GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:47
Tarih:14.01.2025

CHP GRUBU ADINA SERVET MULLAOĞLU (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi grup önerisi üzerinde söz almış bulunuyorum. Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Hükûmet kayyum atamalarından sonra "level" atlayarak çeşitli suç uydurmalarına devam etmekte ve maalesef, Beşiktaş Belediye Başkanımız Sayın Rıza Akpolat'ı da bir hukuksuz uygulamaya maruz bırakmıştır ve ona itibar suikastı uygulamıştır. Belediye Başkanımızın görevi belli, ikameti belli, adresi belli; çağırıldığında her an gidebilecek iken sabahın akşam karanlığında evini basarak onu itibarsızlaştırmaya çalışmak asla hukukla izah edilebilir bir durum değildir. Demin AK PARTİ'nin sayın sözcüsü doğru bir şey söyledi, demokrasilerde hukukun üstünlüğüne inanmak zorundayız. Peki, bu uygulanan hukuk mu? 46 insanımızı öldüren, 236 insanımızı yaralayan ve 46 defa müebbet almış militanları yargı serbest bırakırken, Belediye Başkanımıza yapılan bu muameleyi kabul etmemiz asla mümkün değildir. Bu şekilde bir hazımsızlık olduğunu hepimiz müşahede altında görüyoruz. Hukukun uygulanması, hukukun üstünlüğüne inanmak demokrasinin olmazsa olmazıdır. Bu kürsüde hepimiz hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağımıza, temel insan haklarından yararlanma ülküsüne ve Anayasa'ya bağlı kalacağımıza namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. İşte, etmiş olduğumuz bu yeminin gereğini yapmak zorundayız. Kayyum uygulamaları ve sandıkta yenemediğiniz insanları bu tür hukuksuz uygulamalara maruz bırakmak asla kabul edilebilir değildir. Biz, belediye başkanıdır, suç işleme özgürlüğü vardır demiyoruz, asla bu iddiada bulunmuyoruz. Sorun şudur: Ortada bir suç iddiası varsa suçun işlenip işlenmediğine kim karar verecektir? Burada Hükûmet karar veriyor. Bizim hukukta bildiğimiz, delilden sanığa gidilirken, sanıktan delile gidiliyor. Mahkemeler her türlü şüpheden uzak, somut, gerçekçi deliller olması durumunda gerekli yargılamaları yapar ve suç işlenmişse gerekli yaptırımlarını uygular ancak burada, bu uygulamada tamamen siyasi mülahazalarla, sandıkta yenemediğiniz insanları önce suçlu ilan ediyorsunuz, tamamen siyasi saiklerle hareket ediliyor ve ondan sonra delil uydurulmaya çalışılıyor. Bu, Orta Çağ'da gördüğümüz engizisyon mahkemelerinin uygulama yöntemleridir değerli arkadaşlar. Bunun demokrasiyle izah edilir bir tarafı yok. Bir de hepimizin bildiği gibi, masumiyet karinesi gereğince bir kişinin suçu yüzde yüz, kesin olarak mahkeme kararıyla ispatlanmadıkça suçlu sayılmaz. Ortada henüz bir mahkeme yokken, sadece belli şüpheler bile yokken bir de terörist gibi, terörist uygulaması yaparak yapılan bu muameleleri kabul etmiyoruz. Bu, demokrasiye büyük bir darbedir. Bu, sadece bizlere yönelik bir darbe değildir, 86 milyon insanın geleceğine ve halkın oylarıyla seçilen siz milletvekillerine de vurulmuş bir darbedir. Bu, sadece bizim sorunumuz değildir, bütün hukukumuzun, demokrasimizin sistemsel sorunudur ve bunu aşmak zorundayız. Hepimiz bu ülkeyi çok seviyoruz ama değerli arkadaşlar, e, o zaman yerel seçimleri ortadan kaldıralım "Sandıkta yenemiyoruz, bir şey uyduralım, o zaman alt edelim." bunu nasıl hazmedebiliyorsunuz? Sandıkta yenemediğiniz insanı bu tür katakullilerle, ayak oyunlarıyla elemek gerçekten inanılır gibi değil ve buna en çok sizlerin itiraz etmesi gerekiyor. Bu ülke hepimizin, bugün burada varız, yarın yokuz. Dolayısıyla bütün bu hukuksuzluklara karşı gelmek temel görevlerimizden biridir. İşte, bizim getirdiğimiz önerge tam da bu noktada, sadece bu tür uygulamalara yönelik değil; yolsuzluk iddiası varsa, gelin, hep birlikte bütün Türkiye'deki belediyeleri araştıralım, milletin her kuruşuna sahip çıkalım, kim hukuksuzluk yapmışsa -hangi partiden olursa olsun, kim olursa olsun- hemen yargıya teslim edelim. Dolayısıyla sadece siyasi mülahazalarla yapılan bu tür uygulamalar gerçekten ülkemize zarardan başka bir şey değildir.

Şimdi, bizim Ovacık Belediye Başkanımız Sayın Sarıgül'e savcı diyor ki: "Olay çıkmasın diye cenazeye katıl." Kaymakama soruyor Sayın Belediye Başkanımız, Kaymakam da "Olur, katılırsanız iyi olur." diyor. Cenazeye katılıyor, sonra, aradan uzun bir süre geçtikten sonra "Siz terörle iltisaklısınız." deniyor ve görevden aldırılıyor. Ya, adam sadece cenazeye katıldı yani cenazeyle görüşmedi. Şimdi, sizler çok güzel görüşmeler yapıyorsunuz, o hâlde, biz de mi size kayyum atayalım, biz de mi size terörist diyelim? Bu kadar ucuz mu terörist olmak? Burada hiç kimse terörist değil arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim lütfen.

SERVET MULLAOĞLU (Devamla) - Burada hiç kimse terörist değil, buradaki herkes bu ülkenin birlik ve beraberliğini savunuyor, bu ülkenin gerçekten müreffeh seviye ulaşmasını savunuyor. AK PARTİ içinde de çok namuslu, vatansever arkadaşlarımız var, onu biliyorum ama sorun burada; Genel Başkandan korkmayın arkadaşlar, Allah'tan korkun ve vicdanınıza sorun. Bizim temel görevimiz halkımızın refah düzeyini yükseltmekse eğer bu demokrasiyi yükselterek olur, sağa sola, şuna buna laf atarak, terörist damgası vurarak olmaz. Dolayısıyla yapılan bu hukuksuzluklara şiddetle karşı çıkıyoruz, Bugün Belediye Başkanımıza yapılan haksızlıklara tarih önünde karşı çıkıyoruz ve sizlerden de önergemize destek vermenizi rica ediyoruz. Hep birlikte ülkemizi şeffaf ve...

Bu kötü uygulamalara son verelim diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)