GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:50
Tarih:29.01.2025

SADULLAH KISACIK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

21 Ocak tarihinde Bolu Kartalkaya Grand Otel'de çıkan ve 78 vatandaşımızı kaybettiğimiz yangın faciasını tıpkı diğer facialarda yaptığımız gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşüp araştırma komisyonun kurulmasına karar verip akşam evlerimize gittik. Peki, buradan değerli milletvekillerine şunu sormak istiyorum: Biz Meclis olarak görevimizi tam yapabildik mi, Meclis olarak görevimiz bitti mi? Değerli milletvekilleri, 21 Mayıs 2014 tarihinde Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası için Meclis araştırması komisyonu kurulmuş, demek ki gerekli dersleri almadığımız için 19 Ekim 2022 tarihinde Bartın'ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden kazası için Meclis araştırması komisyonu kurulmuş, demek ki gerekli dersleri almamışız daha sonra İliç maden kazasını yaşadık ve 22 Ekim 2024 tarihinde bir Meclis araştırması komisyonu daha kurduk.

1 Aralık 2016 tarihinde Adana'nın Aladağ ilçesinde kız öğrenci yurdunda meydana gelen elim yangın vakasının araştırılması ve benzer acıların bir daha yaşanmaması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması komisyonu kurduk, demek ki bundan ders alınmamış ki Kartalkaya'da 78 canımız maalesef yandı. Demek ki Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizim görevimiz, sadece Meclis araştırması komisyonu kurmak değil, bu tür faciaların bir daha olmaması için gerekli kanuni düzenlemeleri yapmak ve kanunu uygulatmak.

Sayın milletvekilleri, çoğumuzun bildiği üzere iki yönetim türü vardır: Bir, reaktif yönetim; iki, proaktif yönetim. Reaktif yönetim facialar olduktan sonra önlemleri alır, faciaların sorumlularını arar, bunlara yaptırım uygular. Bu, kötü bir yönetim tarzıdır. Proaktif yönetim tarzı ise facialar oluşmadan önce önlemini alır. Fakat üzülerek görüyorum ki bu yaşanan facialarda biz reaktif yönetim tarzını bile sağlayamıyoruz; facialar yaşıyoruz, sorumlular ortada yok, cezalandırdığımız sorumlu yok, istifa eden bir kişi yok. Bakın, reaktif bile değiliz, ne kadar kötü, reaktif yönetim tarzını bile uygulamıyoruz. Bizler dün, Türkiye Büyük Millet Meclisinde gün boyunca, oteldeki teknik eksikliklerden sorumluluğun kimlere ait olması gerektiğine, kimlerin istifa etmesi gerektiğine kadar her şeyi konuştuk, tartıştık; bir araştırma komisyonu kurma kararı aldık.

Değerli milletvekilleri, bu facialar sadece araştırma komisyonu kurularak önlenemez. Türkiye Büyük Millet Meclisinin esas görevi, bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için gerekli düzenlemeleri yapmak. Peki, biz bunlarla ilgili ne yapıyoruz? Bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için ne yapıyoruz? Hiçbir şey yapmıyoruz.

Bakın, değerli arkadaşlar, ben yönetim sistemleri, denetim, belgelendirme konusunda sektörün içerisinden gelen biriyim, aynı zamanda A sınıfı iş güvenliği uzmanıyım. Burada yangın yaşanan yer otel olduğu için genel olarak Turizm Bakanlığını eleştiriyoruz fakat eleştirilmesi gereken diğer bir bakanlık var burada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; hiç bundan bahsetmiyoruz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını hiç eleştirmiyoruz. Olayın kök nedenine baktığımızda, yangının kök nedenine baktığımızda yangın aşçının kızgın yağa su dökmesiyle başlıyor. Bakın, aşçı, kızgın yağ yangınının suyla söndürülmemesi gerektiğini bilmiyor. Bununla ilgili eğitim almamış, yangın eğitim almamış, iş güvenliği eğitimi almamış. Diğer sebepler, yani yangın alarm sisteminin olmaması, yangın söndürme sisteminin çalışmaması; bunlar yangını büyüten sebepler ama işin kök sebebi oradaki aşçının gerekli eğitimi almamış olması.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

SADULLAH KISACIK (Devamla) - Peki, bu eğitimleri kim tamamlayacak, kim denetleyecek? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Bakın, şunu net bir şekilde söylüyorum: Türkiye'de 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu sahada çalışmamaktadır, sahada uygulanmamaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne bağlı İSG-Katip var. İş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi bulundurması gereken binlerce firma bulundurmamasına rağmen ve bunu Bakanlık görmesine rağmen hiçbir uygulama yapmıyor. Gidin bakalım, birçok otelde kanun gereği risk analizlerinin ve acil durum planlarının olması lazım, bunların maalesef hiçbir tanesi yok. Değerli arkadaşlar, burada sorun şu: Şimdi biz sorumlu arıyoruz, suçlu arıyoruz ama suçlu sistem, suçlu kanunun uygulanmaması.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SADULLAH KISACIK (Devamla) - Biz bugün sorumluyu bulabiliriz ama biz sistemi düzeltmezsek yarın bu yangınlar tekrar edecek ve maalesef Türkiye bundan olumsuz olarak etkilenecek. Bu anlamda Türkiye Büyük Millet Meclisini ve iktidarı proaktif olmaya, bu sorunların bir daha yaşanmaması için gerekli işlemleri yapmaya çağırıyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)