GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:39
Tarih:19.12.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerinde grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulda on bir gündür kesintisiz devam eden bütçe görüşmelerinin sonuna geliyoruz. Bu süreçte samimiyetle kanaatlerini paylaşan, milletimizin menfaatleri için lehte veya aleyhte görüşlerini paylaşan bütün milletvekili arkadaşlarıma şükranlarımı arz ediyorum.

Ayrıca, bu süreçte gece yarılarına kadar mesai yapan Meclis personelimizin her birine hem şahsım hem de grubumuz adına emeklerinden ötürü teşekkür ediyorum.

Yine, ayrıca, grubumuzda görev yapan bütün arkadaşlarıma da teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

Tarafı veya karşıtı olduğumuz meselelerin ne olduğu açık bir şekilde ortadayken dileyen insanlarımız bunları tutanaklardan inceleyebilecektir. Biz temelde devlet yönetiminde yanlış yapıldığını düşündüğümüz hususlara dikkat çekmeye gayret ettik. Ola ki yaptığımız ikazlar en azından bir yanlışın düzeltilmesine vesile olur diye ümit ediyoruz. Yapılan iyi işler de vardır mutlaka, burada bulunan arkadaşlarımızın çoğu zaten bunları tekrar tekrar anlatıyorlar. Bize tanınmış olan kısıtlı zamanı yapılan yanlışların düzeltilmesi adına kullanmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Milletimizin AK PARTİ'ye verdiği yetki ve iktidar gücü cumhuriyet tarihinde başka hiçbir partiye verilmemiş bir güç ve yetkidir. Geldiğimiz noktada yirmi iki yılı aşkın bir süredir iktidar olan bir partinin bugüne kadar milletimize refah getirmiş olması gerekirdi. Bugün yoksulluk varsa, adalet mekanizması bozulmuşsa, millî eğitimin içi boşaltılmışsa, gençlik maddi ve manevi çöküşteyse, bütçe her yıl açık veriyorsa, faiz, kumar ve uyuşturucu her hücreye kadar yayılmışsa -ve daha nicesini sayabilirim- bunca yılın sonunda bahsettiğim bütün bu sonuçları yaşıyorsak, iktidardaki arkadaşların başını iki elinin arasına alıp samimiyetle bu sonuçları ve sebeplerini düşünmesi gerekir. İktidar gücü gelip geçicidir, önemli olan, iktidar sahiplerinin geride hoş bir seda bırakabilmesidir. Bu noktada, bilge lider Aliya İzzetbegoviç'in tavsiyesi kıymetlidir. Bilge lider der ki: "İktidara gelirseniz hâl ve hareketlerinize dikkat edin, kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın. Güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur, her iktidar geçicidir ve herkes er veya geç önce milletin ve nihayet Allah'ın önünde hesap verecektir."

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzülerek ifade etmeliyim ki 2025 yılı bütçesi insanlarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hazırlanmış değildir. Peki, eksik olan nedir? Hepsini anlatmaya vaktim yetmeyecektir fakat özetlemeye çalışacağım. Her şeyden önce, hazırlanan bu bütçede adil bir paylaşım yok. Gelirleri milletin ödediği vergilerden oluşan bütçenin ana gider kalemini faiz oluşturmaktadır. Bütçe gelirlerinin yüzde 87'si vergilerden oluşmaktadır, bu vergilerin yüzde 64'ü vatandaştan toplanan dolaylı vergilerdir. Dolaylı vergi gelirlerine bağımlı olan bir bütçe toplumu yoksullaştıran bir bütçedir. Vatandaşın sırtındaki vergi yükünü hafifletecek katma değer üreten yatırımlara yönelmemiz gerekirken bütçedeki aslan payı faize harcanıyor.

Diğer bir husus, bütçenin denk bütçe olmamasıdır yani bütçe açığı vardır. İktidarlarınız boyunca hiçbir yılda denk bütçe yapılamamıştır. "Açık veren bütçe" demek yıl içerisinde vergilerin ve borçlanmanın artacağı manasına gelir. Bütçe açığı istikrarı değil belirsizliği ifade eder. Üretim ve yatırımı önceleyen bir yaklaşım ortaya konulması gerekirken tüketim ve rant odaklı bir bütçe hazırlanmıştır. Üreticilerimize yapılan destekler yetersizdir. Yatırım harcamaları ise millî gelirin sadece yüzde 2,5'ini oluşturmaktadır.

Değerli milletvekilleri, şimdi size bir isimden bahsedeceğim, kendisi vefat etti, Allah rahmet eylesin ve taksiratını affetsin, Kemal Derviş; IMF reçetelerini uygulamak üzere Türkiye'ye gelirken âdeta bir kurtarıcı olarak karşılanmıştı. IMF reçetesi olan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı bankalar ve mali sermaye çevrelerini fazlasıyla mutlu ederken milyonlarca emekçi için daha da büyük bir yoksullaşma, işsizlik ve umutsuzluk anlamına geliyordu. Kemal Derviş bu reçeteyi uygulamanın yanında bir de Bakanı olduğu hükûmeti erken seçime zorlayacak açıklamalar yapıyordu. Kemal Derviş "Belirsizliğin azalması için seçim tarihinin belli olması gerekir." diyordu. Aslında bütün mesele Amerika Birleşik Devletleri'yle dirsek teması içinde yeni bir siyasi senaryonun sahneye konulması için zemin hazırlanmasıydı. Nitekim, 3 Kasım 2002'de yapılan erken seçimde işbaşına gelen iktidar IMF reçetelerini uygulamak noktasında Kemal Derviş'i aratmamıştır. Daha sonra ülkeden ayrılan Kemal Derviş bunun sebebini soran gazeteciye şu cevabı verilecekti: "Benim artık burada kalmama gerek kalmadı, bizim programlarımızı AK PARTİ iktidarı en iyi şekilde zaten uyguluyor." Aslında meselenin özeti de budur. Bütçedeki faiz ve borç yüküne baktığımızda dünden bugüne maalesef bir arpa boyu yol alamadığımızı görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, burada ivedilikle yapılması gerekenlere ilişkin önerilerimizi tekrar paylaşıyorum. Yeni bir vergi reformuna ihtiyaç vardır, daha fazla gecikmeden vergi reformu yapılmalıdır. Dolaylı vergilerin oranı azaltılmalı, gelir oranına göre adil vergilendirme yapılmalıdır. Vergileri tabana yaydığınız kadar tavana yaymak için de çalışmalısınız. Kayıt dışılıkla mücadele konusunda daha kararlı adımlar atılmalıdır.

İsrafa son verilmeli, kamu harcamalarının verimliliği sağlanmalıdır. Oluşturulacak bağımsız denetim mekanizmaları vasıtasıyla israfın önlenmesini ve kamu yatırımlarının etkin ve verimli şekilde yapılmasını temin için çalışılmalıdır.

Kamudaki ihale süreçleri şeffaf olmalıdır. İhaleyi alan da ihaleyi veren de gerektiğinde hesap verebilmelidir. Bu amaç doğrultusunda ihale yöntemleri yeniden düzenlenmelidir.

Eğitim ve sağlık yatırımları artırılmalıdır. Eğitim ve sağlık, toplumun refahıyla doğrudan ilgili bir alandır. Bu alanlara yapılacak yatırım toplumun refah seviyesini yükseltirken aynı zamanda geleceğe de yatırımdır. Bu sebeple eğitim ve sağlığa ayrılan bütçe mutlaka artırılmalıdır.

Borçların kontrolü ve yönetimi temin edilmelidir. Borçlanma politikalarından vazgeçilmeli, yapılma zarureti varsa daha temkinli bir yaklaşım benimsenmelidir.

Kamu harcamaları ve garanti ödemelerin döviz yoluyla yapılmasına son verilmelidir. Yatırım veya ihaleler mutlaka Türk lirası karşılığı olmalıdır.

Yüksek faizli dış borçlanma yerine içeride tasarrufla verimliliğin sağlanması yönünde politikalar geliştirilmelidir. Bütçe açıklarını dış borçlanma, yeni vergi artışları ve zamlarla kapatmak yerine, giderlerin doğru yönetimi ve gelirlerin dengeli dağılımı konusunda çalışılmalıdır. Gelir-gider dengesinin sağlandığı denk bütçe yapılmalıdır.

Tarım ve sanayi destekleri artırılmalıdır. Tarımda ithalata bağımlılık azaltılmalı, üretimi artırmaya yönelik yeni bir tarım ve hayvancılık politikası benimsenmelidir. Çiftçi destekleri artırılmalı ve mutlaka millî gelirin yüzde 1'inden az olmayacak şekilde çiftçilerimize ödenmelidir.

Sanayide ve teknolojide yerli üretimi teşvik edecek politikalar daha fazla destekle birleştirilmeli, böylece hem istihdam artırılmalı hem de cari açığı düşürmeliyiz. Üretim ve istihdam odaklı politikalar geliştirilmelidir.

Yatırım harcamalarının bütçe içerisindeki payı mutlaka artırılmalı, katma değer üreten yatırımlarla üretim ve istihdam odaklı bir yaklaşım sergilenmelidir.

Liyakatli fakat işsiz durumda olan gençlerimizin üretim faaliyetlerine etkin katılımını sağlayacak projeler geliştirilmelidir. İşsizliği azaltacak istihdam olanakları oluşturulmalı, her bölgenin imkân ve ihtiyaçlarına uygun üretim tesisleri kurulmalıdır.

Değerli milletvekilleri, milletimizin kaderi belirlenirken bu Meclisin bir mutfak olabilmesini arzu ederdik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kılıç, tamamlayın lütfen.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Ancak gelinen noktada Meclisimizin yasama gücü zayıflatılmış ve neredeyse sembolik bir konuma getirilmiştir. Ortaya konulan bunca emeğin sonucunda isterdik ki burada alınan kararlar 85 milyon vatandaşımızın faydası gözetilerek alınmış olsaydı. Biz hem inancımızın gereği olarak hem de milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak, milletimizin ihtiyaçlarına cevap vermeyen bu bütçeyi kabul etmiyoruz. Bendeniz ve milletvekili arkadaşlarımız peşin hükümlülerle reddetmek yerine, hazırlamış olduğunuz bütçe üzerindeki değerlendirmelerimizi sizlerle ve kamuoyuyla paylaştık, bu süreçte bize düşen neyse burada yapmaya gayret ettik. Unutmayın ki herkes bildiklerinden, duyduklarından, haberdar olduklarından, uyarıldıklarından ve de yaptıklarından mesuldür. Mümkün olsa, ifade ettiğimiz hususlar doğrultusunda 2025 yılı bütçesinin yeniden gözden geçirilmesini arzu ederdim.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)