GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:42
Tarih:25.12.2024

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gazi şehrimiz Ayıntab'ın Fransız işgal girişimine direnerek kazandığı zaferin 103'üncü yıl dönümü münasebetiyle Gazi Meclisimizde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, gazi şehrimizin aziz evlatlarını, aziz milletimizi ve Gazi Meclisimizin siz saygıdeğer milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

"Kara imiş şu Antep'in yazısı/Melemiyor koyun ile kuzusu/Her köşe başında yiğit ölüsü/Hani benim mor sümbüllü bağlarım/Antep diye hazin hazin ağlarım."

Evet, kolay olmadı. Değirmenci Hacı Bekri, Abdürrahman'ın kerimesi Esma, Bakırcı Mehmet, Bakkal Abidin oğlu Ali, Ekmekçi Abdullah'ın zevcesi Fatıma, Kalaycı Kör Mahmut, Kasap Hacı Abuşoğlu Tahir... Esnafı, hamalı, kadını erkeği, genci yaşlısıyla bu şüheda isimleri 6.317 sayısına kadar uzayıp gitti.

Evet, yüz üç yıl aradan sonra Gazi Meclisimizin bu mücehhez Genel Kurul salonunda yeniden aksiseda bulan bu esmayışüheda bugünkü gazi şehrimizin sebebihikmetleri ve manevi mimarları. Ayıntab'ın sevdi mi cennet, kızdı mı cehennem kesilen bu mümin ve mütevekkil evlatları iman dolu göğüslerini hayâsız bir Fransız işgal girişimine siper ederek sadece Ayıntab'ın değil bütün bir Anadolu'nun istiklal ve istikbalini de kurtardılar.

Ayıntab, sadece canlarını değil cananlarını da istiklalleri uğruna feda edenlerin beldesidir. Ayıntab, Şahin Bey'i, Karayılan'ıyla bir şehridireniş, henüz 14 yaşında şehadete koşan Şehit Kamil'iyle bir şehrişühedadır. Kendi küllerinden savrulup ve yoğrulup yeniden doğan bir şehri diriliştir Ayıntab. Tarihte kadim maneviyatıyla Küçük Buhara, güzelliğiyle Arusu Şam ve Arusu Müden yani "Şam gelini" ve "şehirlerin gelini" lakaplarıyla da anılan Ayıntab, bir serhat ve maneviyat şehridir. Ayıntab direnişi, bir şehrin silahsız, mühimmatsız, aç biilaç sırf müstakim ve müstahkem bir imanla nasıl müdafaa edildiğini göstermesi açısından sadece şanlı tarihimiz için değil, dünya savaş tarihi için de eşsiz bir direniş ve savunma timsalidir.

Ayıntab direnişi, emperyal güçlerin bütün bir Anadolu için kurguladıkları sinsi işgal ve bölme planlarını bir paçavra gibi buruşturup çöpe altmıştır. Bu emsalsiz direniş, o gün Anadolu coğrafyası ve ehline kölelik kaderi yazmaya çalışan zavallılar için bugün de yaşayan çok diri ve manidar bir mesajdır. Ve tarih, bugün bu kadim şehrin evlatları olarak bizleri, bu şanlı direniş ve kutlu zaferin 103'üncü yıl dönümüne erişmek ve yaşamakla onurlandırıyor. Rabb'imize ne kadar hamdetsek, şükretsek, şehitlerimize ne kadar minnet ve şükran duysak yine de az. Kanları ve canlarını Ayıntab'ımız ve evlatları için feda eden 6.317 şehidimizin aziz ruhlarını, aradan geçen koca bir asrın ardından istiklalimizin tecelligâhı Meclisimizin bu müşerref salonunda ve huzurlarınızda rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Gazilik onuruna erişen ve daha sonra hayata gözlerini yuman atalarımıza minnetlerimizi sunuyorum.

Ayıntab'ın bugünkü evlatları olarak şehitlerimize söz veriyoruz: Bizlere kanları, canları ve cananlarıyla emanet ettikleri bu muazzez şehir Ayıntab'ın her bir sokağında tecessüm eden manevi şahsiyetlerini ve soluklarını hissederek, layık kalarak bu şehriirfana sahip çıkacağız.

"Ben Antepliyim, Şahin’im ağam/Mavzer omuzuma yük/Ben yumruklarımla dövüşeceğim/Yumruklarım memleket kadar büyük."

Bu vesileyle, Ayıntab'ımıza 8 Şubat 1921 tarihinde "gazilik "ünvanı verilişinin de yaklaşan 104'üncü yıl dönümünü Gazi Meclisimizin bu manevi çatısı altında şimdiden kutluyor; şehitlerimizin, gazilerimizin, gazi şehrimizin, Şehit Kamil ve Şahin Bey ruhlu her bir ferdinin önünde saygıyla eğiliyor; Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)