| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 14.01.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, kamu ihaleleri, kamu-özel iş birliği, geçiş garantili yollar deyince bizim aklımıza ne geliyor? Soygun geliyor, başka hiçbir şey gelmiyor maalesef. Şimdi bakalım, bu soygun nasıl gerçekleşiyor: Kolin, Makyol, Cengiz, Kalyon, Limak gibi şirketler vergi affından garanti ödemelerine kadar bir dizi ayrıcalıklardan yararlanıyor. AKP iktidarında yapılan ve garantiler verilen köprü, otoyol, havalimanı, tünel ve şehir hastanesi gibi yapıların ihalelerinin altından nedense hep bu şirketler çıkıyor. Şimdi, bu şirketlerin 2011 ve 2024 yıllarını da kapsayan on üç yıllık döneme baktığımızda ihaleler toplamı sözleşme bedeli 100 milyar TL'yi aşmış durumda. Şimdi bakalım, soygunlar başka nasıl gerçekleşiyor: Kuzey Marmara Otoyolu'nu hepimiz çok iyi biliyoruz, bu otoyolun ilk sözleşmesinde garanti edilen yıllık araç sayısı 208 milyonken 2025 yılı için garanti edilen araç sayısı 345 milyona dayanmış durumda. İlave edilen garanti araç sayısı yaklaşık 137 milyon yani 2025 yılı için hazinenin şirketlere garanti ettiği araç sayısındaki artış oranı yüzde 65; bunu bir kenara yazalım. Türkiye'deki tüm otomobiller sırayla Kuzey Marmara Otoyolu'ndan 22 kez geçse bile 2025 yılı garanti edilen toplam araç sayısı tutturulamıyor. Nasıl bir rezalet bu, nasıl bir soygun bu; gerçekten anlaşılır gibi değil. 2024 yılında Çanakkale Köprüsü'nde garanti edilen araç geçiş sayısı 16,5 milyonken gerçekleşen geçiş sayısı ise 2 milyon 684 bin yani AKP'nin hata payı yüzde 84. Bakın, asgari ücretliye gelince yüzde 30 zam ama kendi hata payları yüzde 84-85'lerde. AKP'nin berbat ekonomi yönetimi yüzünden vatandaşımız 2025 yılında da geçmediği köprünün, girmediği tünelin, inmediği havalimanının parasını ödeyecek. Asgari ücretliye yüzde 30, emekliye yüzde 15, memura yüzde 11 zam yapılırken otoyollarına gizli olarak yüzde 65 zam yapılıyor sevgili vatandaşlar.
Peki, başka nerelerde soygunlar var? 2013-2023 döneminde patronların 7,5 milyar TL'lik vergi borçları silindi sevgili vatandaşlar. Emekçinin İşsizlik Fonu'nda biriken paralarının yüzde 13'ü sadece emekçiye İşsizlik Fonu olarak verildi, geri kalan yüzde 87'si patronlara peşkeş çekildi sevgili emekçiler. Emekliye, emekçiye gelince "Hazinede para yok." deniyor. Bakın, emeklinin durumu perişan.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun lütfen.
KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Emeklinin yirmi yıl önce aldığı en düşük maaş asgari ücretin 1,5 katı iken şimdi emekli maaşı, asgari ücretin 1,5 katı daha altında. Nerede bu aradaki fark? Sermayedarların, yandaş sermayenin, para babalarının kasasında bu paralar. Yandaş sermayeye sunulan imkânlara bakın. Asgari ücrete yılda 1 kere zoru zoruna zam yapılıyor ama bu geçiş garantili yollara, köprülere yılda 4 kere zam yapılıyor ve dolar garantili bir anlaşma yapılıyor. Emekçiye gelince "Sabredin." emekliye gelince "Sabredin." deniyor. "Nasıl sabretsin emekçi aç karnına?" diyoruz.
Emeklilerin, emekçilerin paralarının, gayrisafi millî hasıladan alması gereken payların sermayedarlara peşkeş çekilmesine asla izin vermeyeceğiz; ekmek de istiyoruz, barış da ve bu iki mücadeleyi hep birlikte alanlarda yükselteceğiz.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)