GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:08.01.2025

MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Heyetinizi saygıyla selamlarım.

Bugün burada yalnızca bir yasa teklifi üzerinde değil milletimizin sağlığı, çocuklarımızın geleceği ve kamu kaynaklarının nasıl kullanılacağı konusunda tarihî denilecek bir konu üzerinde konuşuyoruz.

Önümüzde duran teklif Sosyal Güvenlik Kurumunun yurt dışından gerçekleştireceği ilaç ve ilgili hizmet alımlarını Kamu İhale Kanunu'nun şeffaflık ve denetim mekanizmalarından muaf tutmayı hedeflemektedir. Bu düzenlemenin arkasındaki niyet ne olursa olsun yol açacağı riskler ve sonuçlar çok ciddidir ve dikkate alınmalıdır. Kamu İhale Kanunu kamu harcamalarının düzenlenmesinde bir rehberdir. Bu kanun şeffaflık, rekabet ve hesap verilebilirlik ilkeleriyle yalnızca paranın değil halkın güvenliğinin de korumasını sağlar ancak bugün önümüze gelen bu düzenleme tüm bu ilkeleri göz ardı etmekte, SGK gibi büyük ve kritik bir kurumu denetim mekanizmalarının dışında bırakmayı öngörmektedir.

Şimdi, şöyle bir düşünelim ve şunu hayal edelim: Kronik hastalıklarla mücadele eden bir çocuğun annesi ya da babasısınız; SMA, diyabet ya da kanser gibi bir hastalıkla savaşan çocuğunuzun hayatta kalması için düzenli bir şekilde ilaca ihtiyacınız var, bu ilaçların temin sürecinin denetimsiz bırakılması bu hayati ilaçlara ulaşımınızı da zorlaştırıyor, çocuğunuz için her gün umutla beklerken şeffaf olmayan bir sistemin neden olduğu aksaklıklar yüzünden daha fazla belirsizlikle karşılaşıyorsunuz. İşte, bugün burada, o ebeveynlerin yanında mı olacağımızı yoksa bu belirsizliğe zemin mi hazırlayacağımızı tartışıyoruz.

Sayın milletvekilleri, unutmayalım ki şeffaflık bir tercihten öte, bir zorunluluktur. Kamu İhale Kanunu'nun sağladığı şeffaflık, rekabet ve denetlenebilirlik ilkeleri yalnızca bütçe disiplini değil, halkın devlete duyduğu güvenin de temel taşıdır. SGK gibi, devasa bütçelere sahip bir kurumun bu ilkelerden muaf tutulması yolsuzluklara, kaynak israfına ve haksız kazançlara zemin hazırlayacaktır. Bu durumda hepimize şu soruyu sormak düşer: Halkın vergileriyle oluşturulan kaynakları koruyacak mıyız yoksa göz göre göre israfa ve adaletsizliğe mi yol açacağız?

Değerli milletvekilleri, yurt dışından ilaç temini yalnızca ekonomik bir karar değildir. Bu karar aynı zamanda vatandaşlarımızın sağlığı, ilaçların kalitesi ve güvenilirliğiyle doğrudan ilişkilidir. Pandemi sürecini hiçbirimiz unutmadık, unutmamalıyız. O dönemde aşılarla ilgili yapılan yanlışlıkları sürekli gündeme getirdik ve bu aşılarla ilgili Sağlık Bakanlığına Sayın Grup Başkan Vekilimiz Turan Bey tarafından soru önergesi verildi ve altı ay geçmesine rağmen buradaki 6 soruya maalesef, hâlâ cevap alamadık. Şimdi, tabii ki cevap verilmeyince, bu sorulara cevap alınmayınca sorulan sorularla ilgili şaibe hâlâ devam etmektedir. Şimdi, yeniden bir salgın yaşanırsa Türk milletini kimlerin insafına bırakmış olacağız?

Kamu İhale Kanunu'nun denetiminden çıkarılan bu süreçler kaynak çeşitliliğine ve kaliteye de doğrudan etki edecektir. Türk Eczacıları Birliği ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu gibi uzman kurumların devre dışı bırakılması milletimizin güvenebileceği bir sistemin çökmesi anlamını taşıyacaktır. Bu teklif ilaca ulaşmak için günlerce bekleyen, hastalıkla mücadele eden vatandaşlarımızın yükünü daha da artıracaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Milletvekili.

MEHMET AKALIN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, geçmişte yaşadığımız örnekleri bir kez daha hatırlayın. Basit bir maskeyi bile dağıtmakta yetersiz kaldığımız dönemleri yaşadık, denetimden uzaklaşınca ecza depolarının yarattığı sorunları gördük, sadece ranta dayalı bir sistemle insan sağlığının önemsizleştiğine şahit olduk. O sebeple, böyle bir sistemin hangi zafiyetlere yol açtığını ve açabileceğini biliyoruz.

İYİ Parti olarak düzenlemenin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. "Milleti yaşat ki devlet yaşasın." anlayışıyla Türk milletinin sağlığının daha fazla dikkate alınması gerektiğine inanıyor, yüce Meclisi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)