Konu: | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 39 |
Tarih: | 19.12.2024 |
AK PARTİ GRUBU ADINA AHMET MÜCAHİT ARINÇ (Manisa) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2025 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi'nin 16'ncı maddesi üzerine AK PARTİ grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle ekranları başındaki aziz milletimizi ve siz kıymetli milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, öncelikle şunu ifade etmek isterim ki AK PARTİ hükûmetleri olarak bu zamana kadar aralıksız 23 bütçe hazırladık, nicelerini de hazırlayacağımıza dair inancımız tamdır. Türk siyasi tarihinde örneği olmayan bir istikrar tablosu ortaya koyduk. Milletimiz AK PARTİ'ye olan teveccühüyle bu tablonun başmimarıdır. Tercih istikrardan, güvenden ve güçlü bir iradeden yana olmuştur. Bize düşen de her daim bu teveccühe mazhar olmak için daha fazla çalışmaktır. Aziz milletimizin istikrar tercihinin ardında muhakkak bir tarihsel hafıza vardır. AK PARTİ dönemi öncesi iç politikada yaşanan buhranlı süreç bu tarihsel hafızada oldukça büyük yer tutsa da dış politika ve coğrafyamızda yaşanan tüm gelişmelerin paralelinde bu topraklarda ayakta kalabilmek, hür ve tam bağımsız şekilde var olabilmek ancak ve ancak güçlü bir devlet ve basiretli bir yönetimle mümkündür. Aziz milletimiz ariftir, bunun bilincindedir, bu yüzden de tercihi 3 Kasım 2002'den beri AK PARTİ'dir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bütçe müzakerelerinin başladığı ilk günden itibaren ilgili kurumların bütçelerinin görüşmeleri sırasında detaylı izahatlar yapılmış, bütçenin oluşturulması sırasında benimsenen ilkeler ortaya konmuştur. Mali disiplin ve sürdürülebilirlik, kamu harcamalarının etkin bir şekilde yönetilmesi ve kamu maliyesinin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması genel ilkeleri teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra istihdamın artırılması, sanayimizin geliştirilmesi ve yerli üretimin teşvik edilmesi, tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilir bir üretim modelinin benimsenmesi, eğitim alanında niteliğin yükseltilmesi, sağlık sektöründe erişilebilir ve kaliteli bir hizmetin sunulması, altyapı yatırımlarında halkımızın ihtiyaç ve taleplerinin öncelenmesi merkeze alınmış, hasılı halkımızın refahını artırmak, geçmişte hazırladığımız 22 bütçe gibi bu bütçenin de hazırlanmasında temel dayanağımız olmuştur.
Kıymetli milletvekilleri, tüm bunlarla beraber bir yanımızda Suriye'de yaşanan gelişmeler, bir yanımızda Ukrayna-Rusya çatışması, İsrail-Filistin meselesi, yakın bir geçmişte çözüme kavuşan Dağlık Karabağ sorunu ve yakın coğrafyamızda yaşanan birçok problem hepimizin malumu. Böyle bir tablo ve vaziyet karşısında devlet olarak içeride vatandaşımızın huzur ve refahını sağlamak, dışarıda ise güçlü ve proaktif bir politikayla ülkemizin çıkarlarını savunmak, gözetmek ve kollamak hepimizin en büyük sorumluluğudur.
Unutulmamalıdır ki bu ülke "istiklalitam" parolasıyla kurulmuştur. Bu parola siyasi, mali, ekonomik, adli ve benzeri tüm hususlarda tam bağımsızlık anlamına gelmektedir. Mukim olduğumuz topraklarda bu durumu ilelebet muhafaza edeceğiz. Bunun için gerekli olan, ayakları yere sağlam basan, komşu ve tarihî coğrafyasıyla sıkı bağlarını koruyan, bölünmez bütünlüğüyle güçlü bir millet ve devlettir.
Bu bağlamda, altının önemle çizilmesi gereken birinci konu savunma sanayisi ve bu alanda yapılan atılımlardır. Geçtiğimiz yirmi iki yılda savunma sanayimizin yerlilik oranı yüzde 20'den 80'e yükseltilmiş, yürütülen projelerin hacmi 100 milyar doların üzerinde bir seviyeye erişmiştir. Üzerine basarak söylemek isterim ki bu oranları da yakın bir gelecekte aşacak ve bu alanda dünyanın takdirini kazanmaya devam edeceğiz. Savunma sanayisi atılımlarımız ülkemizin caydırıcı gücünü tahkim etmekle birlikte ciddi bir ihracat kalemi hâline de gelmiştir. 2024 yılının son on bir ayında savunma ve havacılık sektörümüz ihracat geliri olarak 5,76 milyar dolarlık bir seviyeye ulaşmış ve dünya geneli savunma sanayisi ihracat sıralamasında 11'inci sıraya kadar yükselmiştir. Bu alanda yapılan atılımların somut karşılıklarının yakın geçmişte Dağlık Karabağ'da Şuşa'nın işgalden kurtarılmasında, terörle mücadelede ve birçok farklı alanda alındığına da hepimiz şahit olduk. Türkiye bu politikaların sonucu olarak artık bölgemizde oyun kurucudur, tarihe yön verendir.
Savunma sanayisinin ardından bir beka meselesi olarak baktığımız diğer husus ise enerji alanında yürüttüğümüz çalışmalardır. Enerji politikalarımıza yön veren önceliklerimiz bağımsızlık, verimlilik, yerlileştirme ve arz güvenliğidir. Bu öncelikler etrafında şekillenen politikalarımızın sonucu olarak Türkiye'nin uluslararası enerji iş birlikleri ve projeleri de dikkat çekicidir. Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı gibi projeler Türkiye'yi enerji koridoru hâline getirmiştir. Bu projeler sadece ülkemizin değil, aynı zamanda bölgenin enerji güvenliğine de katkı sağlamaktadır. Türkiye stratejik konumu ve bu alanda geliştirdiği politikalarla enerjide merkez ülke olma hedefine emin adımlarla ilerlemektedir. Yıllar içinde yapılan yatırımlar ve stratejik planlamalar sayesinde ülkemiz enerji kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanmaya başlamıştır. Aynı zamanda, geleceğin dünyasının çevreci ve insan dostu enerji kaynakları olan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve bu anlamda attığımız adımlar da dikkate değerdir. Güneş, rüzgâr, hidroelektrik gibi kaynakların kullanımı hem çevre dostu bir yaklaşımı benimsemekte olduğumuzu hem de enerji arz güvenliğimizi artırmaktadır. Türkiye, özellikle güneş enerjisi potansiyeli bakımından dünyada en üst sıralarda yer almakta, bu alandaki yatırımlarıyla global enerji pazarında önemli bir oyuncu hâline gelmektedir.
Kıymetli milletvekilleri, yaşadığımız çağ, uluslararası konjonktür ve içinde bulunduğumuz coğrafyada devlet yönetmek demek âdeta bir ateşten gömleği sırtına geçirmeye benziyor. Hâl böyle iken devlete vaziyet edebilmenin gerekleri ise dirayet, cesaret ve deneyimden geçiyor. Böylesine ağır bir sorumluluğun altına milletimizin teveccühüyle yılmadan, yorulmadan giren liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımı ve minnetlerimi sunuyorum.
Bu topraklarda özgürce yaşayabilmemiz için canlarını feda eden asker, sivil tüm kahramanlarımızı yâd ediyor, görevleri başındaki güvenlik güçlerimizin ayağına taş değmesin diye dua ediyorum. Rabb'im Türk ordusuna yâr olsun; havada, karada, denizde ve her yerde ilelebet payidar etsin.
Üzerinde münazaralarda bulunduğumuz 2025 yılı bütçemizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Sizleri ve ekran başındaki aziz milletimizi tekrardan selamlıyorum.
Sağ olun, var olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)