| Konu: | Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 48 |
| Tarih: | 15.01.2025 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; öncelikle, aziz vatanımız için 15 Ocak 1997'de bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen Jandarma Er Şahin Celal Ak'ı rahmet, saygı ve minnetle anıyor; bütün şehitlerimizi, gazilerimizi ve ekranları başında bu Genel Kurulu takip eden bütün şehit ailelerini ve yakınlarını saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum. Sizleri unutmadık, unutmayacağız ve dahi unutturmayacağız.
Muhterem milletvekilleri, Allah sonumuzu hayretsin; bir akademi sevdasıdır gidiyor, var olan bir akademiyle alakalı yeni bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Bundan önce de büyük tartışmalarla birlikte bir Millî Eğitim Akademisi ve bütün itirazlara rağmen; bilimin, aklın, üniversitelerin, akademinin ve bizim bütün itirazlarımıza rağmen geçirmiştiniz. Sözde reform iddiasıyla getirdiğiniz bu kanun teklifini zaten kontrol altında tuttuğunuz yargıyı tamamen teslim almak amacıyla getirdiniz. Bu teklifle "Adalet Akademisi" adı altında güya yeni bir hukuk eğitim modeli sunuyorsunuz. Altında yatan asıl amacı ise Allah da biliyor, cümle âlem de biliyor. Sözünü ettiğiniz bu Adalet Akademisi üzerinden tamamen çok daha taraflı ve bağımlı bir yargı sistemi yaratmak ve bu yolla adalet mekanizmalarının içinde tepeden tırnağa iktidar olarak güdümünüzde olan bir istihdam gücü oluşturmak istiyorsunuz. Yirmi üç yıllık iktidarınızda hukuk sistemini sistematik bir şekilde çökertip "adalet" kavramını yerle bir ederek nispeten bağımsız ve tarafsız kalmaya çalışan yargıyı zaten imha etmiştiniz. Bugün geldiğimiz noktada ne yargının bağımsızlığından ne de toplumun adalete olan inancından söz edemeyiz. Bakın, millete Adalet Akademisi mavalı okuyan yirmi üç yıllık iktidarınızda 60 yeni hukuk fakültesi daha açarak aslında ülkemizde niteliksiz hukuk eğitiminin bir nevi müsebbibi oldunuz, toplam sayısı 84 oldu ve her şehre 1 fakülte düştü. Oysa biliyoruz ki sorunu yaratanlar çözümün parçası olamazlar. Fakültelerin çoğunda yeterli akademik kadro, altyapı hatta uygun derslik bile bulunmazken apartmandan bozma yapılarda hukuk eğitimi veriliyor; mezun olan gençlerse işsizliğe mahkûm ediliyor. 2015'te 95 bin avukat sayısı varken 2023'te bu sayı 175 bine ulaştı. İşte bu vahim tabloyu yaratan siz, şimdi, kalkmış sorunun çözümü için "akademi" ve "sınav" adı altında adalet sisteminde kendi yarattığınız tahribatı gizlemeye çalışıyorsunuz. Kimseyi kandıramazsınız, hukuk sisteminde yarattığınız sorunlar mezunlara sınav koyarak değil, adalete uzattığınız o kirli siyasetin elini çekmekle ve gerçekten köklü reformlar yapmakla çözülebilir.
Özellikle kayda geçsin diye belirtiyorum; bu kanun teklifiyle, gerçek anlamda bağımsız ve tarafsız hukukçuların önüne, mesleğini hakkıyla yapmak isteyen vicdan sahibi hâkim ve savcıların karşısına siyasi engeller konulacaktır.
Sayın milletvekilleri, hukuk eğitimi ve yargı sistemi bir partinin ya da ittifakın ideolojik aparatına asla dönüştürülemez. Ancak AK PARTİ iktidarı olarak siz geçmişten bugüne yargıyı bu aparat olarak kullandınız. Efendim, 12 Eylül 2010 Referandumu bunun en açık örneklerinden biriydi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Tamamlayayım efendim.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - "Yetmez ama evet." diyerek mezarlardan ölüleri bile kaldırıp oy kullandırarak birlikte yol yürüdüğünüz FETÖ yapılanmasıyla birlikte yargıyı düşürdüğünüz hâl çok kısa zamanda hemen karşınıza çıktı. Bu sefer de 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ üyelerinin yargıdan tasfiyesi bahanesiyle AKP'ye yakın olan binlerce yandaş, eş dost, avukat, hâkim ve savcı atamış oldunuz. İşte, o sayede de tek adam rejiminin yargıyı tamamen kontrol altına aldığı garabet bir hukuk sistemiyle karşı karşıya kaldık. Unutmayın, "Adalet ölürse devlet de ölür." diyen Fatih Sultan Mehmet'in ve "Adaleti bağımsız olmayan bir milletin devlet olarak varlığı kabul edilemez." diyen Atatürk'ün sözlerini hatırlatıyor, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)