GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:29.01.2025

SEYDİ GÜLSOY (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Gazi Meclisimizin kıymetli milletvekillerini, Osmaniyeli yiğit hemşehrilerimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Rize Milletvekilimiz Sayın Harun Mertoğlu'yla birlikte ilk imza sahibi olduğum Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'mizle ilgili söz almış bulunmaktayım.

Sözlerimin başında 21 Ocak tarihinde Bolu Kartalkaya'da bulunan otelde çıkan yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Vefat eden vatandaşlarımızın ve aziz milletimizin yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son dönemde vatandaşlarımızdan gelen talepler ile kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçlarının karşılanması için söz konusu düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur. Kanun teklifimizle Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla çeşitli konularda düzenlemelerin hayata geçirilmesini amaçlamaktayız.

Anayasa Mahkemesinin 1 Şubat 2024 tarihli Devlet Denetleme Kurulu Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ndeki iptal kararıyla kararnamede yer alan vakıflarla ilgili düzenleme bütünüyle yürürlükten kalkmış olup vakıflar yönünden hukuksal boşluk oluşmuştur. Alt mevzuatta vakıflara yönelik herhangi bir yetki ve görev yer almaması hukuki bakımdan eksik oluşturduğu gibi uygulama açısından da tereddütlere yol açmaktadır. Teklifle, Anayasa'da yer alan yazım şekline uygun olarak Devlet Denetleme Kurulunun dernekler, vakıflar, kooperatifler ve birlikler üzerindeki yetki ve görevi kanuna ilave edilmektedir. Devlet Denetleme Kurulunda görev yapan denetçilerin görev ve yetkilerinin Anayasa’nın 128'inci maddesi gereğince kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesine uygun olarak iptal olan hükümle birlikte Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yer alan denetçilerin görev ve yetkilerine ilişkin diğer hükümlerin de 2443 sayılı Devlet Denetleme Kurulu Kanunu'na eklenmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Ayrıca, kanun teklifimizle, Devlet Denetleme Kurulunda görevli denetçilerin görev ve yetkileri ile görevden uzaklaştırmaya ilişkin bazı hükümlerin anılan kanuna eklenmesi ihtiyacı ortaya çıktığından kanunun isminin de söz konusu değişikliğe uygun olarak da değiştirilmesi amaçlanmaktadır. Öngörülen düzenlemeyle "Devlet Denetleme Kurulu Başkan ve Üyelerine İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" olan isim "Devlet Denetleme Kuruluna İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun" olarak da değiştirilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizde yer alan diğer bir maddeyle, Anayasa Mahkemesinin 11 Kasım 2021 tarihinde iptaliyle yine 2018 yılından beri yürürlükte olan Devlet Denetleme Kurulu tarafından lüzum görülmesi durumunda görevden uzaklaştırma tedbiri uygulamasına yönelik kanuni düzenleme yapılması amaçlanmaktadır. Görevden uzaklaştırma, kamu hizmetinin gerektirdiği hâllerde hakkında idari soruşturma yürütülen ve görevi başında kalmasında sakınca görülen kişilere yönelik ihtiyati bir tedbirdir. Bu tedbir idari soruşturmanın sağlıklı biçimde yürütülmesi için başvurulan bir yöntem olup tedbir neticesinde ilgili kişinin memuriyetine asla son verilmemektedir. 2017 yılında gerçekleştirilen Anayasa değişikliğiyle Devlet Denetleme Kuruluna verilen idari soruşturma yapma yetkisinin doğal bir sonucu olarak görevden uzaklaştırma tedbiri Anayasa'ya aykırı hiçbir unsur barındırmamaktadır. Bahse konu Anayasa Mahkemesi kararında da bu tedbirin Devlet Denetleme Kurulu tarafından uygulanması Anayasa'ya aykırı bulunmamıştır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda devlet memurları hakkında yürütülen idari soruşturmalarda görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasına dair hükümlere yer verilmiştir. Söz konusu maddedeki yetkileri, soruşturma birimleri, gerekli görülmesinde ve kanuni şartlara uyulması durumunda kullanabilmektedirler.

Görüldüğü üzere, görevden uzaklaştırma tedbiri idari soruşturma kapsamında gerektiğinde başvurulabilen genel nitelikte bir mekanizma olup Devlet Denetleme Kuruluna özgü bir özellik göstermemektedir. Anayasa’nın 108'inci maddesi gereğince idari soruşturma yetkisine sahip olan Devlet Denetleme Kurulunun bu yetkiyi diğer soruşturma birimleri gibi kullanabilmesi Anayasa'ya aykırılık teşkil etmemektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifimizle, yaşlılık, malullük, ölüm aylığı almakta olan emeklilerimiz ve hak sahiplerine dosya bazında 12.500 Türk lirası olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarının TÜİK tarafından açıklanan en son temel yıllık tüketici fiyat genel endeksi değişim oranı olan yüzde 15,75 oranında arttırılarak 14.469 Türk lirasına yükseltilmesi amaçlanmaktadır. Aynı zamanda, işverenlere aylık bin Türk lirası asgari ücret desteği sağlanması da amaçlanmaktadır. Öngörülen destek sayesinde işverenlerin iş gücü maliyetinin düşürülmesi, istihdamı artırmak ve kayıt dışı personel çalıştırmayı azaltmak hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, 2016 yılından 2024 yılı sonuna kadar olan dönemlerde her yıl asgari ücret desteği sağlanmıştır. Geçen sene 700 Türk lirası olarak ödenmekte olan desteği bu sene 1.000 Türk lirasına çıkartmaktayız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2018 yılında Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi yani TETAŞ'ın EÜAŞ'a devredilmesinin ardından Anayasa Mahkemesinin 7 Aralık 2023 tarihli kararıyla Elektrik Üretim AŞ'nin hak ve yükümlülüklerini düzenleyen maddelerin Yetki Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle usul yönünden iptal kararı verilmiştir. Teklif maddesiyle EÜAŞ'ın ilgili fıkralar kapsamında hak ve yükümlülüklerinden kaynaklanan faaliyetlerini devam ettirilebilmesi için bu düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Maddeyle, enerji alım ve satım faaliyetlerinin sürdürülebilmesi, elektrik enerjisi alışı ve satışı yapılması, yürütülen enerji alım faaliyetlerinin sürdürülebilmesi, enerji alış ve satış anlaşması imzalanabilmesi, imzalanan enerji satış anlaşmasının sürdürülebilmesi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile EPDK'nin Elektrik Üretim AŞ'nin alım yükümlülüklerini tam olarak karşılayabilmesi için her türlü önlemi alabilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır. Aynı zamanda, öngörülen düzenleme kapsamında, EÜAŞ, elektrik enerjisi miktarını mevcut sözleşme kapsamında karşılayamaması durumunda arz güvenliğinin sağlanması için dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar sebebiyle oluşacak doğal gaz alım fiyat artışlarından etkilenmemek ve yerli kaynakların teşvik edilmesini de gözeterek yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santralini işleten şirketlerden elektrik enerjisi alımı için elektrik enerjisi satış anlaşması yapmaktadır. Düzenlemeyle elektrik ihtiyacı olması hâlinde yerli kömür alma yetkisinin söz konusu kanun yoluyla verilmesi öngörülmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin son maddesi de Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 4'üncü maddesinde düzenlenen suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı hâlinde, söz konusu şirketlerin mal varlığı değerlerine maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süreyle Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanmasına ilişkin düzenlemedir. Söz konusu düzenleme kapsamında suç gelirleri ile suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt veya örgütlere silah sağlama, terör ve terörizmin finansman sürecine dâhil olmuş şirketlerin faaliyetlerinin kurumsal yapı altında sürdürülmesi, TMSF'nin bu konuda kazanmış olduğu tecrübe sayesinde şirketlerin etkin şekilde yönetilmesi ve ticari hayatın ekonomik katkılarının sürdürülmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.

Kanun teklifimizin ülkemize, milletimize şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)