınız, o da istikrarlı olarak 360 milyar doları aşmış yani son iki yılda düzenli olarak her yıl -birinci yıl 109 milyar dolar, ikinci yıl 106 milyar dolar- dış ticaret açığı veriyorsunuz. Peki, bunu hangi dönemde yapıyorsunuz? Türk lirasının devalüasyonunun dünya rekoru kırdığı zamanda yapıyorsunuz. Arjantin pesosu, Suriye lirası, Zimbabve doları, Lübnan lirası ancak sizinle yarışabiliyor. Dolar 35 TL'ye dayanmış, siz savaşta olan Rusya'nın para birimine karşı yüzde 43, Ukrayna'nın para birimine karşı yüzde 48 değer kaybettirmişsiniz paraya. İktisatçılar bilir ki para değer kaybetti mi mallarınızın değeri ihracat mallarına göre ucuzlar, böylece ihracatınız daha rekabetçi hâle gelir yani devalüasyonda zirve yaptığınız dönemde bile dış ticareti patlatma başarısı göstermişsiniz.
Peki, soruyorum bunu: Bu, sizin yaptığınız gibi enflasyonla, kurla oynayarak düzeltilebilir bir şey mi? Düzeltilemez kardeşim çünkü bu yapısal bir sorun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son defa sürenizi uzatıyorum.
Buyurun.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Sizin ihracatınız ithalat çağırıyor çünkü siz ara malı ve yatırım malı üreten sanayiyi Türkiye'de yok ettiniz, Türkiye'yi sanayisizleştirdiniz ve bu yapısal dönüşüm olmadan bu ithalat-ihracat dengesini kurabilmek mümkün dahi değil. O kadar büyük devalüasyona rağmen şimdi ihracatçılar diyorlar ki: "Bu yeterli değildir, daha fazla devalüasyon." Bu bir kısır döngüdür ve bütün bu çerçevenin içerisinde, işte, kur korumalı mevduat, faiz falan konuşuyoruz. Sadece tekstile, taşa, toprağa dayalı sanayiye, gıda sanayisine yani taşeron sanayiye sıkıştırdığınız sanayide bir yapısal dönüşümden söz eden bile yok. Ha, şunu da söyleyeyim: Son dönemde sanayi de yüzde 2,2 küçüldü, Türkiye bu ekonomi kafasıyla daha fazla gidemez.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)