GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:08.01.2025

ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önce bir soruyla başlayalım: Sigorta nedir? Herkesin vereceği ortalama cevap, sigorta, insanın kendisini, canını, malını güvence altına almasıdır. Sağlıktan tutun da seyahatten elektrik tesisatına kadar insan, tabiri caizse kafasını rahat ettirmek için sigorta yaptırır; hele ki sigortanın tarafı devletse vatandaşın aklında zerreyimiskal bir endişe olmaması gerekir ancak Hükûmet yapboz tahtasına neredeyse her gün yeni bir şey yazdığı için, başı sonu belli olmayan işleri kendilerine şiar edindikleri için maalesef, bugün kurumsal yozlaşma, bozulma âdeta bir salgın gibi her yeri sardı. Güvenin tereddütsüz adresi olması gereken Sosyal Güvenlik Kurumu ve mevzuatı, bugün belirsizliğin, güvensizliğin adresi hâline gelmiştir. Vatandaşlarımız hastaneye düşmekten korkuyor, bir aydan evvel muayene için sıra alabilen kendini şanslı sayıyor, hastalandığında hangi ilaca ne kadar para vereceğinin belirsizliğiyle kara kara düşünüyor.

Emeklilerimiz çalıştıkları sürece kazançlarından emeklilik primi öderlerken alacakları emekli maaşını geçimlerinin güvencesi olarak hayal ediyorlardı, ayaklarını uzatıp dinlenmeyi, ailesiyle, çocuklarıyla, torunlarıyla vakit geçirmeyi, sevdiği işlerle vakit geçirmeyi ve gezip yeni yerler görmeyi hayal ediyorlardı ama bel bağladıkları emekli maaşı ne yazık ki kendilerine güvence olmaktan çok pişmanlık oldu, hayalini kurdukları emeklilik hayatı mahrumiyet ve mahcubiyet kaynağı oldu. Bu nedenle, Sosyal Sigortalar Kanunu ve SGK'nin uygulamaları sonucunda artık çalışanlarımız emekli olmaktan korkuyorlar. Emeklilik artık arzu edilen, hayali kurulan bir şey olmaktan çıktı, uyanmanın mümkün olmadığı âdeta bir kâbusa döndü. Evet, yıllarca çalışıp didindikten sonra, emek verdikten sonra alınan karşılık bu olmamalıydı.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifini hazırlayanları gerçekten tebrik ediyorum. Niye tebrik ediyorum? Çünkü tefecilere para yetiştirmek için kararlılıkla çözüm üretiyorlar. Sayın Mehmet Şimşek'in dâhiyane fikirlerini hemen hayata geçirmek için hareket ediyorlar. Fakirden alıp zengine vermek, işini dürüst yapanın cebinden alıp rantçıların keyfi bozulmasın diye hesap kitap yapıyorlar. SGK primlerini zamanında ödeyen, kayıt dışı yani sigortasız personel çalıştırmayan, sorumluluğunu eksiksiz yerine getiren, ödemelerini vaktinde yapan işvereni cezalandırmak dünyanın neresinde görülmüştür? Değerli AK PARTİ milletvekilleri, işini düzgün yapan kapı komşunuza bunu nasıl izah edeceksiniz? Bu önünüze geldiğinde "Yahu, bu kadarı da olmaz." diye neden denilmedi, neden demiyorsunuz? İnsanın gerçekten kanı donuyor. Binbir zorlukla üretim yapan, istihdam sağlayan, ülke ekonomisine katkıda bulunan işverenlerimizin 1 puanına göz dikilmiş olması gerçekten çok üzücü. Onların prim indirim miktarını artırıp ödüllendireceğinize yeni yük yüklemek tam bir akıl tutulmasıdır; bu hatadan derhâl dönülmelidir.

Diğer bir konu, bu kanun teklifiyle 2015 öncesi döneme ait genel sağlık sigortası prim borçları ile gecikme zammı ve gecikme faizlerinin silinmesi amaçlanıyor. Tamam, iyi, güzel. Peki, bu insanlar primlerini ödeyemez hâle nasıl düştü? Bu kısır döngü devam mı edecek? Bir tarafta primlerini zamanında, binbir güçlükle ödeyen vatandaşlarımız, diğer tarafta prime para yetiştiremeyen vatandaşlarımız. Bakın, sorunun çözümünü aflarda aramakla, inanın, ülkeyi selamete çıkaramazsınız.

Biz, DEVA Partisi olarak, topyekûn bir reform gerekir diyoruz. Bugün tüm kurumlar âdeta yamalı bohçaya çevrilmiş durumda. Adaleti tesis etmeden, gelir dağılımında eşitliği sağlamadan, her bir vatandaşımızın geleceğine umutla bakmasını temin etmeden bu işler olmaz, olmayacak da diyoruz. Bizim için asıl mesele devleti hukuka döndürmektir, hukuk devletini yeniden inşa etmektir. Bizim için asıl mesele Türkiye'yi özgürleştirmektir. Asıl mesele devleti çetelerden temizlemektir. Asıl mesele kamu kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekilmesini önlemektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Milletvekili.

Buyurun.

ERTUĞRUL KAYA (Devamla) - Teşekkür ederim.

Asıl mesele milletin kaynaklarını millet için harcamaktır. Asıl mesele torpili, kayırmacılığı, yolsuzluğu yok etmektir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)