GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 12 Ocak 2024'te şehit edilen İstihkâm Sözleşmeli Er Muhammed Tunahan Evcin'e, Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın 102'nci, Mehmet Emin Yurdakul'un 81'inci, Rauf Denktaş'ın 13'üncü vefat yıl dönümlerine, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili davaya, İYİ Parti Genel Başkanı Dursun Müsavat Dervişoğlu'nun sosyal medya üzerinden tehdit edilmesine ve buna neden sessiz kalındığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:47
Tarih:14.01.2025

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli Genel Kurul, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, aziz vatanımız için 12 Ocak 2024'te bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen İstihkâm Sözleşmeli Er Muhammed Tunahan Evcin'i -Eskişehir'den- rahmet, saygı ve hürmetle anıyorum. Bütün şehitlerimizi, gazilerimizi ve ekranları başında bu Genel Kurulu takip eden bütün şehit ailelerini ve yakınlarını saygı ve hürmetlerimizle selamlıyoruz.

Bugün, tabii, Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın da ölümünün 102'nci yıl dönümü; kendisini saygı ve rahmetle anıyoruz.

Yine, cumhuriyetin kuruluş aşamasında, millî devlet yapılanmamızın oluşmasında katkıları olan mütefekkir şairimiz Mehmet Emin Yurdakul'un da ölüm yıl dönümü; ona da saygı ve rahmet dileklerimizi iletiyoruz.

Dün 13 Ocaktı, Kıbrıs Türklüğünün lideri -Selçuk Bey de değindiler- Sayın Rauf Denktaş'ın vefatının üzerinden on üç yıl geçti. Tabii, Kıbrıs bizim için vazgeçilmez; Kıbrıs Türkünün çıkarları, varlığı, birliği, bütünlüğü vazgeçilmez. O günkü çabaların ne kadar kıymetli olduğunu biz bugün daha da iyi anlıyoruz çünkü bütün enerji ve güvenlik hatları açısından çok kritik bir noktada Kıbrıs. Kıbrıs'taki Türk varlığı bizler için vazgeçilmezdir. Bu vesileyle, Rauf Denktaş'ı da bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.

Dün bir karar çıktı Yargıtay Ceza Genel Kurulundan, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun şaibeli bir şekilde ölümüyle ilgili yürütülmekte olan dava zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle kapatıldı. Bu dava kapatılmış olabilir ama kafalardaki soru işaretleri ve kıymetli ailesinin yıllardır peşinde koştuğu bu konu bir neticeye varmadan kapatıldı. Bu, ciddi bir rahatsızlık uyandırmıştır. Keşke net, somut bir kararla bu konu kapanmış olsaydı ancak millet vicdanını rahat ettirecek bir gelişme olmamıştır.

Arkadaşlar, burası Gazi Meclis; burada biz tartışırız, konuşuruz, birbirimize zaman zaman eleştirilerde bulunuruz ama hiç kimsenin bir başkasının sözünü kısıtlamaya, bir başkasını tehdit etmeye ve dolayısıyla millet iradesini gasbetmeye hakkı yoktur.

Bakın, geçen hafta bu Meclis çatısı altında grubu olan, aynı zamanda milletvekili olan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın efendim.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - ...milyonlarca vatandaşın oy verdiği bir partiye liderlik yapan Sayın Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu sosyal medya üzerinden açıkça ve aleni bir şekilde tehdit edildi, parmak sallandı, hakaretlere maruz kaldı. Biz bunları kimin yaptığını biliyoruz, bunları yapanların ismini zikrederek ben bunlara prim yaptırmayacağım ve reklamlarını da yapmayacağım. Ama buradan isimlerini zikretmek istediğim, kurumlarıyla beraber zikretmek istediğim bazı noktalar, bazı kişiler var. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu Mecliste grubu olan bir siyasi partinin Genel Başkanı eğer tehdit ediliyorsa buna ilk tepki vermesi gereken kişi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığıdır. Bu Mecliste bulunan hiçbir siyasi parti Genel Başkanının, konuşmasının gasbedileceği şekilde bir tehdide maruz kalmasının kabul edilemeyeceğini millet iradesi adına ilk haykırması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bununla beraber Adalet Bakanı... Sayın Adalet Bakanından bu konuyla ilgili bir söz, bir cümle duyduk mu? Duymadık. İçişleri Bakanından -soruşturma başlatılması vesaire, hadi bunları geçtik- konuyla ilgili bir tavır gördük mü? Onu da görmedik. Gelelim Sayın Cumhurbaşkanına. Kendi adı, kendi makamı zikredilmeden, sosyal medyada bırakın tehdidi herhangi bir eleştiri olduğunda insanlar şafak vakti evinden ters kelepçeyle alınırken bir partinin Genel Başkanına yapılan bu tehditlere karşı hiçbir şey yapılmamış, hiçbir kelam edilmemiş olması bizim açımızdan anlaşılabilir değil, kabul edilebilir değil. Millet iradesinin, konuşma hürriyetinin, özgürlüğünün tehdit altında olması açısından da çok vahim ve endişe verici bir durumdur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun, son defa.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Tabii, neden sessiz kalındığı ve baktığımız zaman, neden yalnızlaştırılmaya çalışıldığımıza dair de bizim birtakım tahminlerimiz var. "Katile 'katil' demeyin, terör örgütü başına 'terör örgütü başı' demeyin; süreci baltalıyorsunuz." diyenlerin görüşlerine değer verildiği bir ülkede de maalesef bizim payımıza tabii ki elbette ki bu yalnızlık düşecekti. Şaşırdık mı? Şaşırmadık ama her şeyin farkındayız. Hiç merak etmeyin; biz, ne olursa olsun, korkmadan, çekinmeden ve bir adım geriye atmadan mücadelemizi sürdüreceğiz diyorum. Bir kez daha bu sessizliği kınıyorum.

Teşekkür ederim.