| Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 17.12.2024 |
CHP GRUBU ADINA AYKUT KAYA (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Devlet Arşivleri Başkanlığını bir kurum olarak ele almak, bütçesini etkin bir şekilde kullanıp kullanmadığını tartışmak mümkün ancak bugün asıl ihtiyacımız olan arşivi bir kavram olarak ele almak lazım. Zira, arşivler, geçmişin sessiz tanıklarıdır, yaşananların izlerini taşır, unutturulmak istenilen gerçekleri korur. Bir devletin arşivi güçlü değilse hafızası zayıftır. Hafızası zayıf olan devletler hataları tekrar etmeye mahkûmdur.
AK PARTİ'nin yirmi iki yıllık iktidar dönemi ilk seçim beyannamesindeki "3Y"yle mücadele taahhüdüyle başlamıştı. Oysa tüm bu iktidar süreci 3Y'yle mücadele değil, 3Y'nin yani yolsuzluğun, yoksulluğun, yasakların iktidarın istediği şekilde kurumsallaşması şeklinde cereyan etmiştir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu iktidar döneminde yalanın, yanlışın kurumsallaşmasının zaten bir kurum olarak adı da bulunmaktadır, adı "İletişim Başkanlığı"dır. Sözde dezenformasyonla mücadele kanunuyla güçlendirilen bu kurum, dezenformasyon yayma merkezi hâline gelmiştir. Bu kuruma da 2025'te harcasın diye 6,2 milyar TL ödenek ayrılmıştır. Yolsuzluk da yoksulluk da iktidarın istediği şekilde kurumsallaşmıştır.
Dünya Bankasının Yolsuzlukla Mücadele Endeksi'ne göre 190 ülke arasında 2003 yılında Türkiye yolsuzlukla en etkin mücadele eden ülkeler arasında 96'ncı sırada yer almıştır; 2008 yılında 71'inci sıraya yükselmiş, 2023 yılında 118'inci sıraya gerilemiştir. Bu gerileme sürecinde yolsuzluk da form değiştirmiştir, AK PARTİ elitlerine müstahak bir sertifika hâlini almıştır. Peçeteli saatler, dezenfektanlar gibi mide bulandıran yolsuzluklar afişe olsa da asıl oyun gemiciklerde, uçakçıklarda, "YİD" diye kısaltılan ama gerçek açılımı "yap-işlet-devret" değil de "yediler-içtiler-doymadılar" olan projelerde döndüğünü basın yazmıştır ama iktidar oralı bile olmamıştır. (CHP sıralarından alkışlar)
Yoksulluk da form değiştirmiştir. AK PARTİ'nin ekonomik programları bile yoksuldan alıp zengine veren bir forma dönüşmüş ama "Hep önce benim zenginim daha zengin olsun." tutumu da değişmemiştir. Küresel servet raporlarında zengin sayısı değişmezken bunların servet artışında dünya lideri olmamız da işte, tam olarak bundandır. George Orwell'in uyardığı gibi "Evrensel bir aldatmaca döneminde gerçekleri söylemek devrimci bir eylemdir." demişti. (CHP sıralarından alkışlar) Bu gerçeği söyleyenler baskıyla susturulmaya çalışılsa da arşivler gene bize ışık tutmaktadır.
Kıymetli milletvekilleri, arşivler yalan söylemez. Sayın Erdoğan'ın hâlâ "one minute" çıkışını hatırlıyoruz ve arşivlerde yer almakta. Bu çıkıştan sonra Sayın Erdoğan ne demişti? "Benim sözüm Peres'e değil moderatöre." demişti; arşivlerde bu yer alıyor. Ama asıl yasama ve yürütme koltuklarını işgal eden tüm iktidar bileşenlerine "one minute" demek gerekmiyor mu sizce? (CHP sıralarından alkışlar) O yüzden sizlere "one minute" arkadaşlar, "one minute". (CHP sıralarından alkışlar) Sizin yaptığınız liyakatsiz atamalara "one minute", usulsüz ihalelerinize "one minute", yoksuldan alıp zengine vermenize "one minute", farklı fikirlerdeki, düşüncedeki insanları yargı yoluyla bastırmanıza "one minute" diyoruz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Belediyeleri, siyasi rakiplerinizi silkeleme düşüncesini bir kenara bırakın da önce bir kendinizi silkeleyin, halka hizmet eden belediyeleri silkeleyerek dallarındaki meyveleri kendi hanenize toplamak istediğiniz aşikâr ama unuttuğunuz bir şey var: O ağaç halkın kökünden beslenir; gövdesi halktır, dalları ise o halkın emeğidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
AYKUT KAYA (Devamla) - Silkeleyin bakalım, o kök halktan kopar mı sanıyorsunuz? Sizin tek bildiğiniz bu halkın sırtına yük olmak, bu milletin sırtını kamburlaştırmaktır ama bilin ki bu millet sırtındaki yüklerden kurtulmasını bilir ve o gün geldiğinde asıl kimlerin silkeleneceğini hep birlikte göreceğiz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)