GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:48
Tarih:15.01.2025

MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle aziz vatanımız için 15 Ocak 1997'de bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen Jandarma Er Şahin Celal Ak'ı rahmet, saygı ve hürmetle anıyor, bütün şehitlerimizi, gazilerimizi ve ekranları başında bu Genel Kurulu takip eden bütün şehit ailelerini ve yakınlarını saygı ve hürmetlerimle selamlıyorum. Sizleri unutmadık, unutturmayacağız, unutmayacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan teklifin 5'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.

Hukuk devletinin unsurları adil ve bağımsız yargı sistemidir, bunun için de ferasetli ve dirayetli savcı ve hâkimlere ihtiyaç vardır. Toplumun hukuka karşı bakış açısını şekillendirecek ve toplumun huzurunu tesis edecek olan bağımsız yargı mensuplarıdır. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklanmıştı, yargının bağımsızlığı ve hukuka güven ön plana çıkarılmıştı. Açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında hedeflenen faaliyetlerin hangileri gerçekleştirildi?

Sayın milletvekilleri, adalet sisteminin temel sorunlarından biri siyasi müdahalelere açık bir yapıya dönüşmesidir. Hâkim ve savcıların seçim süreçleri bu meslek gruplarının tarafsızlığını ve bağımsızlığını zedelemektedir. Örneğin, geçmişte siyasi partilerde aktif görev almış avukatların hâkim ve savcı olarak atanması yargının bağımsızlığına dair soru işaretlerini artırmaktadır. Bu durum, yargıya olan güveni sarsmaktadır, aynı zamanda adaletin tarafsız bir şekilde dağıtılmasını engellemektedir. Adaletin bağımsız bir kurum tarafından sağlanması gerekliliği ilkesi bu gibi uygulamalarla zarar görmektedir.

Değerli milletvekilleri, Adalet Akademisi hâkim ve savcıların eğitimi ve mesleki gelişimi için kurulmuş önemli bir kurumdur ancak Adalet Akademisinin kuruluşundan bu yana geçirdiği değişimler kurumun bağımsızlığını ve etkinliğini tartışmaya açmıştır. 2003 yılında Avrupa Birliği uyum sürecinin bir parçası olarak kurulan bu kurum, başta bağımsız bir yapı olarak tasarlanmış olsa da zamanla Adalet Bakanlığına bağlı bir birime dönüştürülmüştür. Bu durum, akademinin özerkliğini kaybetmesine ve siyasi etkilere maruz kalmasına yol açmıştır. Yapılan düzenlemelerle Adalet Akademisi üzerindeki siyasi kontrol daha da artmıştır. Akademinin başkan ve yardımcılarının Adalet Bakanı tarafından atanması kuruma olan güveni zedelemiştir. 2018 yılında ise OHAL dönemi kararlarıyla akademi kapatılmıştır, yerine Hâkim ve Savcı Eğitim Merkezi kurulmuştur. Bu değişiklik adalet sisteminin bağımsızlığını güçlendirmek yerine yürütme organının denetimine daha da bağımlı hâle gelmesine neden olmuştur. Adalet Akademisinin bu süreçte yaşadığı sorunlar aslında Türkiye'deki genel yargı sisteminin durumunu yansıtmaktadır. Bağımsız adalet mekanizması olmadan toplumun adalet talebine yanıt vermek mümkün değildir. Yargının siyasallaşması bireylerin hak ve özgürlüklerini tehdit etmekte, hukukun üstünlüğü ilkesini zayıflatmaktadır. Mesela eleştirel gazeteciler ve muhalif siyasetçiler hakkında açılan davalar yargının adil şekilde işlediğine dair güveni sarsmaktadır. Suçun açık şekilde olmadığı durumlarda bile cezalandırma, gözaltı veya tutuklama gibi uygulamalar adaletin sağlanması değil, baskı aracı olarak kullanıldığı algısını güçlendirmektedir.

Son yıllarda adalet sisteminde en çok tartışılan konulardan biri de bireysel hak ihlalleri ve bu ihlallere yönelik Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasıdır. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru hakkı hak ihlallerine karşı önemli bir mekanizma olarak kabul edilse de Anayasa Mahkeme kararlarının alt yargı organları tarafından uygulanmaması ciddi bir sorundur. Bu durum, hukuk reformlarının anlamını yitirmesine yol açmaktadır.

Türkiye'deki yargı sisteminin yeniden yapılandırılması için bazı temel adımların atılması gerekmektedir. İlk olarak hâkim ve savcıların seçim süreçlerinde siyasi etkilerin önüne geçilmelidir. Bu bağlamda Adalet Akademisi gibi kurumların tamamen bağımsız ve özerk yapıya kavuşması sağlanmalıdır. Akademi Başkanının ve üyelerinin atama yerine seçimle belirlenmesi yargı bağımsızlığını destekleyecek önemli bir adım olacaktır. Ayrıca, akademide verilen eğitimlerin evrensel hukuk ilkelerine ve insan haklarına uygun şekilde yapılandırılması gerekmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Gürban, lütfen tamamlayın.

MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Devamla) - Konuşmama Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözleriyle son veriyorum: "Hükûmet, memlekette yasayı egemen kılmak ve adaleti iyi dağıtmakla görevlidir. Bu itibarla, adalet işi pek önemlidir. Adliye sistemimizde izlenecek amaç, evvela halkı yormaksızın hızla, isabetle, güvenle adaleti dağıtmaktır."

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)