| Konu: | TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI SS441 |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 24.04.2013 |
ARİF BULUT (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yasanın 10'uncu maddesi (3)'üncü fıkrası üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun tasarısının adında "özelleştirme" geçmese de -"serbestleştirme" denilmektedir- kabul etmeliyiz ki bu, bir çeşit çok özel özelleştirmedir. Üstelik, altyapı maliyetlerinin tümünü kamunun sırtına yükleyen yani Türk milletinin sırtına yükleyen, bol kazançlı hatlardaki işletmeciliği özelleştiren, ayrıca kazanç öngörülmeyen hatları kamunun işletmesini öngören bir özelleştirme çeşididir. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarında istihdam edilen vatandaşlarımızın haklarını korumaya yönelik en ufak bir adım atılmamış ve gelecekte bu kurumda çalışacak olanların da taşeronlaşmasına sebep olacak bir yasa tasarısıdır.
5'inci madde gerekçesine baktığımızda, önümüzdeki on yıl içinde 100 milyar Türk lirası yatırım planlandığı görülmektedir. Bu yatırım, kamu kaynaklarıyla yapılacaktır ve oldukça yüksek bir rakamdır ancak bu kaynağın nereden bulunacağıyla ilgili bir bilgi yoktur. Belli ki vatandaş 1 otomobil alabilmek için 3 otomobil parası ödemeye,
AKP hükûmetleri, özelleştirme yoluyla, blok satışlar, tesis ve varlık satışları, halka arz, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında satış, yarım kalmış tesislerin satışı, bedelli devirler adı altında bugüne kadar 38 milyar 300 milyon dolar gelir elde etmiştir. 2/B uygulamalarından gelecek olan gelirler bunun dışındadır. Artık, satılacak hazine arazileri dışında kamu birikimi kalmamıştır. Sadece 473 bin hektar hazine arazisi kalmıştır, AKP Hükûmeti PTT'nin de işini bitirdikten sonra sıra buna gelecektir. Türkiye, Cumhuriyet Dönemi boyunca hatta Osmanlıdan kalan kurumlarıyla beraber ne kadar değer üretmişse, on bir yıllık AKP iktidarı döneminde tüm bunların hepsi teker teker şaibeli ve suistimal dolu ihalelerle ve diğer yöntemlerle dış kaynaklı ortaklarla beraber özel sektöre, deyim yerindeyse, peşkeş çekilmiştir. Sağlık sektörü bile uluslararası kartellere satılmıştır. Peki, satılmış da ne olmuştur? Dış borçlar giderek artmaktadır, 2002'ye göre 3 misli artmıştır, bütçe açıkları devam etmektedir, bir defaya mahsus olan ÖTV'ler artık her yıl zamlarla iyice yerleşmiştir, ekonomi gittikçe bozulmaktadır.
Değerli arkadaşlar, yüz yıllar önce Konfüçyüs şöyle söylemiş: "Hak ve adalet duygusu olmamakla beraber, yaptığı haksızlıkları süslü ve parlak gerekçeler arkasına gizlemek en büyük suçlardandır." AKP hükûmetleri de tam olarak bunu yapmaktadır. Bu kadar ağır vergiler koyan, bu kadar birikimi satan ve sorumsuzca harcayan AKP hükûmetleri ekonomide başarılı olabilmiş midir? Bunun cevabı kocaman bir "hayır"dır.
Bu yasa taslağının ruhuna baktığımızda, 19'uncu yüzyılda Avrupalılar demir yolu imtiyazını alabilmek için Osmanlı üzerinde baskı kuruyorlardı. "Kilometre garantisi" adı altında şirketlerin kârları Osmanlı Devleti'nce garanti altına alınıyordu. Başrolde İngilizler vardı. Bugün de yine aynı tabloyla karşı karşıyayız. AKP'nin Osmanlıya olan hayranlığı katlanarak artmaya devam etmektedir. Belki görünen bir başrol oyuncusu yok ama oyun aynı oyun, oyuncular değişiyor ama karakterler aynı karakter. Bugün hâlâ özelleştirme gelirlerinin nasıl değerlendirildiği konusunda güvenilir ve şeffaf bir açıklama yoktur. Bu taslak hazırlanırken diğer ülkelerdeki uygulamalar ve bunların sonuçlarının hiç dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
Bizim ülkemizde demir yolu taşımacılığı bugüne kadar hep ihmal edilmiştir. AKP hükûmetleri tercihlerini kara yolu taşımacılığı yönünde kullanmışlardır ve yeterli yatırım yapmamışlardır. Hâlbuki kara yolu, altyapısı hem daha pahalı hem de daha kısa ömürlüdür ve yük taşımacılığı daha az verimlidir.
Bu yasanın bizim ülkemize, Türkiye'ye vereceği hiçbir yarar yoktur. Bu yasayı önümüze koyanlar, ülkenin yararını düşünmekten ziyade talimatları yerine getirdiklerini bir kere daha ispat etmişlerdir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)