| Konu: | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 08.01.2025 |
KAYIHAN PALA (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, kanun maddeleri üzerindeki görüşmeleri tamamladık. Dün ve bugün neden bu kanunun yasalaşmaması gerektiği üzerine sizlere kapsamlı açıklamalarda bulunduk. Zaman yettiğince birkaç konuya değinmek istiyorum. Kanununun bazı maddelerinde olumlu özellikler vardı, bunu komisyonda da burada da dile getirdik ancak genel olarak bakıldığında dün de söyledik bu kanunun amacı açısından, çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatı bakımından ortaya çıkan ihtiyaçları karşılaması mümkün değil, bu yüzden reddedilmesi gerektiğini söylüyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Bakın, zaman sınırlı, bir tane örnek söyleyeceğim, dün Sayın Akbaşoğlu'na da söyledim: Biliyorsunuz, genel sağlık sigortasında prim borcu olanların sağlık hizmetlerinden yararlanması mümkün değil. Her yıl sayıları 9 milyonu aştığı sanılan prim borçluları için Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki: "Prim borcu olanlar, prim borcu olduklarına bakılmaksızın kamu sağlık kuruluşlarından, devlet hastanelerinden ve kamu üniversitelerinden yararlanabilir." Bu yıl daha bu karar çıkmadı, bu, geçen yılın kararı. Dolayısıyla 31 Aralıktan sonra prim borcu olan yurttaşlar bugün itibarıyla gittiklerinde hiçbir sağlık hizmetinden yararlanamıyorlar. Neden bu kanun maddelerinin içine koymadınız? Her zaman söylüyoruz: Sağlık temel bir insan hakkıysa ve bunda samimiysek sağlık hizmetlerine erişmenin önündeki bütün engelleri kaldırmamız gerekir. (CHP sıralarından alkışlar) Yalnızca sağlık kuruluşlarına erişimlerinin sağlanması yetmez, defalarca burada söyledik, aynı zamanda bu kişilerin ilaca erişimlerinin de sağlanması gerekir. Kişi yoksul, borcu var, parasını ödeyememiş; sağlık kuruluşuna başvurmasın, ilacını da alamasın, ölsün mü? Bakın, buradan bunu çok net bir şekilde dile getirmemiz lazım. Bir sürü sıkıntı var çalışma hayatıyla ilgili, bunlara hiçbir şekilde katkısı olmayan bir kanun maalesef karşımızda duruyor.
Dün söyledim, Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırılık var 9 maddede, etki analizi yapılmadan karşımıza getirildi ama bunlarla ilgili bir düzenleme yok.
Engelli yurttaşlarımızın haklarıyla ilgili ciddi problemler var. Bakın, 4 madde getirdiniz, oysa bu 4 madde Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı tarafından engelliler için yapılan düzenlemeleri standart bir uygulama biçimine dönüştürmüyor. Dolayısıyla, engellilik ve maluliyetin net olarak tanımlanmadığı, bu yüzden de 2008 öncesinde sigortalı olmuş olsa bile engelli tanımına girmiş olan yurttaşlarımızın hak kaybına uğrayacağı bir düzenleme maalesef karşımızda duruyor.
Çok söyledik, aile hekimliğinde ciddi sorunlar varken o sorunları çözmek yerine birinci basamağı ticarileştiren yaklaşımlar kabul edilemez. Değerli milletvekilleri, bu, birinci basamağın felsefesine tamamıyla aykırıdır, bunu kesinlikle ortadan kaldırmamız gerekir, bu doğru bir tutum değil. (CHP sıralarından alkışlar)
Yine burada birkaç kez söyledik: Bakın, memura ve memur emeklisine yüzde 11 artış verdiniz; sigorta emeklisine, BAĞ-KUR emeklisine yüzde 15 artış verdiniz ama bu emeklilerin sağlık kuruluşlarına başvurduğunda katkı paylarını, katsayısını 2 liradan 20 liraya, yüzde 1.000 artırdınız. Ya, bu kabul edilebilir bir şey mi? Kaç defa söyledik, nasıl böyle bir artışı kabul edebilirsiniz? Üstelik bir kez daha vurgulayalım: Bu 20 lirayla sınırlı değil, biliyorsunuz, 5510'da bu 20 liranın 10 katına artırılma yetkisi var. Dolayısıyla, sizin bu 2 lirayı 20 liraya artırmanız aslında her bir başvuruda Bakanlık tarafından belirlenecek katsayı çarpımıyla, her bir başvuru için, zaten zor geçinen o emeklinin 200 liraya kadar katkı payı ödemesi anlamına gelecek. Soruyorum size, yılda 20 defa devlet hastanesine gitmek zorunda olan kronik bir hasta 14.000 küsur lira emekli maaşıyla yaşamak zorunda kalırken bu kadar yüksek katkı payı gerçekten sizin içinize siniyor mu ya? Hiç olmazsa buna hayır deyin. Bu kabul edilemez, asla kabul edilemez. (CHP sıralarından alkışalar)
Değerli milletvekilleri, 6331 sayılı Kanun'da da bir sürü sorun olduğunu burada dile getirdik. Eğer biz çalışma hayatıyla ilgili, hem iş yeri hekimlerinin hem iş güvenliği uzmanlarının özerkliğini sağlayacak düzenlemeler yapamazsak iş cinayetlerini engellememiz mümkün değil, bunu defalarca dile getirdik ama maalesef, kanunda buna ilişkin de bir düzenlemeyi göremiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Pala, tamamlayın lütfen.
KAYIHAN PALA (Devamla) - Değerli milletvekilleri, gerek teklifin tamamı üzerine gerekse de maddeler üzerine yaptığımız değerlendirmelerde çok açık bir şekilde ortaya koyduğumuz gibi sağlık, sosyal güvenlik ve iş sağlığı ve güvenliği alanında çeşitli düzenlemeler getiren bu kanun teklifini emekçilerin, emeklilerin, işsizlerin, ev kadınlarının, öğrencilerin, sağlık çalışanlarının ve iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışanların yararına olmadığı için reddediyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)