Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 51 |
Tarih: | 30.01.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada son dönemlerde atanan kayyum atamalarını; hukukun, demokrasinin nasıl ayaklar altına alındığını ve AK PARTİ'sinin yalnızca kendi çıkarlarını gözeten yönetim anlayışını konuşacağım.
Kayyum atamaları AK PARTİ'sinin hukuk tanımaz yönetim anlayışının en net göstergelerinden biridir. Eğer bir belediye başkanı gerçekten yasa dışı işlere bulaşmışsa hukuki süreç işletilir, deliller ortaya konur, bağımsız mahkemeler kararını verir ve gereğini yapar ancak görüyoruz ki kayyum atamaları, kayyum uygulamaları hukuki bir zeminde değil tamamen siyasi saiklerle hayata geçirilmektedir. Eğer mesele hukuksuzlukla mücadele etmekse neden yalnızca muhalefet belediyeleri hedef alınıyor; AK PARTİ'li belediyelerde yaşanan yolsuzluklar, rant düzeni, usulsüzlükler neden görmezden geliniyor; AK PARTİ'li belediyelerin bazılarında yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışken neden tek bir tanesine bile kayyum atanmıyor? Çok iyi biliyoruz ki mesele yolsuzluk değil, mesele muhalefeti sindirmek. Türkiye bir hukuk devletiyse hukuk herkes için eşit uygulanmalıdır çünkü suçun partisi, ideolojisi olmaz. Hukuk önünde herkes eşittir, biri suç işlemişse hukuk herkese işlemelidir. "Senin belediye başkanınsa yakarım, benim belediye başkanımsa her şey mübah." İşte, milletin kabul edemediği anlayış da tam olarak bu. Eğer gerçekten hukukun üstünlüğüne inanıyorsanız, eğer gerçekten milletin iradesine saygı gösteriyorsanız o zaman kendi belediyelerinize de aynı hassasiyeti göstermek zorundasınız ama bunu yapamazsınız çünkü sizin önceliğiniz demokrasi, hukuk, adalet değil; sizin tek önceliğiniz iktidarınızı korumak, rant düzeninize devam etmek. Kayyumlar eliyle demokrasiyi, hukuku yok edenler seçimleri anlamsız hâle getirmektedir. Bugün kayyum atamalarıyla kaybettiğiniz şehirleri, ilçeleri zorla geri almaya çalışıyorsunuz. Bugün kayyum atanarak görevden alınan belediye başkanları seçimle göreve gelmişlerdir; eğer gerçekten suçlu olduklarına inanıyorsanız, bağımsız yargıyı çalıştırırsınız. Tabii, yargının bağımsızlığı kalmışsa çünkü yargının gerçekten bağımsız olması demek sizin de hesap vermeniz demek. İşte bu yüzden yargıyı da kontrol altında tutmaya çalışıyorsunuz.
Kayyum rejimi, demokrasi kültürünün ve adalette eşitçe yargılanmanın en büyük yıpratıcısıdır. Milletin oylarıyla seçilenler yalnızca milletin oylarıyla gitmelidir. Yerel yöneticileri sindirerek milletin iradesine ipotek koyma çabanız, sadece İstanbul'da ve Güneydoğu'da değil Anadolu'nun tamamında büyük bir tepkiye yol açıyor ve ters tepiyor yoksa daha önce yaptınız kayyum atamaları çözüm olurdu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Demokrasiyi ve hukuku yok sayan bu anlayışınız önünde sonunda sandıkta karşılığını bulacaktır. Ekonomik kriz büyürken, enflasyon rekor seviyelere ulaşmışken, milyonlarca insanımız açlık sınırında yaşarken AK PARTİ'si iktidarı ne yapıyor? Rant ihaleleriyle yandaşlarını zengin etmeye devam ediyor; lüks araçlarla, şatafatla milyonlarca lira harcıyor; çiftçiyi, emekliyi, asgari ücretliyi, işçiyi yok sayıyor; adaleti kendi çıkarları doğrultusunda eğip büküyor ve şimdi de milletin seçtiği belediye başkanlarını görevden alıp kendi kayyumlarını atayarak bu düzeni sürdürebileceklerini sanıyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; milletin ve kamunun bütçesini emanet ettiği belediye başkanları hangi partiden olursa olsun imar rantına bulaşmışsa, ihale yolsuzluğu yapmışsa veya teröre finansman çarkına girmişse kesinlikle kayyum atanmalıdır amma velakin bunu yaparken iğneyi önce kendinize, çuvaldızı da muhatabınıza batırın diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)