| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 29.01.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi gasba devam ediyor. Seçme seçilme hakkımız, emeğimiz, insanca yaşama hakkımız gasbediliyor. Halk iradesi yok sayılıyor, ifade özgürlüğü yok, mesleki faaliyetler suç, yasak. Biz insan hakları, demokrasi, barış dedikçe otoriter, despot, darbeci, kayyımcı anlayışınızda ısrar ediyorsunuz. Bugün Siirt Belediyesine atanan kayyımla on ayda 10 belediyeye kayyım atadınız. Aslında, toplumun demokratik, özgür bir geleceği daha fazla umut etmeye başladığı, daha fazla bunun beklentisinde olduğu ender dönemlerden birindeyiz fakat antidemokratik tutumunuz ve hukuksuzluklarınızla döşenecek olan bir barış zemini geleceğin demokratik, eşitlikçi toplumuna ne kadar samimi bir vaadi taşır açıkçası muamma. Politikalarınızın, çıkarmaya çalıştığınız yasaların ve de tüm bu sürecin bizlere hissettirdiği, irade gasbına, hukuksuzluğa, usulsüzlüklere, yandaşlara rant ve talana devam edeceğinizdir; sayın vekiller, görüşülen bu kanun teklifinde yapılan da budur.
Malumunuz, iktidar, TÜİK eliyle gerçeği yansıtmayan yüzde 44,38 oranında bir enflasyon açıkladı ancak asgari ücrete bunun çok altında, açlık sınırında, yüzde 30 zam yapıldı; 22.104 lira olarak açıklandı ve çok yakında açlık sınırının altında kalacak bir rakam. Bakın, bu yüzde 30'luk zam, şaibeli TÜİK'in açıkladığı enflasyonun bile çok altında. Bağımsız araştırma grupları yüzde 83,40 enflasyon oranlarını açıkladılar, bunun ise çok çok altında. Diğer yandan SGK ve BAĞ-KUR emeklisine yüzde 15,75; memur ve memur emeklisine yüzde 11,5 zam yapıldı. Memur ve memur emeklisine yapılan bu zam ise son altı aylık resmî enflasyonun bile çok altında. Görünen o ki 2025 yılı, emekçiler için, toplum için 2024 yılını aratır olacak. Burada iktidarın TÜİK eliyle enflasyon rakamlarını düşük tuttuğu ve bununla bütçeden emekçinin alacağı payı çaldığı çok açık. TÜİK suç işlemektedir ve sonuçları itibarıyla milyonlarca insanı açlıkla, yoksullukla baş başa bırakmakta ve aynı zamanda emek sömürüsüne maruz bırakmaktadır. TÜİK, 2022 yılından beri madde fiyat listesini açıklamaktan vazgeçti; DİSK buna karşı dava açtı, yargı TÜİK'in verileri açıklamakla yükümlü olduğuna karar verdi. Peki, TÜİK bu yargı kararına uydu mu? Maalesef uymadı ve yargı kararlarını tanımadı. TÜİK böyle yaparak üzerindeki şaibeyi pekiştirdi. TÜİK'in yargı kararına uymaması ve bunu yaparken neyi dayanak yaptığı, bu gücü nereden aldığı tabii ki ortada ve TÜİK, emeğe atanmış sermaye iş birlikçisi olarak yargı gibi, TMSF gibi, bir kayyım siyasetinin aparatı olmuştur. Tüzel kişiliği ve özerkliği olması, bağımsız olması gereken yapılar siyasallaşmıştır; iktidara, yandaşlara ve sermaye çıkarlarına hizmet etmektedirler. Bakınız, kayyım siyasetiniz, TÜİK eliyle emeği gasbetmekte, yargı eliyle seçme ve seçilme hakkını gasbetmekte. Diğer yandan, TMSF eliyle de muhalif sermayenin gasbedilmesi ve tehdit edilmesi, sindirilmesi söz konusu. Bu yasayla, TÜİK ve TMSF usulsüzlüklerini onaylayacaksınız. Bugün belediyelere atadığınız kayyımlar nasıl OHAL yasalarının bir ürünü ise TMSF'nin kayyımlık yetkisi de yine 15 Temmuz sonrası rutine bağladığınız bir gasp formülü olarak açığa çıkmıştır. Belediyelere atadığınız kayyımlarınız gibi TMSF de onlarca usulsüzlüğe, yolsuzluğa ve hukuksuzluğa neden olmuştur. TMSF, soruşturma sonrası aklanan mal sahiplerinin mallarının iadesinde dahi ayak direyen bir yerde durmuştur. Şimdi bu denetimsiz rant alanının süresini uzatarak beş yıla çıkaracaksınız.
Yine, Devlet Denetleme Kuruluna, kamuya yararlı dernek, vakıf ve kooperatifler üzerinde yönetimlerini görevden uzaklaştırmaya varacak kadar yetkiler veriliyor. Siyasi baskınızı kurmuş, örgütlenme ve dernekleşmenin de artık önünü almış oldunuz. Bu torba yasa kayyım yasasıdır ve maalesef, yasama faaliyetleri, iktidarınızın çoğunlukçu tahakkümünde, usulsüzlüklerin kanunlaştırılmaya çalışıldığı bir alan olmuştur. Tüm yönleriyle iktidarınız kayyımcı bir anlayışa teslim olmuştur.
Bu torba yasayla en düşük emekli maaşını 12.500 liradan 14.469 liraya çıkarmak, milyonlarca emeklinin bu maaşla geçimini beklemek akla, vicdana, ülke gerçekliğine uymayan bir düzenleme değil midir? 15 bine bile tamamlanmadı bu rakam; alay edercesine, neye tekabül ettiği belirsiz bir rakam. 15 bin lira olsa 14 milyon emekli için yaklaşık 89 milyar lira bir ek ödenek ortaya çıkıyor. Bütçeden KÖİ projelerine, yandaş sermayeye 2025 yılı için ayrılan pay bile 202,3 milyar lira. Zenginin iktidarı oldunuz; fakiri, ezileni düşünen yok. İşçinin, emekçinin kara gün için, işsiz kaldığında bir nebze ihtiyaçlarını karşılaması için kendi birikimi olarak kenara koyduğu İşsizlik Sigortası Fonu'na bile göz diktiniz. 700 lira olan patrona asgari ücret desteğini bin liraya çıkarıyorsunuz, yüzde 42 oranında artış; işçiye ise yüzde 30 oranında asgari ücret zammı yaptınız. Neden bu oranlar? Patronun paraya işçiden daha mı çok ihtiyacı var? 2024 yılında İşsizlik Sigortası Fonu'ndan patronlara verilen doğrudan teşvik ve destek ödemeleri 2023'e göre yüzde 77 oranında artmıştır. İşsizlik Fonu, patrona destek fonuna dönüşmüş durumdadır. Zaten bütçeyi oyladığınızda her şey açığa çıkmıştı; 3 trilyon vergi harcaması, 1 trilyon 950 milyar lira faiz giderleri yani bütçenin üçte 1'i patronlara ayrılmıştı. 630 milyar olan asgari ücret vergi muafiyeti 853 milyar civarında açıklanınca asgari ücrete de yüzde 30 civarı bir zam yapacağınız belliydi. İşçinin, emekçinin aleyhine kılı kırk yararcasına bütçe yaparken işverenden "vergi harcamaları" adı altında almadığınız, vazgeçtiğiniz vergi miktarını da arttırdığınız gözlerden kaçmadı. Dedik ya, zaten siz zenginin partisisiniz. İşçiye, emekçiye, geniş yoksul kesimlerine de "Biraz daha fedakârlık, biraz daha sabır; enflasyon düşecek, her şey düzelecek." nasihatleri ve bunu topluma kanıksatmaya çalışan yandaş sarı sendikalarınız. Bu düzmecenin karşısında hak arayan, direnen emekçiye, seçmene grev yasakları, otoriter, baskıcı, hukuksuz tutumunuz; bu yaptıklarınız işçiyi, emekçiyi, toplumu ezmekten, sömürmekten başka bir şey değildir.
İktidarınızla birlikte özelleştirmelerin, taşeronlaşmanın da arttığını görüyoruz. Topluma ait olan, özel sektöre ve özellikle büyük sermaye gruplarının şirketlerine pay edilmektedir; bunun en bariz örneklerinden biri enerji sektörüdür. Bu teklifle getirilen yerli kömürle üretim yapan termik santrallerden yüksek miktarda alım yapılabilecek olması, bu işletmelere yeni bir teşvik ve kamusal destek anlamına gelmektedir. Her fırsatta yeşil dönüşümden, fosil yakıttan vazgeçileceğinden, 2053 net sıfır emisyon hedefinden söz edilirken pratikte ise ekolojik tahribata devam etmektesiniz. Elektrik dağıtımındaki özelleştirmelerle şirketlerin kârları, tüketicilerin ise faturaları katlanmıştır. Dağıtım adı altında ülke bölge bölge bu şirketlere âdeta parsellenmiştir. Katlanarak artan kârlar ve sermaye transferi bir yana, yerine getirilmeyen yükümlülükler ve artan taşeronlaşma ve denetimsizlik sebebiyle toplumun can güvenliği de hiçe sayılmıştır. Daha geçtiğimiz haziran ayında Diyarbakır'ın Çınar ve Mardin'in Mazıdağı ilçeleri arasındaki bölgede çıkan yangınlarda 15 yurttaş hayatını kaybetti, 80'e yakın yurttaş yaralandı, yüzlerce hayvan yanarak can verdi; hektarlarca alan küle döndü, büyük bir doğa ve canlı kıyımı yaşandı. Yangınların çıkış nedeninin ise gerekli bakımları yapılmayan, onarılmayan elektrik dağıtım sistemi, değiştirilmeyen eski elektrik direkleri olduğu bilirkişi raporlarıyla açığa çıktı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
HEVAL BOZDAĞ (Devamla) - Yine, temmuz ayında, İzmir Alsancak'ta, sokakta yürürken biriken yağmur sularındaki elektrik akımına kapılan 2 yurttaş hayatını kaybetti. Dağıtım şirketi Gediz Elektrik ise asli kusurlular arasında bulundu. Bolu Kartalkaya'da yaşanan facia da tekrar gösterdi ki denetimsizlik ve özelleştirme, sermaye için getirilen ayrıcalıklar; toplum sağlığını, yurttaşların can güvenliğini ve kamu yararını gözetmeyen her adım öldürür.
Saygılarımla. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)