GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:16
Tarih:07.11.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet tarihinden bu yana Türkiye'nin en kritik uluslararası meselelerinden biri Ege Denizi olmuştur. Ege’de Yunanistan’la hâkimiyet çekişmesinin bugün hâlen devam etmesi uluslararası hukuk alanında yetkin isimlerle etki etme kapasitemizin bir türlü geliştirilemediğini de göstermektedir. Hakkımız olan kara sularının, deniz yetki alanlarının ve bize ait adaların savunulması için tesirsiz kalışımız, bugün konuştuğumuz problemi büyütmektedir. Lozan ve Paris Anlaşmalarından bugüne, yüzyıllık çözümsüz bu sorundaki rolümüz için öz eleştiri yapabilmeliyiz. Burada en önemli sorun, bazı coğrafi formasyonların hukuki formasyonunun 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşması’nda yasal statüsünün açık olmamasıyla ilgilidir. Ancak adaların silahlandırılması bu anlaşmalara açıkça aykırıdır. Bu adaların silahlandırılmasının ciddi bir beka sorunu olduğunun kendi müttefiklerimize yeterince anlatılamadığını görüyoruz. Son dönemdeki ABD-Yunanistan yakınlaşması ve Rusya’yı çevreleme bahanesiyle Dedeağaç’a kurduğu üs, Ege’deki anlaşmazlıklarımıza ABD’nin duyarsız bir tavır aldığını gözler önüne seriyor. Çanakkale Boğazı’na bu kadar yakın, Türkiye sınırına 45 kilometre mesafedeki Dedeağaç, ABD’nin doğrudan kullandığı 9’uncu askerî üstür. Yunanistan’ın da Türkiye’nin de NATO üyesi olmasına rağmen ABD’nin Yunanistan’la bu yakınlaşması Türkiye’ye karşı Yunanistan’ın yanında yer aldığını göstermektedir. ABD’nin bu üsten Yunan adalarına zırhlı araç sevkiyatı yaparak Ege’de ateşe odun taşıdığını görmekteyiz; bu, yalnızca iki ülkeyi ilgilendiren bir sorun değil, artık bölgesel etkileri olabilecek bir konudur. Ülkemizin sorunun çözümü için yürüttüğü müzakere süreçlerinin neticesiz kaldığını, Yunanistan’ın da geçmişten bugüne Batıyla aramızdaki her gerginlikten istifade ederek bir adım daha ileri gittiğini görüyoruz. Silahlanmanın had safhaya çıktığı bir zamanda bu kadar yakınımızda bulunan adaların uluslararası hukuk ihlal edilerek silahlandırılması kabul edilemez; bu konu, Hükûmetin çözmesi gereken en öncelikli meselelerin başında gelmektedir. Bu noktada, hukuki haklarımızı aramak anlamında daha proaktif bir dış siyaset belirlenmeli ve sorunun kesin bir şekilde çözümü üzerine konu Dışişleri ve Millî Savunma Komisyonlarımızda detaylı bir şekilde görüşülerek yapılan planlamalar kararlılıkla hayata geçirilmelidir. Heyetimizi saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)