| Konu: | Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 25.12.2024 |
METİN ERGUN (Muğla) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; görüşülmekte olan teklifin 13'üncü maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Muhterem milletvekilleri, önceki konuşmamda da ifade ettiğim gibi, iktidar, kanunla düzenlenmesi gereken konuları Anayasa Mahkemesinin iptal edeceğini bile bile Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle düzenleyerek fiilî bir durum yaratmayı alışkanlık hâline getirmiştir. Görüşülmekte olan bu teklif de bunlardan biridir ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra Meclise getirilmiştir.
Teklifin 13'üncü maddesi, Cumhurbaşkanlığında görev yapan personelle ilgili önemli düzenlemeler içermektedir. Buna göre sözleşmeli personelin işe alınması ve ücretlerinin belirlenmesi konusunda Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı yetkilendirilmektedir ancak burada bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum: Teklifte ücretlendirme kriterleri net bir şekilde ortaya konulmamıştır. Örneğin, sözleşmeli personel için belirlenen ücretin 657 sayılı Kanun’un 4/B maddesindeki ücret tavanının 3 katına kadar çıkarılabileceği ifade edilmektedir ancak bu ücretlendirmenin hangi kriterlere göre yapılacağı meçhuldür. Yine aynı madde, bilişim personeli için bu tavanı 5 katına kadar artırmayı öngörmektedir. Bir kamu kurumu olan Cumhurbaşkanlığında böyle bir uygulamaya gidilmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Bu durum, hem eşitlik ilkesine aykırıdır hem de çalışma barışını ciddi şekilde zedeleyecek bir mahiyet arz etmektedir. Öte yandan, Cumhurbaşkanlığındaki personele getirilen bu ayrıcalıkların diğer kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli personelin aleyhine bir durum oluşturacağı da açıktır. Zira, kamu kurumlarımızda çalışan sözleşmeli personelin ücretleri belirli göstergeler ve katsayılar üzerinden hesaplanmaktadır, Cumhurbaşkanlığı personeli için ise farklı ve belirsiz bir uygulama öngörülmektedir. Düzenleme bu hâliyle yasalaşır ise kamu kurumları arasında ciddi bir ücret adaletsizliğine yol açacaktır.
Muhterem milletvekilleri, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ve kamu personeli sayısında son yıllarda yaşanan hızlı artış, yıllardan bu yana birikerek artan ücret ve özlük hakları konusundaki karmaşayı daha da artırmıştır. Bugün birçok kurumda aynı işi yapmasına rağmen farklı ücret ve özlük haklarına sahip çok sayıda kamu personeli bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, kamu personel rejiminde ücret ve özlük hakları konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. Kamu personel rejimindeki tüm bu sorunların çözüme kavuşturulması ve kamuda adil bir ücretlendirme sisteminin kurulması bir ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır çünkü ücret ve özlük hakları konusunda ortaya çıkan adaletsizlikler yalnızca çalışan motivasyonunu ve iş verimliliğini düşürmekle kalmamakta, aynı zamanda kamu hizmetlerinin kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Bu tür belirsizlikler ile teklifteki gibi ayrımcı düzenlemeler, kamu yönetimi ilkelerine, hukuki belirlilik esasına zarar vermekte ve toplumsal adalet duygusunu zedelemektedir. İYİ Parti olarak biz bu maddenin, toplumsal adalet duygusunun zedelenmemesi, kamu hizmetlerinin kalitesinin ve etkinliğinin artırılması açısından yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken hepinizi bir kez daha saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)