GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:38
Tarih:18.12.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 10'uncu maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, ülkemizdeki büyük vurgunlar denetim zafiyetlerinin olduğu ve kamu kaynaklarının kontrolsüzce kullanıldığı sektörlerde yaşanıyor. Bu vurgun düzeninin önemli alanlarından biri enerji sektörü. Konuşmamda ülkenin başka acı gerçeklerinden bahsedecektim ama bugün enerji konusunu ele almak istedim. Ülkenin enerji bağımsızlığı çok önemli. Yenilenebilir enerji konusu hep ilgi saham oldu. Enerji bağımlılığından kurtulmak ve çevresel koruma için güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisinin yaygın hâle getirilmesi ülkemiz açısından çok önem arz ediyor. Bu kokuşmuş talan düzeninde her konuda olduğu gibi yenilenebilir enerji konusunda çıkan iddialar gerçekten ürpertici. İYİ Parti Samsun Milletvekilimiz Sayın Erhan Usta konuyu 7 Aralık 2022'de, 13-20 Aralık 2023'te Genel Kurulda ve 18 Kasım 2024'te Plan ve Bütçe Komisyonunda gündeme getirdi. Ben konuyu biraz daha açacağım. Konu bugünlerde akademisyenler tarafından da tartışılıyor. Enerji konusunda çalışan, üreten birçok uzmanla konuştum konuyu. Bu arada, geçen hafta, tesadüfen, aynı dönem milletvekilliği yaptığımız AK PARTİ'li bir arkadaşla karşılaştım. "Şimdi ne yapıyorsun?" diye sorduğumda yenilenebilir enerji işiyle uğraştığını heyecanla anlattı, yanında şirketin CEO'su vardı.

Sayın milletvekilleri, bu vurgun, talan düzeninin bütçe görüşmelerinde dile getirilmesinin yerinde olduğunu düşünüyorum. Şimdi sizlere madde madde açıklayacağım. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nde herhangi bir değişiklik yapılmamışken Temmuz 2022 yılından itibaren birçok kişi ve kurum depolama için müracaatlarını yaptı, EPDK'de çalışanlar bile bu işe çok şaşırdılar çünkü enerji depolama işi kârlı değildi, ekonomik değildi. Beklenen oldu, 19 Kasım 2022 günü Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Resmî Gazete'de Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nde değişiklik yapan bir düzenleme yayınladı. Yapılan bu değişiklikle 30 bin megavat kapasiteye sahip güneş ve rüzgâr enerjisi santrali lisanslarının tahsis edilmesine karar verildi. Yönetmelik, örneğin, 100 birim yenilenebilir enerji depolama tesisi yapıldığında 100 birim üretim tesisi yapma hakkı veriyordu. Normal şartlarda TEİAŞ yıllarca güneş ve rüzgâr lisansı almak isteyenlerin bağlantı taleplerini bağlantı kısıtı nedeniyle olumsuz değerlendirmişti. Tahsis yönteminin başvuru koşulunda aranan şart, santralin yapılacağı yerde başvuru sahibinin arazi tahsisinin sağlanmış olması ve harcını yatırmış olmasıydı. Yönetmelik değişikliği olacağının duyumunu alan yandaşlar, duyuru öncesinde istenen koşulları yerine getirmiş, bu ayrıcalıklı kişiler yönetmelik değişikliği öncesi bankalara lisans başvurusu için gerekli olan harç miktarını yatırarak hazine arazilerinden de tahsisat izinlerini almışlardı bile. Yani firmalar arasında bir yarışma olmadı, müracaat sırasına göre olacağı ifade edildi. Yönetmelik çıkmadan müracaat edenler ile yönetmelik çıkar çıkmaz hazırlıkları tam olanlar hızlı bir şekilde işlemleri tamamladı. Özetle, bilgiler kamuoyuna açıklanmadan eş dost, tanıdıkla paylaşıldı. Eş dost, yandaş sayısı az olmadığı için 30 bin megavat kapasiteye 300 bin megavatlık bir başvuru yapıldığı söylendi. Devlet katkı payı üzerinden bir yarıştırma yapılabilirdi veya kim elektriği daha ucuz verecekse sıralanabilirdi; öyle olmadı. Usulsüzlüğün, yolsuzluğun ve talanın önü açıldı. Normal şartlarda lisanslar verilmeden önce son sekiz yıl elde edilmiş standardına uygun ölçüm verisi gerekiyordu, bu veriler ön lisans başvurularında istenmedi sayın milletvekilleri. Yine, asgari sermayeye sahip olma ve teminatla ilgili yükümlülükler başvuruda istenmedi. Gerçek yatırımcıların önü kesildi. Size sorayım sayın milletvekilleri: EPDK tarafından ilave 30 bin megavat kapasiteye sahip lisansları alanlar bu santralleri kuracaklar mı? Yok, öyle bir şey yok. Lisansların ikinci el piyasasında 1 megavat 200 bin dolar, başka bir yerine göre de 300 bin dolar olduğu söyleniyor. Bu durumda lisans alan bu ayrıcalıklı firma ve kişilere daha projeler gerçekleşmeden 6 milyar dolar yani Türk parasıyla bugünkü kura göre 207 milyar tutarında bir rant alanı yaratılmış durumda. Kurulacak olan 30 bin megavat için devlet alım garantisi veriyor, kabaca bu hesapla on yıllık bir işletme süresinde yaklaşık 43 milyar dolar gelir söz konusu. Eğer bu yirmi yıl daha devam ederse, kilovatsaatini 6 sent olarak düşündüğümüzde 130 milyar dolar bir alan ortaya çıkmış oluyor.

Sayın milletvekilleri, şimdi, yönetmelik değişikliği yayınlanmadan bilgiler kimlerle paylaşıldı? Lisans için kimler müracaat etti? Ön lisansları kimler aldı? Bunları burada sorgulamamız gerekiyor Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak. Enerji Bakanlığı 4 Kasım 2024 tarihinde 1.200 megavat rüzgâr, 800 megavat güneş enerjisi tahsisi için ihaleye çıktı ve EPDK'nin 2023 Mayıs ayında belirlediği 6 sentin dışında -yani 6 sent değil- ortalama olarak 3,375 sent olarak belirledi. Şimdi, EPDK'nin lisans koşullarına göre firmalara üretilecek elektriğe 6 sent yerine 3,375 sent tarife uygulanırsa millet senelerce daha ucuz elektrik tüketmez mi? Acaba, Kasım 2024 döneminde 3,375 sent olan kilovatsaat, on sekiz ay önce neden 6 sent olarak belirlenmiştir? Değerli milletvekilleri, 19 Kasım 2022'de çıkan yönetmelik Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde çıktı, olur da seçimi kaybedersek kurgusu üzerine yapılmış bir yağma hareketiydi bu. 100 birim yenilenebilir enerji tesisi yanına 100 birim enerji depolama tesisi konusu henüz dünyada teknik veya ticari olarak pratik uygulaması olmayan bir konudur. Göreceğiz, çok yakın zamanda olmasa bile yönetmelikte depolama konusunu minimize edecekler sayın milletvekilleri. Evet, bu konu sektör tarafından aslında çok iyi biliniyor. Hukuk devleti olmadığımız için sebepsiz zenginleşen birçok bürokratın araştırılması yapılmıyor, hukuk işlemediği için sektörden kimse itiraz edemiyor. Bu lisans ticareti konusu AKP iktidara geldiğinden beri yapılıyor; şirket devri imkânı tanınmasa ve finansal yeterlilik şartı getirilse gerçekten yatırım yapmak isteyen firmalar aracıya milyarlarca dolar hava parası vermeden bu yatırımı yapacaklar. Evet, bu rant hava parası devletin, milletin malını peşkeş çekmekten başka hiçbir şey değil sayın milletvekilleri; bu ülke yağma Hasan'ın böreği gibi yağmalanıyor maalesef. Aklıma Tevfik Fikret'in bir şiiri geldi, doyumsuz soygunculara ithaf ediyorum, diyor ki Tevfik Fikret:

"Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın gider ayak!

Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!

Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,

Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak.

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin

Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya, kadar yiyin!"

Saygılarımla selamlıyorum Meclisi. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)