GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:37
Tarih:17.12.2024

MUHAMMED ALİ FATİH ERBAKAN (İstanbul) - Aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Yeniden Refah Partimiz adına, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'yle ilgili görüşlerimizi açıklamak üzere söz aldım.

Üzülerek ifade ediyoruz ki 2025 yılı bütçesi vatandaşın ve ezilenlerin bütçesi değildir. Bu bütçede paylaşımda adalet yoktur; borç, faiz, vergide adaletsizlik vardır. Bu bütçe borç, faiz, zam ve vergi bütçesidir. Şimdi, bunları kısaca Genel Kurula ifade etmek istiyorum.

2025 yılında 2 trilyon liraya yakın faiz ödenecektir, ödenecek olan 1,95 trilyon liralık bu faiz 56 milyar dolara tekabül etmektedir. Geçen yıl faiz ödemesi 1,3 trilyon liraydı, bu sene yüzde 50 artışla 1,95 trilyon liraya çıkmıştır. Bir önceki yıla göre bütçe toplamı yüzde 32 büyürken faiz ödemeleri yüzde 50 oranında artmıştır. Geçen yıl faiz ödemeleri bütçe açığının yüzde 49'u kadarken bu yıl faiz ödemeleri bütçe açığının yüzde 101'ine gelmiş yani bütçe açığından fazla faiz ödenmiştir. Bu rakamlar faiz ödemelerinin yıldan yıla ciddi şekilde artış gösterdiğinin bir ispatıdır. Orta vadeli program da bunu ortaya koymaktadır. Yirmi bir yılda 598 milyar dolar kamu kaynağını faize ödeyen AK PARTİ iktidarı, önümüzdeki üç yılda da 151 milyar dolar daha faiz ödemesi gerçekleştirecek ve 2028 yılına yani AK PARTİ iktidarının 25'inci yılına gelindiğinde 750 milyar dolar kamu kaynağını faize aktararak dünya faiz şampiyonu hâline gelecektir. Bu yıl yapılacak 1,95 trilyon liralık faiz ödemesini 4 kişilik bir aile için hesap ederseniz her bir aileden her ay 7.542 lira, yılda 90.507 lira faize gidecektir. Bu yıl ödenecek 1,95 trilyon liralık faiz 2023 yılında bu ülkede faaliyet gösteren 1 milyon 62 bin şirketten alınan kurumlar vergisinin neredeyse 4 katıdır. Bu faize verilen parayla, devlet olarak, 10 milyon asgari ücretliye bir sene boyunca her ay 16 bin lira fazladan maaş verilip asgari ücretlinin eline 33 bin lira geçmesi sağlanabilir, engelli vatandaşlarımızın, şehit ve gazilerimizin tamamının talepleri yerine getirilebilir. Ülkemizdeki 3 bin SMA hastasının tedavi maliyetinin 105 milyar lira olduğu göz önünde bulundurulduğunda, faize bu sene verilecek rakamın yüzde 5'i kadar bir meblağla Türkiye'deki bütün SMA hastalarının tedavisini devlet karşılayabilir. Yine, faize bu sene verilecek parayla 40 bine yakın küçük ve orta ölçekli işletme kurulup 800 bin istihdam sağlanabilir ve işsizliğin ortadan kaldırılmasına katkı sağlanabilir.

Vergiler: 2025 yılında 12,67 trilyon lira vergi toplanacak yani 4 kişilik bir aileden her ay 49 bin lira, yılda ise 588 bin lira vergi alınacaktır. Faiz ödemelerinin vergi gelirlerine oranı yüzde 15 iken, 2025 yılında ise toplanan verginin yüzde 17,5'i faize gidecek. Yani her geçen sene daha fazla vergi faize gitmektedir.

Vergi dar gelirliden alınmaktadır. Doğrudan vergiler yüzde 34 seviyesinde ama dolaylı vergiler yüzde 66 seviyesinde; bu bir adaletsizliktir.

Vergi muafiyetleri: Yine "vergi harcamaları" kalemi altında 2,1 trilyon liralık bir kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti var. Bu vergi muafiyetlerinin de önemli bir kısmının iki elin parmaklarını geçmeyecek olan imtiyazlı holdinglere gideceğini hepimiz biliyoruz.

Kamu borçlanmasıyla ilgili de şunu söylemek istiyorum: Sayın Cevdet Yılmaz "Kamu borcumuzun millî gelirimize oranı yüzde 28'dir; bu, gelişmiş ülkelere göre iyi bir orandır." dedi ancak Sayın Yılmaz'ın söyleyemediği hususlar şunlar: Evet, gelişmiş ülkeler de borçlanıyor, onların kamu borcunun millî gelire oranı bizden daha yüksek olabilir ama onların borçlanma faizi bizim borçlanma faizimizin onda 1'i ve birçok ülke de sıfır faizle borçlanıyor. İkincisi: Onlar çok daha uzun vadede borçlanıyorlar. Üçüncüsü: Gelişmiş ülkelerin üretimiyle, ihracatıyla, ekonomisiyle bu borçları çevirebilecek gücü var. Dördüncüsü: Gelişmiş ülkeler kendi para birimiyle borçlanıyor, siz dolar ve euroyla borçlanıyorsunuz; kur arttıkça bizim borcumuz katlanarak artıyor. Örneğin, 2022-2023 yıllarında bizim kamu borcumuz kurdaki artış nedeniyle 3,1 trilyon liralık artış gösterdi. Beşincisi: Diğer ülkeler aldıkları borcu üretime, yatırıma aktarırken siz aldığınız borcu borç kapatmaya ve faiz ödemeye ayırıyorsunuz. 2024 yılında kamunun ödeyeceği 2,26 trilyon liralık borcun yüzde 98,5'i yüksek faizli iç borçla kapatılmıştır yani borç ödemesinin neredeyse tamamı alınan borçlarla yapılmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

MUHAMMED ALİ FATİH ERBAKAN (Devamla) - Dar gelirliler: "Bu bütçede dar gelirlilere ve ezilenlere yer yoktur." demiştik. Bütçede cezalara, harçlara, vergi gelirlerine yüzde 44 oranında zam yapılırken, asgari ücrete yüzde 30, memur ve memur emeklilerine yüzde 13 ve esnaf, çiftçi, işçi emeklisine yüzde 17 zam yapılması öngörülüyor. Enflasyonunun yüzde 50 seviyesinde olduğu, bütçe gelirlerine yüzde 44'lük zammın yapıldığı bir ülkede çalışan kesime, ücretliye, emekçiye bu oranda zam yapılması 2025 bütçesinin hakkaniyet ve adaletten uzak olduğunun bir göstergesidir.

Çözüm önerilerimiz: Burada altını önemle çizmek istediğimiz husus, enflasyonla mücadelede izlenen yol ve yöntemlerin hatalı olduğudur. Enflasyonla mücadelenin yolu arzı artırmaktan, üretimi artırmaktan geçiyor. Sanayide ve tarımda arzı artırmanız gerekiyor. Bu arz artışının da yollara dökülen domatesleri tekrar görmemek için bir planlama dâhilinde yapılması gerekiyor ancak 2025 bütçesinde yatırımların ve istihdamın...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Başkan.

MUHAMMED ALİ FATİH ERBAKAN (Devamla) - ...artırılması için yeterli bir projeksiyon bulunmadığı gibi, gerekli kaynak ayrımı da ortada yoktur. Örneğin, sanayinin geliştirilmesine, üretim ve yatırımların desteklenmesine ayrılan pay 129 milyar lira olup faize verilen paranın yüzde 6'sı seviyesindedir. İstihdama ayrılan pay 311 milyar lira olup faize ödenecek paranın yüzde 16'sı seviyesindedir. Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek istiyorsak mutlaka arzı artırmamız gerekiyor. Enflasyonla mücadele için ağır sanayide, gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerinde arzı artırmaya yönelik hamleler yapmalı, bu yolla enflasyonla mücadele etmeliyiz. Hükûmetin ifade ettiği gibi, talebi ve arzı kısarak, vergileri 3 katına çıkararak enflasyonla mücadele edilmez, tüm faturayı dar gelirli milyonlara keserek enflasyonla mücadele edilmez. İsrafı önlemeniz gerekiyor. Milletin hakkını imtiyazlı holdinglere vermekten vazgeçmeniz gerekiyor. Denk bütçeyi yapıp faiz canavarından bu ülkeyi kurtarmanız gerekiyor ve paylaşımda adaleti sağlamanız gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUHAMMED ALİ FATİH ERBAKAN (Devamla) - Genel Kurulu, aziz milletimizi bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum.