GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:38
Tarih:18.12.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA HASAN EKİCİ (Konya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kapsamında Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, Hazine ve Maliye Bakanlığının bütçe gelirlerinin tahsil edilmesinde en önemli paydaşlarından birisi de 3568 sayılı Kanun kapsamında görev yapan serbest muhasebeci mali müşavirler ile yeminli mali müşavirlerdir. Söz konusu meslek mensupları, devletin sürekliliğinin temel unsurlarından olan verginin mükelleflere salınmasından toplanmasına kadar birçok aşamada devletten hiçbir ücret almadan çok önemli hizmetler yapmaktadırlar. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile mükellefler arasında âdeta bir köprü görevi ifa etmektedirler. Sayıları 130 bini bulan mali müşavirler Türkiye ekonomisinin ve özelde kamu maliyesinin âdeta gizli kahramanlarıdır. Ancak bu meslek mensuplarımızın Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere, Hükûmet tarafından çözülmesi gereken önemli mesleki sorunları bulunmaktadır.

Mecliste bütçe görüşmeleri yapılırken, bütçenin gelirleri ve giderleri konuşulurken mali müşavirlerin ve yeminli mali müşavirlerin bu sorunlarını ve taleplerini Genel Kurulumuzda gündeme getirmeden geçemeyiz. Mali müşavirler, bu yıl içerisinde düzenledikleri basın açıklamalarıyla ve mitinglerle yıllardır çözülmeyen sorunlarını, ağır çalışma şartlarını ve enflasyon muhasebesi düzeltmesi gibi uygulamalarla artan iş yüklerini protesto ettiler. Birçok meslek mensubu hayatında belki de ilk defa sokaklara, meydanlara inerek seslerini Hazine ve Maliye Bakanlığına, Türkiye Büyük Millet Meclisine duyurmaya çalıştılar ama maalesef duyuramadılar. Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere iktidar yetkilileri meslektaşlarımızın taleplerine duyarsız kaldılar.

Değerli milletvekilleri, son yıllardaki yüksek enflasyonun olumsuzluklarını sadece geniş halk kesimleri yaşamıyor, vergi mükellefleri ve mükelleflere hizmet veren mali müşavirler de yaşıyor. Enflasyonun tekrar yükselmesi nedeniyle vergi kanunlarında yüksek enflasyon dönemleri için öngörülmüş olan enflasyon düzeltmesi hükümlerinin on dokuz yıl aradan sonra yeniden uygulanma zorunluluğu doğmuştur. Mali müşavirler çok zor, karmaşık, teknik ve zaman alan enflasyon düzeltme işlemlerini 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde de yapmak zorunda kalmışlardır. Meslek mensupları tatillerini iptal edip gece gündüz çalışarak 1 milyon 100 bin adet beyanname düzenledi. Sonra, 31 Ağustosta mali müşavirlere âdeta dalga geçer gibi "Cirosu 50 milyon TL'nin altında olan mükellefler için enflasyon düzeltmelerini silin." denildi. Meslektaşlarımız 1 milyon 100 bin beyannameyi yeniden düzenledi. Meslek mensupları yaz aylarını eziyet çekerek geçirdiler ve bunun maddi karşılığını da ne müşterilerinden ne de Bakanlıktan alabildiler. Deyim yerindeyse enflasyonu bozan iktidar oldu ama düzeltmesini yapmak zorunda kalan mali müşavirler oldu. Mevcut yüksek enflasyonist ortamın devam etmesi nedeniyle 2025 yılında da enflasyon düzeltme işlemlerine devam edilecek. Buradan, mali müşavirler adına, bir meslektaşları olarak Hazine ve Maliye Bakanına ve iktidar yetkililerine tekrar hatırlatmak istiyorum: Geçici vergi dönemlerinde enflasyon muhasebesi uygulaması sürdürülebilir değildir. Enflasyon muhasebesi uygulaması yıllık yapılmalıdır. Bir yılda 4 bilanço yapmak kaldırılabilecek bir iş yükü değildir. Her üç ayda bir bilanço düzenlemek teknik olarak da hukuki olarak da mümkün değildir. Hem ticaret hem de vergi kanunları "Bilanço yıllık düzenlenir." diyor. Hesap dönemi yıllıktır ama geldiğimiz noktada ne yazık ki meslek mensuplarımız yoğun eziyet altında bırakılarak geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmeleri yapıyorlar. Mali müşavirler artan iş yükleri nedeniyle mesleklerinden soğutmakta ve meslekten kaçış artmaktadır. Seslerine kulak verilmezse mesleği icra edecek meslek mensubu kalmayacak, şirketler mali müşavir bulmakta zorlanacak, devletin vergi tahsilatı da tehlikeye girecek.

Geçici vergi dönemlerinde enflasyon muhasebesi uygulamasının ana amacı bütçeye ek vergi beklentisiydi ama bütçeye öngörüldüğü gibi ek vergi gelmedi. Daha doğrusu, küçük işletmelerden az bir ek vergi geldi ancak büyük işletmelerin vergileri beklentinin aksine azaldı. Dolayısıyla, enflasyon muhasebesi düzeltmesi vergi adaletini de zedeleyen bir uygulama olmuştur. Enflasyon muhasebesi uygulamasının yıllık olması için bu yıl içerisinde vermiş olduğumuz kanun teklifine de iktidardan maalesef destek gelmedi. Bunu da meslektaşlarımızın ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Değerli milletvekilleri, mali müşavirlerin çalışma koşullarıyla ilgili temel sorun şu: 3568 sayılı Meslek Kanunu'nda iş tanımları belli olmasına rağmen çıkarılan yeni kanun ve yönetmeliklerle iş tanımları sürekli genişletilmekte ve iş yükleri artırılmaktadır. Yeni işlerin tamamı da süreli olan ve belli bir tarihe kadar yapılması zorunlu olan işlerdir. Mali müşavirlerin iş yükleri bu şekilde sürekli artırılırken buna paralel olarak fiyat tarifelerindeki ücretlerinde herhangi bir artış da yapılmamaktadır. Ücret tarifesi bu yıl yüzde 50 arttı, yeni dönem için de yüzde 25 artış dillendiriliyor. Asgari ücretin dört yıllık seyrine baktığımızda yüzde 300-400 artış var. Meslektaşların gider faturalarına baktığımızda 4-5 kat artış var. Bu ücretlerle bu iş yükü sürdürülebilir değil.

Değerli milletvekilleri, geçen yılki bütçe görüşmelerinde bu kürsüden gündeme getirdiğimiz ancak iktidar yetkilileri tarafından hâlen çözülmemiş olan mali müşavirlerin diğer sorunlarına ve taleplerine de maddeler hâlinde tekrar değinmek istiyorum.

1) Mali tatil: Meslek mensuplarına tanınan mali tatil, mevcut uygulama şekliyle meslektaşlarımız için yeterli ve verimli değildir. Meslek mensupları mali tatilin bitiminden sonra defterleri kaydetmek ve beyanname düzenlemek için çok sınırlı bir zaman aralığında çalışmak zorunda kaldığından mali tatil yapamıyorlar. Bu nedenle mevcut beyan ve ödeme süreleri mali tatil sonunda başlamak üzere temmuz ayı sonuna kadar uzatılmalıdır.

2) Meslek mensuplarınca tahsil edilemeyen KDV sorunu: Mükellefleri adına düzenledikleri makbuzlarda gösterdikleri KDV'yi her ay beyan ederek vergi dairesine ödemektedirler ancak mükelleflerden KDV ve ücret tahsilatlarını geç yapmakta, bazı durumlarda eksik yapmakta, hatta bazen hiç tahsilat yapamamaktadırlar. Bu durumda meslek mensupları tahsil edemedikleri KDV'yi her ay vergi dairesine ödemek zorunda kalarak mağduriyet yaşamaktadırlar. Bu nedenle, mali müşavirlik hizmetlerinde tahsilatın yapılmasıyla makbuzun düzenleneceğine ve KDV açısından da vergiyi doğuran olayın gerçekleşmiş olacağına yönelik bir düzenleme yapılmalıdır.

3) Meslek mensuplarınca verilen hizmetlerde KDV indirimi yapılmalıdır. 3568 sayılı Kanun kapsamında basit usule tabi mükelleflere verilen hizmetlerin KDV oranının yüzde 1'e, işletme hesabı esasında defter tutan mükellefler ile serbest meslek erbabına verilen hizmetlerin KDV oranının ise yüzde 8'e indirilmesini meslektaşlarımız talep ediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.

HASAN EKİCİ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

4) Yeşil pasaport hakkı meslektaşlarımıza tanınmalıdır. Pasaport Kanunu'nun 14'üncü maddesinde yeşil pasaport için hak sahibi olarak sayılanlar arasında serbest muhasebeci mali müşavirlerin ve yeminli mali müşavirlerin bulunmaması adaletsizliğe neden olmaktadır zira 3568 sayılı Kanun’un ilgili maddelerinde ve genel gerekçesinde açıkça belirtildiği üzere mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik bir kamu hizmeti mesleğidir.

Diğer yandan, ihracat, ithalat ve yabancı yatırımlar nedeniyle birçok meslek mensubu sıklıkla yurt dışına seyahat etmektedir. Bu gerekçelerle Pasaport Kanunu'nda yapılacak bir değişiklikle belli bir kıdeme sahip mali müşavirlere ve yeminli mali müşavirlere de yeşil pasaport hakkı verilmelidir.

Sözlerime son verirken Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)