GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:45
Tarih:08.01.2025

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Bitlis) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesi üzerinde partim adına söz almış bulunmaktayım.

AKP iktidarı süresince Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla Türkiye'deki sağlık sistemi sermayenin hizmetine sunulmuş, toplumsal sağlığı değil kârı önceleyen politikalarla hasta sayılarında dramatik bir artış yaşanmıştır. Büyük emeklerle eğitimini tamamlayıp oldukça zor koşullarda çalışmak zorunda bırakılan hekimlerin iktidarın "Giderlerse gitsinler." anlayışı sonucu mesleki itibarına saldırılmış, günün sonunda ya ülkesinden vazgeçme ya da şiddetin hedefi olma ikilemi içerisinde bırakılmışlardır. Koruyucu ve önleyici sağlık politikaları yerine tedavi öncelikli sağlık politikaları daha çok hasta üretmiş, savaş ve güvenlik eksenli politikalar toplumsal sağlığı bozmuş, yanlış ekonomi politikalarıyla yoksullar için sağlığa erişim imkânsız hâle gelmiş, ana dilinde sağlık hizmeti alamayan halklar ayrıca bölgesel eşitsizliğin kurbanı edilmiştir.

Sonuç olarak, oteli olmayanın, özel okulu olmayanın, özel hastanesi olmayanın bakan olamadığı AKP iktidarında sağlığın piyasallaşmasının acı sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Bu sorunları çözmek istiyorsak sağlığı sosyal, kültürel, ekonomik ve politik koşulların bütünü ve sonucu olarak ele almak durumundayız. Sağlık, bireysel bir mesele olmanın ötesinde toplumsal bir meseledir. Sağlıkta yaşanan sorunlar politik sorunlardır. Bu bakımdan, sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Sağlık politikalarımız yaşamı ve toplumsal dayanışmayı merkezine alan bir yaşamla inşa edilmediği sürece, böyle geçici, sorunlara değmeden teğet geçen, çözümü değil kârı önceleyen politikalarla sağlıkta sorunlar büyüyerek devam edecektir. Bütün bu sorunların çözümü demokratik bir sağlık politikası anlayışından geçer. Demokratik sağlık anlayışı, demokratik sağlık politikaları yaraya merhem olabilecek tek yoldur. Bu da ancak karar alma süreçlerinin merkezî otoritelerden alınarak yerel topluluklara devredildiği bir yapıyla mümkündür. Sağlık sadece hastalık tedavisiyle sınırlı bir alan değildir. Sağlıklı bir toplumsal yapının oluşturulması işin temelini oluşturur; bunun için de politikaların belirlenmesinde ve hayata geçirilmesinde toplumun aktif katılımı şarttır.

Demokratik toplumun bir gereği olarak, sağlık politikalarının belirlenmesinde halkın talepleri ve öncelikleri esas alınmalıdır. Bu, sağlığı bir kamu hizmeti olarak gören, özelleştirme politikalarına karşı duran ve herkese eşit, ana dilinde, ulaşılabilir sağlık hizmetleri sunan bir sistemi inşa etmek anlamına gelir. Öte yandan, sağlığı çevresel faktörlerle birlikte ele almayı zorunlu kılan ekolojik bir paradigma olmadan sağlıktan söz edemeyiz. Dünyada her 8 ölümden 1'inin sebebi hava kirliliğidir. Endüstriyel tarımın, kömüre dayalı enerji üretiminin ve doğal alanların talan edilmesinin halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de ortadadır. Bu nedenle, bir yandan ekolojik yıkıma karşı mücadele ederken diğer yandan bu yıkımın etkilerini hafifletmeye yönelik sağlık politikaları geliştirilmelidir. Ekolojik bir sağlık anlayışı temiz suya ve gıdaya erişimi temel bir insan hakkı olarak tanımlar.

Son dönemde kamuoyu gündemini çokça meşgul eden, toplumu büyük bir endişeye sevk eden pestisit kullanımı da sağlık sorunlarının temellerinden bir tanesidir. Bu bağlamda, demokratik bir sağlık politikası gereği yerel, doğal, denetlenebilir ve sürdürülebilir bir tarımı desteklemek, temiz enerji kaynaklarına yatırım yapmak, ekolojik tahribatı koşulsuz, şartsız önlemek ve doğaya uyumlu şehir planlaması uygulamak bir zorunluluktur.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; kadınlar hem sağlık hizmetlerinden en az faydalanan gruplardan biridir hem de sağlık çalışanlarının çoğunluğunu oluşturur. Bu çelişkiyi gidermek için kadın özgürlükçü bir paradigmayla, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesi, sağlık hizmetlerine erişimde kadınların yaşadığı engellerin kaldırılması ve özellikle kadın sağlığı alanında farkındalığın artırılması öncelikli hedeflerimiz arasında olmalıdır. Kadınların hem bireysel hem de toplumsal sağlıkta etkin roller alabilmesi için kadın sağlığı merkezleri kurulmalı, bu merkezlerde şiddet, ayrımcılık, toplumsal baskı gibi sorunlarla mücadele edecek mekanizmalar geliştirilmelidir. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisinin demokratik sağlık paradigması, sağlığın bir lütuf değil doğuştan gelen bir hak olduğu anlayışına dayanır. Bugün ticarileştirilmiş ve piyasaya teslim edilmiş sağlık sistemleri yoksullara ve dezavantajlı gruplara yaşam hakkını dar etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Devamla) - Sayın milletvekilleri, sağlık politikaları bir toplumun adalet, eşitlik ve dayanışma anlayışının aynasıdır. Toplumun temsilcileri olarak bu Meclisin sadece bireylerin değil tüm bir toplumun refahını hedefleyen, eşitlikçi, ekolojik ve katılımcı bir yapıyı esas alan bir sağlık politikasını yerleşik hâle getirmek gibi bir sorumluluğu vardır. Biz DEM PARTİ olarak bu sorumluluğun farkındayız. Bu anlamda, hep birlikte, herkes için daha adil ve insanca bir yaşamın mümkün olduğunu göstermek için çalışacağız, sağlıklı bir gelecek için dayanışmayı ve umudu büyütmeye devam edeceğiz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)