GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:38
Tarih:18.12.2024

AK PARTİ GRUBU ADINA ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, asil ve aziz milletimiz; 2025 yılı merkezî yönetim bütçe görüşmelerinde AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aziz milletimizin vermiş olduğu yetkiyle, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde ve liderliğinde bugün 23'üncü bütçemizi yapmış olmanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Bu bütçe sadece mali bir plan değil AK PARTİ'mizin ülkemizin gelişimine sağladığı istikrarın ve kalkınmanın bir vizyonu ve somut bir göstergesidir. Bugün burada sadece bir bütçe görüşmesi yapmıyoruz, aynı zamanda ülkemizin geleceğini, çocuklarımızın yarınlarını, milletimizin refahını da şekillendiriyoruz. Ülkemizin izlediği politikalar, iç ve dış dinamikler göz önüne alındığında, ekonomimizin sürdürülebilir büyüme hedeflerine emin adımlarla ilerlediği görülmektedir.

Değerli arkadaşlar, bu bütçeyi konuşurken ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle içerisinde bulunduğu ateş çemberini görmezden gelmek, bu ateş çemberine rağmen onu üzerine sıçratmadan, Türkiye'nin yaşadığı krizler ve afetlere rağmen ekonomide, üretimde, savunma sanayisinde ve dış politikalarda elde ettiği başarılara kayıtsız kalmak asla mümkün değildir. Maalesef, bazı siyasetçilerin "Suriye'de, Libya'da, Karabağ'da, Somali'de ne işimiz var?" dediği, Esed'in kaçmasından on iki saat öncesine kadar bile "Esed'le görüşülsün." dediği bir muhalefet gerçekten milletimiz için büyük hayal kırıklığıdır. Bir tarafta Suriye'de zalimlerin devrilmesini destekleyen, Afrika'da aynı anda iki ülkenin arasındaki sorunların çözümüne katkı sağlayan, Karabağ'ın otuz yıllık işgalinde Azerbaycan ordusuna ve Azerbaycan milletine büyük destek sağlayan, Libya'nın meşru hükûmetinin yerinde kalmasına destek veren, tahıl koridorunun açılmasında bütün dünyanın takdirini kazanan bir liderden bahsediyoruz. Bir tarafta Sayın Recep Tayyip Erdoğan, diğer tarafta az önce örneğini verdiğim, Esed'le görüşmeyi tavsiye edenler. Bu ikisinin arasındaki farkı milletimizin engin ferasetine bırakıyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Sarmaş dolaş olan sizsiniz, milletçe tatile giden sizsiniz, ne çabuk unuttunuz o günleri? Ondan sonra "Esed"e döndürttünüz. Barışalım diye uğraşan sizsiniz, ne çabuk unuttun hocam? Çabuk unuttunuz o günleri, beraber tatil yapıyordunuz.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bugün coğrafyamızda yaşanan olaylara tarih süzgecinden baktığımızda... Yavuz Sultan Selim Han Doğu siyasetine çok önem vermişti. Özellikle, önce Çaldıran Savaşı, sonra Mercidabık Savaşı'yla birlikte Halep ve Şam bölgesini fethetmiş, akabinde de 1517'de Ridaniye'yi almıştı. O süreçte, Sadrazam Sinan Paşa şehit olmuş, ön ismi "Yusuf" olduğu için de Hazreti Yusuf'tan telmihen "Tahtını aldık gerçi ama Yusuf'u verdik." demişti. O günden bugüne tam beş yüz yıl Osmanlı'nın bulunduğu süreçte büyük bir huzur ve iklim adasına döndü. Ne zaman ki Kudüs'ü Haçlılar tekrar işgal etti, 60 bin insanı orada katletti, sonra Salâhaddin Eyyubî geldi, orayı kurtardı.

1917'de Kurtuluş Savaşı sırasında Osmanlı orduları Filistin'den çekildiğinde, General Allenby Kudüs'e ve sonra Şam'a geldiğinde Salâhaddin Eyyubî'nin kabrine tekme vurup "Kalk Salâhaddin, biz geldik." dediğinde Kudüs'ü kurtaran Salâhaddin'in çocukları, Salâhaddin'in torunları Salâhaddin'in kabrini tekmeleyenlerle değil bu milletle beraber olacaktır; buna inanıyoruz Allah'ın izniyle. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, yakın zamanda -herkesin bildiği- Suriye'deki Hama, Humus katliamlarında on binlerce Müslüman'ı öldüren birinin övdüğü hain Baas rejimidir. Katil Esed'in kaçmasıyla ortaya çıkan Sednaya Hapishanesi ve nice hapishanelerde rejim tarafından on binlerce Müslüman'ın öldürüldüğü ve ağır işkenceye maruz bırakıldığı anlaşılmıştır. Çanakkale Savaşı'mıza baktığımızda, en çok şehit veren bölgelerin Halep, Humus, İdlib, Şam olduğunu bilen...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Doğru bilgi değil o, doğru bilgi değil; Bursa Orhaneli.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - ...ve bu nedenle de bu masumlara ve mazlumlara destek olan Sayın Cumhurbaşkanımız onlara her zaman kol ve kanat germiş ve onlar için büyük bir destek sağlamıştır.

Topkapı Sarayı'nın kapısında "..."(*) yani "Burası bütün mazlumların sığınağıdır." diyen ve bin yıllık tarihî coğrafyamızdaki medeniyet ve merhamet şiarını taşıyan Sayın Cumhurbaşkanımız bu duruşunda bütün dünya mazlumlarına ve mağdurlarına örnek olmuştur. Bölgede güçlü ve söz sahibi ülke konumuna gelen Türkiye devletinin bu duruşu gelinen bu noktada Suriye vatandaşı olan 5 milyon insanın Türkçe konuştuğu yeni bir coğrafyayı doğurmuş ve işte, bu insanlar yeni Suriye'nin kuruluşunda yer alacaklar ve inşallah, özgür Suriye toprak bütünlüğünü temin etmiş olacak. Türkiye, kendi çevresinde kurulmak istenen bütün terör örgütlerine hem masada hem sahada cevap vermiş ve bütün planları yırtıp atmıştır.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Hepsini gönderirseniz!

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Üç beş milyon daha var.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Suriye'deki on üç yıllık savaşı on üç günlük büyük bir tarihî başarıyla gerçekleştirenlerin lideri "İntikamsız bir zafer. Devrimci ahlakını kaybederse her şeyini kaybeder. Bu zafer sadece Suriye halkının değil Türk halkının da zaferidir." diyerek bizlerin söylediğini kamuoyu önünde teyit etmektedir. Bu açıdan muhalefete çağrımız, büyük Türkiye'nin bu zaferiyle siz de mutlu olun çünkü mutluluk yaygınlaşır, bu mutluluktan siz de paye edinin. On üç yıldır büyük bir fedakârlıkla aziz milletimizin kazandığı bu zaferle hep beraber mutlu olalım.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Netanyahu da bayağı mutlu oldu (!)

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Bundan sonra, tarih kitaplarında, Türkiye'nin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın, bölgenin barışı, istikrarı ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün bozulması planlarını ortadan kaldırdığı, mazlumlara sahip çıktığı ve özgür Suriye'nin kurulmasına ne büyük katkı sağladığı yazılacaktır. Gençler unutmamalıdır ki tarihi kahramanlar yazmaz, kahramanları tarih yazar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşu sayesinde Suriye'de bugün Baas yönetimi ardına bile bakmadan kaçmış, Şam-ı Şerif yeniden özgürleşmiştir. Suriye'de yaşanan altmış bir yıllık diktatörlük nasıl bittiyse, inşallah, Gazze kasabı zalim Netanyahu'nun kaçışına ve Kudüs'ün de özgürleşmesine hep beraber şahit olacağız, buna inanıyoruz çünkü tarihte önce Şam özgürleşmiş, sonra Kudüs özgürleşmiş; inşallah, bugün biz de bunu bekliyoruz.

Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs'ü Hazreti Ömer fethettikten sonra, beş yüz yıl orada büyük bir barış iklimi olmuştur. Az önce söylediğim gibi, Haçlıların katliamından sonra Salâhaddin Eyyubî kurtarmış ve Kanuni Sultan Süleyman Yafa surlarına “La İlahe İllallah, İbrahim Halilullah” yazdırmış yani burası bütün kutsal dinlerin ortak şehridir. İnşallah, yine Kudüs kurtulacak, özgürleşecek ve bütün kutsal dinlerin ortak şehri olacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sultan Abdülmecit'in 1852'de Hristiyanların mezhepler arasındaki kavgasında Kıyamet Kilisesi'ne göndermiş olduğu bir ferman -tam yüz yetmiş iki yıldır kilisenin penceresinde o merdiven durmakta- ve Osmanlı'nın bir fermanı yüz yetmiş iki yıl orada barışı ve huzuru sağlamıştır. Dört yüz yıl boyunca adaleti tesis edenler -az önce söyledim, bir kez daha söylüyorum- Salâhaddin Eyyubî'nin mezarını tekmeleyenlere bugün Salâhaddin Eyyubî'nin torunları prim vermeyecek ve onlarla beraber olmayacaktır. Bu coğrafya çünkü hepimizin ortak ürünüdür.

Türkiye'nin güneyinde kurulmak istenen terör devletini ve bu sevdaya düşenleri, "Suriye'de kantonlar kurduk." diyerek kendilerince özgürlük ilan eden PKK ve türevi terör örgütlerinin kantonlarını Türkiye'nin desteklediği Suriye Millî Ordusu her türlü terörden arındırmaktadır. Bundan sonra, Suriye'de ve o bölgede asla teröre geçit verilmeyecektir. Suriye, Suriye'deki bütün halklarındır ve orada demokratik, özgür bir Suriye'nin kurulmasıyla Türkiye'yle müştereken, bir bütün hâlinde yaşayan ve bölgemizi tamamıyla terörden arındıran bir hâle gelecektir.

İşte, bu duygu ve düşüncelerle 2025 yılı bütçemizin aziz milletimize, Afyonkarahisar'ımıza, bütün ülkemize hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum ve hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)